Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11120 Esas 2019/6117 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/11120
Karar No: 2019/6117
Karar Tarihi: 10.09.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11120 Esas 2019/6117 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kendisi hakkında yakalama kararları olduğu için kimliğini gizlemek için kolluk görevlilerine yanlış bilgi vermiştir. Ancak tutanak gerçek kimlik bilgileriyle düzenlenmiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturmadığına ve kabahat olarak kabul ettiği Kimliği Hakkında Gerçeğe Aykırı Beyanda Bulunmak suçundan beraatine karar vermiştir. Ancak, sanığın bu suçu işlediği için İdari Para Cezası verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- TCK 206/1: Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu.
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu:
- 24. Madde: İşlenen kabahatlerin zamanaşımı süresi.
- 40/1. Madde: Kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu.
- 20/1. Madde: İdari para cezası verilemeyecek haller.
- 20/2-c Madde: Kabahatlerin zamanaşımı süresi.
Not: Yukarıdaki özet Google Çeviri kullanılarak otomatik olarak oluşturulmuştur.

11. Ceza Dairesi 2017/11120 E. , 2019/6117 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Beraat

Sanığın, hakkındaki yakalama kararlarından kurtulmak için kimliğini soran kolluk görevlilerine üzerinde kimlik olmadığını, isminin ... olduğunu söylediği, bunun üzerine olay mahalline polis memurlarının çağrıldığı olay yerine gelen kolluk görevlilerinden birisinin sanığı tanıyarak gerçek ismini söylemesi üzerine de sanığın kimliğinin ortaya çıkması şeklinde gerçekleşen olayda, yakalama tutanağının sanığın gerçek kimlik bilgileri ile düzenlenmiş olması nedeniyle TCK"nin 206/1. maddesinde tanımlanan “resmi belgenin düzenlenmesinden yalan beyanda bulunma” suçunun oluşmadığı; sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın eylemine uyan 5326 sayılı Kanun’un 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 20/2-c maddesinde yazılı zamanaşımının, eylemin gerçekleştiği 16/12/2013 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK"nin 322 ve Kabahatler Kanunu"nun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan, Kabahatler Kanunu"nun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.