
Esas No: 2021/10751
Karar No: 2022/3836
Karar Tarihi: 17.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10751 Esas 2022/3836 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/10751 E. , 2022/3836 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi : ... 1. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davacı, davalı şirket ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı, davalı şirket ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 31.01.2015-07.02.2015 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı şirket vekili; davacının hiçbir zaman davalı işyerinin çalışanı olmadığını belirterek davacının davasının öncelikle husumet yokluğu nedeni ile reddine, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Feri müdahil Kurum vekili; hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiğinden çalışma olgusunun varlığının yöntemince araştırılması gerektiğini belirterek haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulü davacının davalıya ait iş yerinde, hizmet aktine tabi olarak 07.02.2015 tarihinde asgari ücretle 1 gün çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı, davalı şirket ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin değerlendirmesinde usule ve esasa ilişkin hukuka aykırılık bulunmadığından yerinde görülmeyen istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile dosya kapsamında dinlenen tanık beyanlarından davacının sadece 07.02.2015 tarihinde değil 31.01.2015-07.02.2015 tarihleri arasında da davalı işyerinde çalıştığı anlaşılmakla davanın kabulü kararı yerine davanın kısmen reddi kararı verilmesinin hatalı olduğu belirtilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile davacının davalı şirkette herhangi bir çalışmasının olmadığı, davacının şimdiye kadar çalıştığı yerler arasında davalı şirketin yer almadığı, davacının hizmet talebini davalı şirkete değil dava dışı 3. kişi olan ... A.Ş.'ye yöneltmesi gerektiği, huzurdaki davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiği, dosya kapsamında dinlenen tanıklar ve bordro tanıklarının davacının davalı şirkette çalıştığına ilişkin herhangi bir bilgi ve görgüsünün bulunmadığı, tanık beyanlarının soyut kaldığı özet olarak belirtilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince hukuka ve kanuna aykırı olarak kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Feri müdahil Kurum vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesi ile davanın reddinin gerektiği özet olarak belirtilmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince eksik inceleme ve araştırma neticesi kurulan hükmün bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davalı şirket ve feri müdahil Kurum vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ile birlikte; mahkemece resen araştırma ilkesi gereğince taraf tanıklarının sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre dinlenilmeli, gerektiğinde tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek çalışma olgusu hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde belirlenmelidir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, Mahkemece, Kurum tarafından davacının davalı işyerinde sigortasız çalıştırıldığı iddiası kapsamında yapılan denetim esnasında 01.11.2017 tarihinde davacının sigorta müfettişine verdiği ifadesi de gözetilerek iş kazası tarihi itibariyle 1 gün çalıştığının kabulü ile sonuca gidilmiş ise de davacının iş müfettişlerine verdiği ifadesi “05 Şubat 2015 tarihinde çalışacağımız yere gittik, malzemeleri bıraktık, 06 Şubat 2015 de işe başladık, .... 07 Şubat 2015 tarihinde kaza oldu” şeklindedir. Buna göre, Mahkemece davacının davalı işyerinde meydana gelen kaza gününde, bir gün süre ile çalıştığının kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece yapılması gereken iş, dosya kapsamında dinlenen bordrolu tanık beyanları yeniden değerlendirilmeli, gerekmesi halinde uyuşmazlık konusu döneme ilişkin başkaca bordrolu çalışanların beyanlarına başvurulmalı, davacının davalı işyerinde talep edilen sürelerde çalışıp çalışmadığı esaslıca araştırılmalı ve deliller hep birlikte değerlendirilerek aydınlığa kavuşturulduktan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, temyiz edilen İlk Derece Mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalı şirketten alınmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.