17. Ceza Dairesi 2019/9590 E. , 2019/11217 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında ayrı ayrı müdafiilerinin dosyaya konu kararı temyiz taleplerinden sonra, 31.07.2015 tarihinde, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan dolayı sonuç adli para cezasının kesin olması nedeniyle sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiilerinin temyiz taleplerinin reddine dair ek karar verildiği ve bu ek kararın sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiilerine ayrı ayrı tebliğ edildiği ve sonrasında 31.07.2015 tarihli ek kararın temyiz talebine konu olmadığı anlaşıldığından tebliğnamede mala zarar verme suçundan red kararı veren düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler açısından yapılan incelemede;
T.C. Anayasa Mahkemesinin hükümlerden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm açısından yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
I-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK"nun 142/1-b, 143/1, 31/2, 62. maddeleri gereğince belirlenen 11 ay 25 gün hapis cezasının, aynı Yasa’nın 50/1-a maddesi gereğince paraya çevrilmesi sırasında 10 ay 25 gün yerine, 11 ay 25 gün adli para cezası ile sonucunda 6.500,00 TL adli para cezası yerine hesap hatası sonucu 7.100,00 TL adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
II-Çocuk Haklarına Dair Sözleşme"nin 40/3-4. maddesi, Birleşmiş Milletler Çocuk Ceza Adaleti Sisteminin Uygulanması Hakkında Asgari Standart Kuralları"nın 16. Maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 34/3. maddesi, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik"in 17. maddesindeki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, sosyal çalışma görevlilerinin suça sürüklenen çocukların özelliklerini, toplumda yapıcı bir rol üstlenmesini ve mahkemece yararlanılabilecek toplumsal kaynakların tanınmasını sağlamak üzere düzenleyecekleri sosyal inceleme raporu giderlerinin ve adli tıp giderlerinin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nun 142/1-b, 143/1, 31/2, 62. maddesi gereğince tayin olunan 11 ay 25 gün hapis cezası yerine 10 ay 25 gün hapis cezası yazılmak ve sonra gelen paraya çevrilme esnasında 7.100,00 TL adli para cezasına çevirme kısmı çıkarılarak yerine aynı Kanun"un 50/1-a 52/2. maddeleri gereğince 10 ay 25 gün karşılığı günlüğü 20,00 TL"den paraya çevrilerek 6.500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına cümlesi eklenmek suretiyle ve suça sürüklenen çocuk hakkındaki yargılama giderlerine ilişkin hükümden sosyal inceleme ve adli tıp raporları alınması için yapılan yargılama giderlerine ilişkin kısım çıkartılarak diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen hüküm açısından yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 04/04/2017 tarih, 2014/13-518 Esas ve 2017/208 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, suç tarihinde 15 yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 31/2 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddeleri gereğince işlediği hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali eylemlerinin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılayabilme ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediğine ilişkin adli tıp uzmanı, psikiyatrist ya da zorunluluk bulunması halinde uzman hekimden rapor alınması gerektiği gözetilmeden, sadece hırsızlık suçu nedeniyle düzenlenmiş yetersiz raporla yetinilerek duruşmaya devamla yazılı şekilde hükümlülük kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...’in temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 24.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.