Esas No: 2018/7415
Karar No: 2022/3303
Karar Tarihi: 18.03.2022
Danıştay 6. Daire 2018/7415 Esas 2022/3303 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/7415 E. , 2022/3303 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/7415
Karar No : 2022/3303
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Vasisi ….
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
İSTEMİN KONUSU : …. Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Elazığ ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon yapılmasına ilişkin belediye encümeninin … tarih ve … sayılı kararının istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan bilirkişi raporundaki tespitler ile dava dosyasında yer alan diğer tüm bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, düzenleme sahasının imar planında "bağ-bahçe alanları" olarak ayrıldığı ve minimum parsel büyüklüğünün 3.000 m2 olarak belirlendiği, davacıya düzenleme sahası içinde kalan 1/2 hisse oranıyla malik olduğu 1.747 m2 yüzölçümlü taşınmazdaki payından düzenleme ortaklık payı (DOP) kesintisi yapıldıktan sonra oluşturulan ve kadastral parselini de kısmen kapsayan bitişiğindeki ... ada, ... parsel sayılı taşınmazdan tahsis yapıldığı, davacıya ait olup kullanılabilir nitelikte olan yapıların yeni oluşturulan bu imar parseli üzerinde bırakılmasının davacının yararına olduğu, imar planında minimum parsel büyüklüğünün 3.000 m2 olarak belirlenmesi ve davacının hissesinin 810,16 m2 olması nedeniyle davacıya müstakil parsel verilmesinin veya daha az hisseli bir taşınmaz tahsis edilmesinin teknik açıdan mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından kendisine ait parselin boş durumda olduğu ve kendisine tahsis edilmesinin mümkün olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Dava dosyasında yer alan bilirkişi raporunda, davacıya ait yapıların bitişik parselde olması nedeniyle kısmen kadastral parseline denk gelen kısmen de kadastral parseline bitişik konumda bulunan … ada, … sayılı parselden tahsis yapıldığı, bu yapıların imar parselinde korunması için yapılan bu tahsisin zorunlu olduğunun belirtildiği, ancak … ada, … sayılı imar parselinin üzerinde oluşturulduğu kadastral parselin … isimli şahsa ait olduğu, davacıya ait … ada … sayılı kadastral parselin boş durumda olduğu ve kadastral parsel dışındaki şahıslara burada oluşturulan imar parselinin tahsis edildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca, davacıya ait kadastral parsel ile tahsis edilen imar parselinin 10 metre genişliğindeki yola cepheli ve eşdeğer oldukları tespitine yer verilmişse de davacıya ait kadastral parselin 10 metre genişliğindeki yolların kesişim noktasında köşebaşı parsel olduğu ve burada oluşan imar parselinin daha değerli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıya kendisine ait kadastral parsel üzerinde oluşturulan imar parselinden hisse tahsis etme imkanı bulunmasına karşın kadastral parseli dışında oluşturulan imar parselinden hisse verilmesi nedeniyle İmar Kanunu'nun 18.maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesine aykırı olarak belediye encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Elazığ ili, Merkez ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca belediye encümeninin … tarih ve … sayılı kararıyla parselasyon işlemi onaylanmıştır.
Davacıya kadastral parselinin güneyinde bulunan …. ada, … sayılı parselden davacıya hisseli tahsis yapılmıştır.
Davacı tarafından, kendisine ait parselin boş durumda olduğu, bu parsel üzerinde oluşturulan imar parselinden tahsis yapılması gerektiği ileri sürülerek görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanununun "Arazi ve arsa düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrasında: "İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır." kuralı yer almıştır.
İşlem tarihi itibariyle yürürlükte olan İmar Kanununun 18. Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile ilgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10/a maddesinde, düzenleme ile oluşacak imar parsellerinin mümkün mertebe aynı yerdeki veya yakınındaki eski parsellere tahsisinin sağlanacağı kuralı, aynı madde (b) bendinde de plan ve mevzuata göre korunması mümkün olan yapıların tam ve hissesiz bir imar parseline intibak ettirilmesinin sağlanacağı kuralı yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dosyasında yer alan bilirkişi raporunda, davacıya ait yapıların bitişik parselde olması nedeniyle kısmen kadastral parselinin bulunduğu ve kısmen de bitişik konumda bulunan … ada, … sayılı parselden tahsis yapıldığı, bu yapıların imar parselinde korunması için yapılan bu tahsisin zorunlu olduğunun belirtildiği, ancak … ada, … sayılı imar parselinin üzerinde oluşturulduğu kadastral parselin … isimli şahsa ait olduğu ve üzerinde bulunan davacıya ait yapıların ruhsatsız olduğu anlaşıldığından, yukarıda aktarılan yasa maddesi uyarınca korunması gereğinin bulunmadığı, diğer taraftan davacıya ait …. ada …. sayılı kadastral parselin boş durumda olduğu ve kadastral parsel dışındaki şahıslara burada oluşturulan imar parselinin tahsis edildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca, davacıya ait kadastral parsel ile tahsis edilen imar parselinin 10 metrelik yola cepheli ve eşdeğer oldukları tespitine yer verilmişse de davacıya ait kadastral parselin 10 metre genişliğindeki yolların kesişim noktasında köşebaşı parsel olduğu ve burada oluşan imar parselinin daha değerli olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacıya kendisine ait kadastral parsel üzerinde oluşturulan imar parselinden hisse tahsis etme imkanı bulunmasına karşın kadastral parseli dışında oluşturulan imar parselinden hisse verilmesi nedeniyle İmar Kanununun 18.maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi ile İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesine aykırı olarak belediye encümeninin 04/10/2012 tarih ve 940 sayılı kararıyla onaylanan parselasyon işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 18/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.