MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Elbistan İlçesi ... Köyü çalışma alanında 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 478 parsel sayılı 154.504,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, mera vasfı ile tescil harici bırakılmış, 2012 yılında cins değişikliği yapılarak Hazine adına tescil edildikten sonra, mülkiyeti Başbakanlık Toplu Konut İdaresine devredilmiş olup, bilahare taşınmazın ifraz edilmesi ile davaya konu edilen bölüm 1194 parsel 11.584,11 metrekare yüzölçümü ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi adına tapuya tescil edilmiştir. ... Mahallesi çalışma alanında 1980 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 345 ada 8 ve 22 parsel sayılı sırası ile 25.003,00 ve 7.680,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise, komisyon kararı ile Elbistan Belediyesi adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra taşınmazların ifraz edilmesi sonucunda oluşan 345 ada 24 parsel sayılı 3.700,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satış sebebi ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı Hazine, kendi adına kayıtlı bulunan 345 ada 24 parsel sayılı taşınmaz ile 1194 parsel sayılı taşınmazda mükerrer kadastro olduğu iddiasına dayanarak, mükerrer kadastro işleminin iptali istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı adına kayıtlı bulunan dava konusu ... Köyü 1194 parsel sayılı taşınmazın, ... Köyü 478 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluştuğu, söz konusu 478 parselin kadastro tutanağının kesinleşme tarihinin 17.06.1977 tarihi olduğu, davacı adına kayıtlı bulunan ... Mahallesi 345 ada 24 parsel sayılı taşınmazın ise, 345 ada 22 nolu parselin ifrazı neticesinde oluştuğu, 345 ada 22 parselin kadastro tutanağının komisyon kararıyla 15.08.1980 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiş ise de, mükerrer kadastro durumunda, tutanakların kesinleşme tarihlerine değil tespit tarihlerine değer verilmesi gerektiğinden mahkemenin gerekçesi yerinde değildir. Ne var ki, 478 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sonucu oluşan davalıya ait 1194 parselin kadastro tespiti 1976 yılında, 345 ada 22 parselin ifrazı ile oluşan davacı Hazineye ait 345 ada 24 parselin kadastro tespiti ise 1979 yılında yapılmış olup, tespit tarihi esas alındığında da davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, mahkemenin red kararı sonucu itibarıyla doğru olduğundan hükmün, gerekçesi bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.