Esas No: 2020/4232
Karar No: 2022/1900
Karar Tarihi: 18.03.2022
Danıştay 8. Daire 2020/4232 Esas 2022/1900 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/4232 E. , 2022/1900 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/4232
Karar No : 2022/1900
DAVACI : ...
VEKİLLERİ : Av. ... - Av. ...
DAVALILAR : 1- ... Bakanlığı
VEKİLİ : ...
2- ...Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU:
1- Polis Amirleri Eğitimi Merkezi (PAEM) öğrencisi olan davacının, PAEM'den ilişiğinin kesilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı PAEM Yönetim Kurulu kararı ve ... tarih ve ... sayılı Polis Akademisi Başkanlığı Olur işleminin iptali ile;
2- Bireysel işlemin dayanağı olan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendinde yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresinin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
“Kasten yaralama” suçundan dolayı 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve söz konusu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) karar verildiği, ilişik kesmeye ilişkin tutanakta dava konusu Yönetmeliğin 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (7) numaralı alt bendinin gösterildiği, söz konusu alt bentte yer alan şartları taşıdığı, dava konusu bireysel işlem ve dayanağı düzenlemenin masumiyet ilkesine aykırı olduğu, HAGB kararının kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olarak değerlendirilemeyeceği, kanun koyucu tarafından hukuki bir sonuç doğurmayan bu kurumun dava konusu Yönetmelik maddesiyle sonuç doğurur hale getirildiği, HAGB kararlarının ilgili mevzuat gereği ancak soruşturma ve kovuşturma ile ilgili olarak savcı ya da mahkemece istenebileceği, dava konusu işlemin soruşturma ve kovuşturma kapsamında olmadığından hukuka aykırı şekilde söz konusu verinin elde edildiği, ayrıca söz konusu verinin kişisel veri olması nedeniyle kanunilik ilkesine aykırı olarak özel hayata müdahale edildiği ileri sürülmektedir.
DAVALI İDARELERİN SAVUNMALARI:
... BAKANLIĞI'NIN SAVUNMASI : Dava konusu Yönetmelik hükmünün üst hukuk normlarına uygun olduğu, davacının ilgili Yönetmelikte yer alan şartları taşımadığından ilişiğinin kesildiği, tesis edilen ilişik kesme işleminin hukuka uygun olduğu savunulmaktadır.
... GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN SAVUNMASI: Geçici kaydı yapılan davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda “kasten yaralama” suçundan dolayı 1 yıl 15 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı ve söz konusu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendinde “ 8) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin; kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak, affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,” hükmünün yer aldığı, ilgili Yönetmelikteki şartları taşımayan davacının ilişiğinin kesilmesinin hukuka uygun olduğu savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava, davacı tarafından, Polis Amirleri Eğitim Merkezi Yönetim Kurulunun ... gün ve ... sayılı kararı ve Polis Akademisi Başkanının 21/04/2017 tarihli oluru ile Polis Amirleri Eğitim Merkezi öğrenciliğinden çıkarma işlemi ve bu işlemin dayanağı olan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitim Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 9'ncu maddesinin 1'nci fıkrasının (b) bendinin 8 numaralı alt bendinde yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresinin iptali istemiyle açılmıştır.
Anayasa’nın 124. maddesinde (Değişik: 16/4/2017-6771/16 md.), Cumhurbaşkanı, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği hüküm altına alınmıştır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48/B-2. maddesinde, "Kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak." kuralına yer verilmiştir.
4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanununun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, Türk Polis Teşkilâtının en yüksek öğretim kurumu olan Polis Akademisi ve bağlı fakülteler, enstitüler ile polis meslek yüksek okullarındaki yüksek öğretim ile ilgili amaç ve ilkeleri belirlemek, bu okulların teşkilâtlanmasını, görev ve sorumluluklarını, eğitim-öğretim, araştırma, yayın, öğretim elemanları ve öğrenciler ile ilgili esasları düzenlemektir. Bu Kanun, Akademi ve buna bağlı eğitim-öğretim kurumlarını, yönetim ve öğretim organlarını, bunların işleyişini, görev, yetki ve sorumluluklarını, eğitim ve öğretim esaslarını ve bu konulara ilişkin diğer hususları kapsar.", "Yönetmelikler" başlıklı 30. maddesinde ise, "Aşağıdaki hususlar; a) Akademinin yönetim birimlerinin kuruluş, görev, çalışma esas ve usulleri, b) Fakülte, enstitü ve polis meslek yüksek okullarında ders veren ek ders ücretli öğretim elemanlarının görevlendirilmelerinin esas ve usulleri, c) Akademiye alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, istenecek belgeler, kayıt, sınav ve kabul işlemlerine ait esas ve usulleri, d) Fakülte öğrencilerinin uygulama eğitimlerinin yeri, zamanı, süresi ve ne şekilde yapılacağının esas ve usulleri, e) Fakültede öğretim sürelerinin tespiti, dönemlere ayrılması, dinlenme izinleri, sınav ve değerlendirme esaslarına ilişkin ilkeler, başarı durumu, okuma hakkının kullanılmış sayılacağı haller, not düzeni ve bu konulara ilişkin diğer hususlar, f) Polis meslek yüksek okullarının kuruluş, çalışma, disiplin ve eğitim-öğretim esasları ile bu okullara alınacak öğrencilerde aranacak şartlar, yapılacak sınavlarla, enstitünün kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar ve diğer hususlar, g) Polis yüksek öğretim kurumlarındaki öğrencilerin okul içinde ve dışında giyecekleri kıyafetlere ilişkin esaslar, Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir. Ancak akademik konularla ilgili yönetmeliklerde Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulunun da görüşü alınır." hükümlerine yer verilmiştir.
16 Temmuz 2015 tarih ve 29418 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "(1) Bu Yönetmeliğin amacı, Polis Amirleri Eğitimi Merkezine giriş ve yapılacak eğitime ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.", "Kapsam" başlıklı 2. maddesinde, "(1) Bu Yönetmelik, Polis Amirleri Eğitimi Merkezine alınacak adaylarda aranacak şartlar, kayıt-kabul, eğitim-öğretim, öğrencilerin sınav ve değerlendirme esasları, başarı durumları, öğrenci izinleri ile diğer hususları kapsar.", "Dayanak" başlıklı 3. maddesinde, "(1) Bu Yönetmelik, 25/4/2001 tarihli ve 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanununun 30 uncu maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.", "Adaylarda aranılan şartlar" başlıklı 9. maddesinde de, "(1) PAEM’e başvuru yapacak adaylardan; a) Emniyet mensubu adaylarda aşağıdaki şartlar aranır: 1) En az dört yıllık lisans ... mezun olmak, 2) Başvuru tarihi ... doldurmuş olmak, 3) Sınavın yapıldığı ... almamış olmak, 4) Son iki performans ... çok iyi olmak, 5) Son iki ... almamış olmak, 6) Haklarında meslekten ... yapılıyor olmamak. b) Emniyet mensubu ... şartlar aranır: 1) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, 2) Lisans mezunu ... mezun olmak, 3) KPSS’de Bakanlıkça ... almış olmak, Emniyet Teşkilatı ... almış olmak, 4) 18 yaşını ... almamış olmak, 5) Silah taşımaya ... bulunmamak, 6) Sağlık ... taşımak, 7) Adayın kendisinin ... hüküm giymemiş olmak, 8) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin; kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak, affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak, 9) Alkol, uyuşturucu ... olmamak, 10) Kamu haklarını ... olmamak, 11) Sağlık Yönetmeliği ... olmamak, 12) Terör örgütleri ... katılmamış olmak, 13) Başvuru tarihinde ... üye bulunmamak, 14) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak. (2) PAEM’e başvuran adayların birinci fıkrada belirtilen şartlardan herhangi birini taşımadıkları anlaşılması halinde, sınav sonuçlarına bakılmaksızın adaylıkları, öğrenime başlamışlarsa öğrencilikleri sona erdirilir.", "PAEM’den çıkma ve çıkarılma" başlıklı 41. maddesinde ise, "(1) Öğrenciler, ... PAEM’den ayrılabilirler. (2) İlgili ... öğrencilerden; a) Öğrenimlerini ... tamamlayamayanların, b) Sağlık ... olanların, c) 657 sayılı ... kaybedenlerin, ç) PAEM’e ... kesilir. (3) Sağlık şartları sebebiyle öğrencilik sıfatını kaybedenlerden, ilişiğinin kesilmesinden itibaren iki yıl içerisinde öğretime devam edebileceği ve faal polislik yapabileceği sağlık kurulları ve Genel Müdürlük Sağlık Komisyonunca belirlenenler hariç, PAEM’den çıkan veya çıkarılan diğer öğrenciler bir daha PAEM’e alınmazlar. PAEM’den çıkma hallerinde bu durum, çıkma talebinde bulunan kişilere yazılı olarak hatırlatılır. Müdürlükçe kendilerine yazılı olarak tebliğ edildiği andan itibaren PAEM’den çıkmış sayılır. Bu öğrencilerin dosyaları Başkanın onayı ile işlemden kaldırılır." hükümleri yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 2016-2017 eğitim ve öğretim döneminde Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitim Merkezi Müdürlüğünde 24/10/2016 tarihinde geçici kaydı yapılarak eğitime başlayan ve eğitim devam ederken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının ... tarih ve ... sayılı güvenlik soruşturma ve arşiv araştırması neticesinde, kasten yaralama suçundan ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararıyla; (1) yıl (15) gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi uyarınca "mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına" karar verildiği hususunun tespit edilmesi üzerine, Polis Amirleri Eğitim Merkezi (PAEM) öğrenciliğinden ilişiği kesilen davacı tarafından, öğrencilikten çıkarma işlemi ve bu işlemin dayanağı olan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitim Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 9/1-(b) maddesinin (8) numaralı alt bendinde yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresinin iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davanın, davacının, öğrencilikten ilişiğinin kesilmesine dair işleme yönelik iptal istemi incelendiğinde;
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinde, "Haklarında meslekten veya memuriyetten çıkarma cezasını gerektirecek suçlardan dolayı adli veya idari soruşturma yapılıyor olmamak.", "26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin; kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak, affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak," (PAEM)'e alınacak adaylarda aranılan şartlar arasında sayıldığı, davacı hakkında "kasten yaralama suçundan" ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... gün ve E:..., K:... sayılı kararıyla; (1) yıl (15) gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK'nun 231/5. maddesi uyarınca "mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına" kararı verilse bile; olayda, davacının anılan suçu işlediğinin mahkeme kararıyla sabit olduğu ve dolayısıyla Yönetmelikte aranan şartları haiz olmadığı anlaşıldığından, davacının (PAEM) öğrenciliğinden ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Davanın, davalı idarece, davacının, öğrencilikten ilişiğinin kesilmesine dair işleme dayanak gösterilen 16/07/2015 tarih ve 29418 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin 9/1-(b) maddesinin (8) numaralı alt bendinde yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresine yönelik iptal istemine gelince;
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri ile dosyada mevcut bilgi ve belgeler çerçevesinde, uyuşmazlığa konu Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi ve Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliğinin "Adaylarda aranılan şartlar" başlıklı 9. maddesinin 1/(b)-(8) numaralı alt bendindeki ibarenin, dayanağı 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanununun 30. maddesi ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48/B-2. maddesi hükmüne aykırılık teşkil etmediği, dolayısıyla üst hukuk normlarına uygun olduğu anlaşıldığından, iptali istenilen söz konusu ibarede hukuka, kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Dava konusu Yönetmelik, 25/4/2001 tarihli ve 4652 sayılı Polis Yüksek Öğretim Kanununun 30. maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
2016-2017 eğitim-öğretim dönemi için Polis Amirleri Eğitim Merkezine 24/10/2016 tarihinde geçici kaydı yapılan davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde, davacı hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla "1 yıl 15 gün" hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve bu cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiğinin tespit edilmesi üzerine, Polis Amirleri Eğitim Merkezi Müdürlüğü Yönetim Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla ilişiğinin kesilmesine karar verildiği, Polis Akademisi Başkanlığının 21/04/2017 tarihli Olur işlemi ile de ilişiğinin kesilerek dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. maddesinin üçüncü fıkrasında; herkesin, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olduğu, bu hakkın, kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsadığı, kişisel verilerin, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceği, kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usullerin kanunla düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
25/5/2005 tarihli ve 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun “Amaç ve kapsam” başlıklı 1. maddesinde; “Bu Kanun, kesinleşmiş ceza ve güvenlik tedbirlerine mahkûmiyete ilişkin bilgilerin otomatik işleme tâbi bir sistem kullanılarak toplanmasına, sınıflandırılmasına, değerlendirilmesine, muhafaza edilmesine ve gerektiğinde en seri ve sağlıklı biçimde ilgililere bildirilmesine dair usul ve esasları belirler.”, ”Diğer bilgilerin kaydı” başlıklı 6. maddesinde; “ (1) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedilir. (2) (Ek:2/7/2012-6352/103 md.) Karşılıksız yararlanma suçunda etkin pişmanlıktan yararlanması dolayısıyla şüpheli, sanık veya hükümlü hakkında verilen kararlar adlî sicilde bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Onbeş yıl süreyle muhafaza edilen bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı veya mahkeme tarafından istenmesi halinde verilebilir.” hükümleri yer almaktadır.
26/10/1994 tarihli ve 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması, Bazı Nedenlerle Görevlerine Son Verilen Kamu Personeli ile Kamu Görevine Alınmayanların Haklarının Geri Verilmesine ve 1402 Numaralı Sıkıyönetim Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesinde; “Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması; kamu kurum ve kuruluşlarında, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları halinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile askeri, emniyet ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ve ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel hakkında yapılır.
Devletin güvenliğini, ulusun varlığını ve bütünlüğünü iç ve dış menfaatlerinin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgeler ile gizlilik dereceli kamu personeli ile meslek gruplarının tespiti, birim ve kısımların tanımlarının yapılması, güvenlik soruşturmasının ve arşiv araştırmasının usul ve esasları ile bunu yapacak merciler ve üst kademe yöneticilerinin kimler olduğu Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulacak yönetmelik ile düzenlenir.” hükmü yer almakta iken 18/10/2018 tarihli ve 7148 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 29. maddesiyle söz konusu maddeye ikinci fıkra olarak “Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden bilgi ve belge almaya, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında tutulan kayıtlara ulaşmaya, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonuçlarını, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar ile kesinleşmiş mahkeme kararlarını almaya yetkilidir.” hükmü eklenmiş ve söz konusu hükmün iptali için Anayasa Mahkemesine yapılan başvuru neticesinde Anayasa Mahkemesinin 19/2/2020 tarih ve E:2018/163, K:2020/13 sayılı kararı ile ilgili hüküm iptal edilmiştir.
4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun “Kamu davasını açmada takdir yetkisi” başlıklı 171. maddesinin 5. fıkrasında; “(5) Kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin kararlar, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.”, “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı 231. maddesinde; “(13) (Ek: 6/12/2006-5560/23 md.) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir. Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilir.” hükmü yer almaktadır.
07/04/2021 tarih ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun "Amaç ve kapsam" başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanun, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasına ve elde edilecek verilerin kullanılmasına ilişkin temel ilkeleri, kimler hakkında yapılacağını, araştırma konusu edilecek bilgi ve belgelerin neler olduğunu, bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağını, hangi mercilerin soruşturma ve araştırma yapacağını, Değerlendirme Komisyonunun oluşumu ve çalışma usul, esaslarını, veri güvenliği ile verilerin saklanma ve silinme sürelerini düzenlemektedir.", "Hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılacaklar" başlıklı 3. maddesinde; "(1) Arşiv araştırması, statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın ilk defa veya yeniden memuriyete yahut kamu görevine atanacaklar hakkında yapılır. (2) Kurum ve kuruluşlarda, yetkili olmayan kişilerin bilgi sahibi olmaları hâlinde devlet güvenliğinin, ulusal varlığın ve bütünlüğün, iç ve dış menfaatlerin zarar görebileceği veya tehlikeye düşebileceği bilgi ve belgelerin bulunduğu gizlilik dereceli birimler ile Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, jandarma, emniyet, sahil güvenlik ve istihbarat teşkilatlarında çalıştırılacak kamu personeli ile ceza infaz kurumları ve tutukevlerinde çalışacak personel, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak öğretmenler, üst kademe kamu yöneticileri, özel kanunları uyarınca güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasına tabi tutulan kişiler ile milli güvenlik açısından stratejik önemi haiz birim, proje, tesis, hizmetlerde statüsü veya çalıştırma şekline bağlı olmaksızın istihdam edilenler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması birlikte yapılır.", "Arşiv araştırması" başlıklı 4. maddesinde; "(1) Arşiv araştırması; a) Kişinin adli sicil kaydının, b) Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından hâlen aranıp aranmadığının, c) Kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığının, ç) Kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararları ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesinin beşinci ve 231 inci maddesinin onüçüncü fıkraları kapsamında alınan kararlar ile kişi hakkında devam eden veya sonuçlanmış olan soruşturma ya da kovuşturmalar kapsamındaki olguların, d) Hakkında kamu görevinden çıkarılma ya da kesinleşmiş memurluktan çıkarma cezası olup olmadığının, mevcut kayıtlardan tespit edilmesidir.", "Güvenlik soruşturması" başlıklı 5. maddesinde; "(1) Güvenlik soruşturması, arşiv araştırmasındaki hususlara ilave olarak kişinin; a) Görevin gerektirdiği niteliklerle ilgili kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerindeki olgusal verilerinin, b) Yabancı devlet kurumları ve yabancılarla ilişiğinin, c) Terör örgütleri veya suç işlemek amacıyla kurulan örgütlerle eylem birliği, irtibat ve iltisak içinde olup olmadığının, mevcut kayıtlardan ve kişinin görevine yansıyacak hususların denetime elverişli olacak yöntemlerle yerinden araştırılmak suretiyle tespit edilmesidir.", "Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasını yapacak birimler" başlıklı 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında "(1) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve mahalli mülki idare amirlikleri tarafından yapılır. (2) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler, kendilerine iletilen taleple sınırlı olarak güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bakanlıklar ile kamu kurum ve kuruluşları arşivlerinden ve elektronik bilgi işlem merkezlerinden gerekli bilgi ve belgeler ile bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi kapsamındaki karar ve kayıtları almaya yetkilidir." hükümlerine yer verilmiş, ayrıca söz konusu Kanun'un 7. maddesinde, yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi amacıyla Değerlendirme Komisyonu kurulmasına ve bu komisyonun çalışma esaslarına ilişkin kurallara, "Kişisel Verilerin Korunması" başlıklı Üçüncü Bölümünde, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında erişilen bilgilerin ne şekilde işleneceği, korunacağı, güvenlik önlemlerinin alınacağı, ne kadarlık bir zaman dilimi sonrasında silinip, yok edileceği gibi düzenlemelere yer verilmiştir.
16/07/2015 tarihli ve 29418 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-öğretim Yönetmeliğinin "Adaylarda aranılan şartlar" başlıklı 9. maddesinde "(1) PAEM’e başvuru yapacak adaylardan; ...b) Emniyet mensubu olmayan adaylarda aşağıdaki şartlar aranır:...8) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin; kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak, affa uğramış veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,..." hükmüne yer verilmiştir.
Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendinde yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresi yönünden yapılan inceleme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi çerçevesinde sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, esas itibariyle bünyesinde iki karar barındırmakta olup, ilk karar teknik anlamda hüküm sayılan, ancak açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle hukuken varlık kazanamayan bu nedenle hüküm ifade etmeyen, koşullara uyulması halinde düşme hükmüne dönüşecek, koşullara uyulmaması halinde ise varlık kazanacak olan mahkûmiyet hükmü, ikinci karar ise, bu ön hükmün üzerine inşa edilen ve önceki hükmün varlık kazanmasını engelleyen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararıdır.
Öte yandan söz konusu karar hukuken varlık kazanamadığından hüküm ifade etmese de bu karar beraat anlamına gelmemekte, belirtilen süre içerisinde sanık denenmektedir. Denetim süresi sonunda beklenilen gibi davranması halinde, beraat kararının hüküm ve sonuçları doğacaktır.
Diğer taraftan polisin; toplumun asayişini, kişilerin, tasarruf emniyetini ve konut dokunulmazlığını korumak, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve halkın istirahatini sağlamakla görevli ve genel bir emniyet görevlisi olması nedeniyle bu mesleğe girecek ve sürdürecek olanların da hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde güvenilir, onurlu, iyi ahlaklı ve disiplinli kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir.
Bu durumda, polislik mesleğinin yukarıda aktarılan özelliği gereği, bu mesleğe alınacaklarda diğer memurlardan farklı olarak bazı özel niteliklerin aranması gerektiği açıktır. Her ne kadar hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşmiş bir hüküm ifade etmese de polislik mesleğinin özellikleri dikkate alındığında polis amirliğine girişte aranılan dava konusu yönetmelikte yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresinin azami titizlik gösterilerek hazırlandığı anlaşılmakta olup, söz konusu ibarede kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlem yönünden yapılan inceleme;
Uyuşmazlık konusu olayda; davacıya ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile "kasten yaralama" suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar kayıtlarının Polis Amirleri Eğitim Merkezi Müdürlüğüne bildirildiği ve bu kayıtlar dikkate alınmak suretiyle davacının Yönetmelikte yer alan şartları taşımadığından bahisle Eğitim Merkezi Müdürlüğünden ilişiğinin kesildiği anlaşılmaktadır.
Dava dosyasını çözebilmek için öncelikle aydınlığa kavuşturulması gereken konu hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından görülüp görülemeyeceği hususudur.
4045 sayılı Kanun'un ilk halinde HAGB kararını güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların görebileceğine ilişkin herhangi bir hüküm yer almamakta iken, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda ise söz konusu kararların ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenmesi halinde verilmek üzere kaydedileceği belirtilmektedir. Bu durumda 4045 sayılı Kanun'un ilk halinde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli olanların HAGB kararlarını görmeye yetkili olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Diğer taraftan 4045 sayılı Kanun'un 1. maddesine 7148 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle eklenen fıkra ile güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlere HAGB kararlarını görebilme yetkisinin verildiği görülmektedir. Bu durumda 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nda HAGB kararlarının kimler tarafından ve ne zaman görüleceği düzenlediğinden 5352 sayılı Kanun'daki hüküm ile 4045 sayılı Kanun'a eklenen hüküm arasında bir çelişki/çatışma ortaya çıkmaktadır.
Bilindiği üzere hukuk kuralları arasında ortaya çıkan çatışmalarda çözüme ulaşabilmek için üç ilkeden yararlanılır. Bunlar; “üst kanun alttaki düzenlemeyi, sonraki kanun öncekini ve özel kanun genel kanunu ilga eder” ilkeleridir.
Uyuşmazlık konusu olayda iki kanun arasındaki çelişki çözülmeye çalışıldığından sonraki kanun öncekini ve özel kanun genel kanunu ilga eder ilkelerinden yararlanmak gerekmektedir. 5352 sayılı Kanun'un 6. maddesinde HAGB kararlarının ne şekilde kaydedileceği ve kimlerin görebileceği düzenlenmiş iken 4045 sayılı Kanun'a eklenen madde ile güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerin, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması kapsamında bu bilgileri görebileceğine yönelik 5352 sayılı Kanun'un 6. maddesine oranla daha özel bir düzenleme getirildiğinden ve ayrıca sonraki tarihli bir düzenleme olduğundan 4045 sayılı Kanun'a eklenen maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerin HAGB kararlarını görme yetkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan 4045 sayılı Kanun'a eklenen madde Anayasa Mahkemesi tarafından 19/2/2020 tarihinde iptal edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 153. maddesinde iptal kararlarının geriye yürümeyeceği düzenlenmiş olduğundan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimlerin HAGB kararlarını görme yetkisi Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçerli olacaktır.
Kanun koyucu tarafından kabul edilen 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nun 4. maddesinde 4045 sayılı Kanun'la verilen yetkinin iptal kararında belirtilen hususlar gözetilerek yeniden düzenlendiği görülmekte olup, yukarıda belirtilen iptal kararının verildiği tarih ile 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihler arasında da HAGB kararının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından görülemeyeceği açıktır.
Nitekim Anayasa Mahkemesinin 03/06/2021 tarih ve E:2020/24, K:2021/39 sayılı kararında " İtiraz konusu kuralların da yer aldığı 4045 sayılı Kanun 7/4/2021 tarihli ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu’nun 13. maddesinin (8) numaralı fıkrasıyla yürürlükten kaldırılmıştır. Başvuran Mahkemede bakılmakta olan davalara konu işlemler itiraz konusu kuralların yürürlükte olduğu dönemde bu kurallar uyarınca tesis edilmiştir. 7315 sayılı Kanun, kuralların dayanak teşkil ettiği işlemlerin hukuki etkilerine dair geçmişe yönelik herhangi bir özel hüküm içermemektedir. Hukuka uygunluk karinesinden yararlanan ve iptal edilmediği ya da yürürlükten kaldırılmadığı sürece hukuk aleminde varlığını ve etkilerini devam ettiren idari işlemlerin hukuki denetimi, tesis edildiği dönemde yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir..." yer alan gerekçesiyle 7315 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmeden önce tesis edilen işlemlere uygulanamayacağını belirtmektedir.
Özet olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından 18/10/2018 tarihli ve 7148 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 26/10/2018 tarihinden öncesinde ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararının tarihi olan 19/2/2020 tarihi ile 7315 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 17/04/2021 tarihi arasında tesis edilen işlemlerde görülemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
2016-2017 eğitim-öğretim dönemi için Polis Amirleri Eğitim Merkezine 24/10/2016 tarihinde geçici kaydı yapılan davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde, davacı hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla "kasten yaralama" suçundan "1 yıl 15 gün" hapis cezasıyla cezalandırıldığı ve bu cezanın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süreyle denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiğinin tespit edilmesi üzerine, Polis Amirleri Eğitim Merkezi Müdürlüğü Yönetim Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla ilişiğinin kesilmesine karar verildiği, Polis Akademisi Başkanlığının 21/04/2017 tarihli Olur işlemi ile de ilişiğinin kesilerek dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği, anılan işlemin davacıya tebliği üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık konusu olayda ilişik kesme işleminin 21/04/2017 tarihinde gerçekleştirildiği görülmekte olup, işleme dayanak olarak elde edilen HAGB bilgisinin yukarıda belirtilen güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapmakla görevli birimler tarafından HAGB kararlarını görme yetkisinin olmadığı zamanda elde edildiği görülmektedir.
Bu durumda davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması neticesinde davacının "kasten yaralama" suçundan dolayı almış olduğu HAGB kararına hukuka aykırı bir şekilde ulaşıldığı anlaşıldığından bu şekilde elde edilen bilgi çerçevesinde tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Öte yandan dava konusu uyuşmazlık temyiz aşamasında iken, 7315 sayılı Kanun'un Resmi Gazete'de yayımlanmak suretiyle yürürlüğe konulduğu, Kanun'un 13. maddesinin 8. fıkrası ile 4045 sayılı Kanun'un yürürlükten kaldırıldığı ve 14. maddesiyle, 4045 sayılı Kanun'a yapılan atıfların bu Kanun'a yapılmış sayılacağı düzenlemesine yer verilmiş olduğu hususları gözetildiğinde; davalı idarece, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu'nda öngörülen temel ilkelere, usul ve esaslara uygun olarak, davacı hakkında yeniden bir güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılabileceği de açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Polis Akademisi Başkanlığı Polis Amirleri Eğitimi Merkezi Giriş ve Eğitim-Öğretim Yönetmeliği'nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinin (8) numaralı alt bendinde yer alan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi" ibaresi yönünden DAVANIN REDDİNE,
2. Davacının ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin İPTALİNE,
3. Dava kısmen ret, kısmen iptal şeklinde sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin yarısı olan ... TL'nin davacı üzerine bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine; yargılama giderlerinin diğer yarısı olan ... TL'nin ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ... TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
18/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.