22. Hukuk Dairesi 2013/4479 E. , 2013/4701 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, bakiye süre ücret alacağı ve yemek yardımı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı ...Ş. ile ferdi hizmet sözleşmesi yaptığını, bu sözleşmeye göre davacının doğu saha şefi olduğunu ve sözleşmenin 23.01.2009 tarihinde başladığını ve 31.12.2009 tarihinde sona erdiğini ve süreli olduğunu, sözleşme tarihinin bitiminden bir ay önce taraflardan biri diğerine yazılı olarak fesih ihbarında bulunduğu takdirde sözleşmenin süre sonunda fesih edileceğini, taraflardan böyle bir talep gelmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden bir yıl daha uzayacağını, davalı şirketin 31.12.2009 tarihinden bir ay önce sözleşmeyi fesih için ihbarda bulunmadığını, ancak davacının işine sözleşme bitimine on ay kala son verdiğini belirterek bakiye süre ücret alacağı ve yemek yardımı alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ...Ş. vekili, davacının 23.01.2009 tarihinde işe başladığını, sözleşmenin 28.02.2010 tarihinde feshedildiğini, 28.02.2010 tarihinde fabrikanın satılması ve devri sebebiyle kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek iş sözleşmesinin feshedildiğini, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince sözleşmenin belirsiz süreli hale dönüştüğünü, davacının kıdem ve ihbar tazminatını itirazsız aldığını, sözleşmenin davacının yaptığı satış ve pazarlama işi dikkate alındığında zaten belirsiz süreli sayıldığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı... A.Ş. vekili, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini, diğer davalının ekonomik sebeplerle şirketi sattığını, kendilerinin davacı ile hizmet sözleşmesi yapmadıkları gibi iş sözleşmesinin de diğer davalı tarafından feshedildiğini, kendilerinin sadece diğer davalıya ait taşınmaz ve markayı satın aldığını, davacının hiçbir zaman satın aldıkları şirkette çalışmadığını, herhangi bir başvurusunun dahi olmadığını belirterek davanın husumetten ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesine göre işyeri devrinin iş sözleşmesinin feshi için haklı bir gerekçe olamayacağı, bu sebeple davalı ... Sanayinin işyeri devri gerekçe gösterilerek davacının iş sözleşmesinin feshetmesinin haklı fesih için bir sebep olmadığı, davacıya davalı ... tarafından 2.206,32 TL ihbar tazminatı, 2.606,37 TL kıdem tazminatı olmak üzere toplam 4.812,69 TL ödeme yapıldığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3/c maddesi gereğince iş sözleşmesinin şirket tarafından haksız olarak feshi halinde fesih tarihinden sözleşmenin bitim tarihine kadar geçen süre içerisindeki ödenmesi sözleşme gereği net ücret, ikramiye ve diğer yan ödemelerin tamamının son alınan toplam net ücret üzerinden hesaplanarak davalı şirketten tahsili gerektiği gerekçesiyle bakiye süre ücreti hüküm altına alınmıştır.
Temyiz:
Kararı davacı ve her iki davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davalı ...Ş.’nin süresinde olmayan temyiz talebinin reddine,
2-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalı... Tekstil Tarım Ürün. Tic. ve San. A.Ş.’nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
3-Taraflar arasındaki iş sözleşmesinin süresinden önce feshine dayalı olarak kalan süreye ait ücret konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bakiye süre ücretinin talep edilebilmesi iş sözleşmesinin belirli süreli olması şartına bağlıdır. Belirli süreli iş sözleşmesinden söz edebilmek için sözleşmenin süreye bağlanması ve bunun için objektif sebeplerin varlığı gerekir. Belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif şartlara bağlı olarak belirli süreli iş sözleşmesi yapılabilecektir. 4857 sayılı Kanun"un 11. maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklindeki düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
Dosya içeriğine göre, taraflar arasında ilk kez yapılmış olan 23.01.2009 tarihli iş sözleşmesi, yukarıda belirtilen şartları taşımamaktadır. Söz konusu iş sözleşmesi belirli bir işin tamamlanması ya da belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif sebeplere dayanmamaktadır. Esasen sözleşme konusu işin süreklilik arz ettiği açıktır. Taraflar arasındaki iş sözleşmesi belirsiz süreli niteliktedir. Belirsiz süreli sözleşmelerde bakiye süre ücretinden söz edilemeyeceğinden, mahkemece talebin reddi gerekirken yazılı şekilde hatalı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.