
Esas No: 2021/5569
Karar No: 2022/3875
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/5569 Esas 2022/3875 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Davacının talebi kısmen kabul edilmiştir. Temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin kararı şöyledir: davacının tüm, davalı Kurum'un sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak, yaşlılık aylığı yönünden verilen karar hatadır. Davacının 7200 gün ve 46 yaş şartına haiz olduğu, ancak yaş şartına haiz olmadığından talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır. Mahkemenin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır ve hüküm bozulmalıdır.
Kanun maddeleri:
- 1479 sayılı Kanun'un 28. maddesi
- 2829 sayılı Kanun'un 6. maddesi ve 1. fıkrası.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2020/62-2021/133
Dava, yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin tüm, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Mahkemece uyulan bozma ilamında “ 30.6.2011 tahsis talebi itibariyle, 1.11.1987-10.11.1987 tarihleri arası 5 gün (ssk), 22.6.1989-30.6.2011 tarihleri arası 21 yıl 1 ay 8 gün (7598) gün prim ödenmiş 1479 sayılı yasa kapsamında bağkur sigortalılığı bulunan davacının, 2829 sayılı yasanın 6. maddesi gereği başlangıcı 1.11.1987 tarihi olarak esas alınması gerekmekle birlikte, aylık koşullarının 1479 sayılı yasanın geçici 10. maddesi kapsamında ödenmiş prim süreleri gözetilmesi gerektiğinden aylık hesabı yapılırken 1.11.1987-10.11.1987 tarihleri arası 5 günlük sürenin ödenmiş prim süresi olarak dikkate alınarak bağkur başlangıç tarihi olan 22.6.1989 tarihinden geriye götürülerek belirlenerek tahsis koşularının irdelenmesi gerekirden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma nedeni” olduğu belirtilmiştir.
1479 sayılı Yasa'nın 28. maddesinde yer alan "bu Kanuna tabi sigortalılığın başladığı" sözcüklerinden sadece Bağ-Kur'a tabi çalışmanın değil, diğer Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına tabi ilk defa çalışmaya başlamanın kabulünün sosyal güvenlik ilkelerine uygun düştüğünden, ilk defa SSK'ya tabi olarak sigortalı olarak çalışmaya başladığı 1.11.1987 tarihinin esas alınması gerekir. Kaldı ki, çeşitli Sosyal Güvenlik Kurumlarına tabi olarak geçen hizmet süreleri bulunanların emeklilik, malullük, yaşlılık hallerinde kendilerine, ölümleri ile de hak sahiplerine aylık bağlanması aşamasında 2829 sayılı ...Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanacağı, anılan kanunun gereği ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanması gerektiği, bu işlem yapılırken de sigortalılık süresinin başlangıç tarihi olarak (birleştirilen hizmet sürelerinin geçtiği kurumlar arasında ayrım yapılmaksızın) ilk defa hangi kurumda çalışmaya başlandı ise o tarihin esas alınacağı hususunun anılan yasanın 6/1. maddesinin bir gereği olması karşısında, artık Bağ-Kur'a tabi olarak çalışmaların başlangıcının kastedildiği sonucu çıkartılamaz.
2829 sayılı kanunun gereği hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca kendi mevzuatına göre aylık bağlanması gerekmektedir. Ayrıca 1479 sayılı kanun geçici 10. maddesinde prim ödenmiş süreden bahsedilmektedir.
Davacının 30.6.2011 tarihli tahsis talebine istinaden, yaşlılık aylığı talebinin 1.7.2011 tarihi olduğu, dava devam ederken davacının 30.5.2013 tarihli 2. tahsis talebine istinaden kurumca 1.6.2013 tarihinden itibaren aylığın bağlandığı, Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde 1.11.1987 tarihinin sigorta başlangıcı olduğuna ve 1.6.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı hak kazandığının tespitine karar verildiği anlaşılmakta olup, mahkemece, başlangıç yönünden verilen karar isabetli ise de yaşlılık aylığı yönünden verilen karar hatadır.
1.11.1987-10.11.1987 tarihleri arası 5 gün (ssk), 22.6.1989-30.6.2011 tarihleri arası 21 yıl 1 ay 8 gün (7598) gün prim ödenmiş 1479 sayılı yasa kapsamında bağkur sigortalılığı bulunan davacının 1479 sayılı yasanın 10/2-g maddesi kapsamında 7200 gün ve 46 yaş şartına şartına tabi olduğu, prim gün sayısı şartına haiz olduğu halde 30.6.2011 tarihli tahsis talebine göre 1.5.1967 doğumlu olan davanın yaş şartına haiz olmadığı ve davacı yönünden tahsis koşulları oluşmadığından yaşlılık aylığı yönünden talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının ilgilisinden alınmasına, 17.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.