Esas No: 2017/6352
Karar No: 2022/1861
Karar Tarihi: 18.03.2022
Danıştay 8. Daire 2017/6352 Esas 2022/1861 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2017/6352 E. , 2022/1861 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2017/6352
Karar No : 2022/1861
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Büyükşehir Belediyesi UKOME Genel Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde, mevzuatla yetkili kılındığı durumlarda mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri almak, trafik düzeni ve güvenliği açısından belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekil ve şartları ile bu taşıtların teknik özelliklerini tespit etmek, çalıştırılabileceği yerler ile güzergâhlarını tespit etmek ve sayılarını belirlemek, bunlara izin ve çalışma ruhsatı vermek görev ve yetkisine sahip Ulaştırma Koordinasyon Merkezince alınan, araçların içerisini şöfor mahalini ve yolcuaları gösterecek yüksek çözünürlükte 2 adet kamera sistemi ve görüntüyü en az 30 gün depolayacak sistem kurulmasına ilişkin karar doğrultusunda toplumun ihtiyacını karşılamak ve şehir içi ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; mevzuat hükümleri çerçevesinde; toplu taşıma yapmak, bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dahil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek, kara, deniz su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergahlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek yetki ve imtiyazına sahip davalı idarenin, toplu taşıma araçlarında ücretlerin daha kolay ve sağlıklı toplanarak gelirin eşit dağıtılması, ayrıca çeşitli hatlarda bulunan toplu taşıma araçlarını kullanan nüfusun belirlenerek toplu taşımanın daha verimli hale getirilmesinde kullanılacak bilgilerin toplanmasını sağlayacak akıllı kart ve benzer ücret toplama sistemlerini kurma ve kurdurma konusunda yetkili oldukları yönünde tereddüt olmadığından, bu yönde alınan dava konusu kararın akıllı kart uygulamasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; diğer taraftan, davacı tarafından, davalı idarenin alt yapı durak kullanım bedeli, ruhsat bedeli, güzergah bedeli adı altındaki bedelleri haksız yere tahsil ettiği, bunların Mahkeme kararları ile iptal edildiği, bunun üzerine yeniden başka bir isim altında haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı, nitekim, davalı idarenin, akıllı kart sistemi ile ilgili sözleşme imzalamaya zorladığı, bu sözleşmede yüklenici şirketin akıllı kart cihazının montajının yapıldığı günden itibaren on yıl boyunca 3,85 oranında komisyon alacağı, cihaz ücretinin 3.000-TL olduğunun belirtildiği, yerel Mahkemenin bu hususu değerlendirmeye dahi almadığı, kart sistemine geçildiğinde hem davalı idareye hem de akıllı kart sistemini uygulamaya geçiren sisteme ödenmesi gereken bedellerin açıkça Anayasa ve Kanun hükümlerine aykırı olduğu, davalı idarenin, rekabet hükümlerine aykırı davranarak anılan işi tek bir şirkete verdiği, sözleşmeye göre sisteme yüklenen ücretlerin hesaplarına anında geçmeyeceği, akıllı kart uygulamasına ilişkin ihalenin nasıl ve en şartlarda yapıldığının muallak olduğu yönünde, özetle, akıllı kart sisteminin uygulanış şekli kapsamında iddialar ileri sürülmekte ise de, bakılan davanın konusu akıllı kart sisteminin uygulanış şekline ilişkin olmadığından, yani dava konusu işlem davacının bu iddiaları kapsamında bir unsur içermediğinden, davacının söz konusu iddiaları dava konusu işlemi kusurlandırıcı nitelikte görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, davacının istinaf isteminin yukarıda belirtilen gerekçenin de eklenmesi suretiyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu UKOME kararının açıkça hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin alt yapı durak kullanım bedeli, ruhsat bedeli, güzergah bedeli adı altındaki bedelleri haksız yere tahsil ettiği, bunların Mahkeme kararları ile iptal edildiği, bunun üzerine yeniden başka bir isim altında haksız kazanç elde edilmeye çalışıldığı, asıl amacın kamu yararı değil rant olduğu, nitekim, davalı idarenin, akıllı kart sistemi ile ilgili sözleşme imzalamaya zorladığı, bu sözleşmede yüklenici şirketin akıllı kart cihazının montajının yapıldığı günden itibaren on yıl boyunca 3,85 oranında komisyon alacağı, cihaz ücretinin 3.000,00-TL olduğunun belirtildiği, Mahkemenin bu hususu değerlendirmeye dahi almadığı, kart sistemine geçildiğinde hem davalı idareye hem de akıllı kart sistemini uygulamaya geçiren sisteme ödenmesi gereken bedellerin açıkça Anayasa ve Kanun hükümlerine aykırı olduğu, davalı idarenin, rekabet hükümlerine aykırı davranarak anılan işi tek bir şirkete verdiği, sözleşmeye göre sisteme yüklenen ücretlerin hesaplarına anında geçmeyeceği, sisteme geçmeyenlere idari para cezaları uygulandığı iddialarıyla, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu düzenlemenin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 18/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.