
Esas No: 2015/5395
Karar No: 2016/1729
Karar Tarihi: 22.02.2016
Dolandırıcılık - hakaret - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5395 Esas 2016/1729 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 157/1, 62, 53 maddeleri gereği 10 ay hapis cezası ve 80 TL adli para cezası; 125/1, 62, 53 maddeleri gereği 2 ay 15 gün hapis cezası)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın kendisini başka bir isimle askeri savcı olarak tanıtıp arkadaşlık kurduğu ve güven oluşturduğu mağdur ..."dan çeşitli bahanelerle muhtelif zamanlarda 5.000 TL para alıp iade etmediği, mağurun kredi kartı ile 3.000 TL tutarında alışveriş yaptığı bu suretle toplamda 8.000 TL haksız menfaat temin ettiği; süreç içinde mağdura cep telefonundan hakaret içerikli mesajlar gönderdiği böylece dolandırıcılık ve hakaret suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
1- Dolandırıcılık suçu yönünden kurulan hükmün incelenmesinde:
Dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, üzerine atılı suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı birden fazla işlemesi nedeniyle TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin; adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi hususları aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
TCK 53 ile ilgili Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Hakaret suçu yönünden kurulan hükmün incelenmesinde:
TCK"nın 125/1 maddesinde düzenlenen hakaret suçunun kovuşturulmasının şikayete tabi olması, şikayetçinin de 18.09.2012 tarihli oturumda “ben şikayetçi değilim, şikayetten vazgeçiyorum” demek suretiyle şikayetten vazgeçtiğini açık bir şekilde belirtmiş olması ve sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediğinin sorulmamış olması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 73/6. madde hükmü uyarınca sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorulduktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.