5. Hukuk Dairesi 2019/10535 E. , 2020/3641 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca DÜZELTİLEREK ONANMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 24/06/2019 gün ve 2019/1556 Esas - 2019/12451 Karar sayılı ilama karşı taraf vekillerince verilen dilekçeler ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemli davada mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, taraf vekillerinin temyizi üzerine düzeltilerek onanmış; bu ilama karşı, taraf vekillerince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, Yargıtay ilamında yazılı gerekçelere göre davalı idare vekilinin tüm, davacılar vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istekleri HUMK’nun 440.maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Şöyle ki;
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; hükme esas bilirkişi kurulu ek raporunda 6745 sayılı Kanunun 35.maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12.maddesi uyarınca yöntemine uygun şekilde bedel tespiti doğru ise de belirlenen bu bedelden, davalı idare tarafindan davacılara ödenen bedeller tespit edilip, ödenen bedeller güncellenmeden ve bu bedellere herhangi bir faiz işletilmeden yalnızca davacılara ödenen çekişmesiz bedel tespit edilip, davacılar hissesine isabet edecek miktardan mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken, davacılar hissesine düşen ve daha öncesinde ödenen bedeller güncellenerek tespit edilen bedelden mahsup edildiği,
2-Arttırılan bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah edilen bölüme ıslah tarihinden itibaren faize hükmedildiği,
3-Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden, reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından davalı idarenin sorumlu olması gerektiği,Bu defa yapılan incelemeden anlaşılmakla;Davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönlerden kabulü ile Dairemizin 24.06.2019 gün ve 2019/1556 Esas – 2019/12451 Karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkindir.Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak karar verilmiş hüküm; taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 2172 ada 146 parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; hükme esas bilirkişi kurulu ek raporunda 6745 sayılı Kanunun 35.maddesi ile 2942 sayılı Kanuna eklenen geçici 12.maddesi uyarınca yöntemine uygun şekilde bedel tespiti doğru ise de belirlenen bu bedelden, davalı idare tarafindan davacılara ödenen bedeller tespit edilip, ödenen bedeller güncellenmeden ve bu bedellere herhangi bir faiz işletilmeden yalnızca davacılara ödenen çekişmesiz bedel tespit edilip, davacılar hissesine isabet edecek miktardan mahsup edilerek hüküm kurulması gerekirken, davacılar hissesine düşen ve daha öncesinde ödenen bedeller güncellenerek tespit edilen bedelden mahsup edilmesi,
2-Arttırılan bedelin tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, ıslah edilen bölüme ıslah tarihinden itibaren faiz hükmedilmesi,
3-20.08.2016 tarihinde kabul edilerek 07.09.2016 gün 29824 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesinin 2. fıkrası ile getirilen;"Bu Kanunun geçici 6. maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve onbirinci fıkra hükümleri, bu madde kapsamındaki davalar ve icra takipleri için de uygulanır. Devam eden dava ve icra takipleri ise, bu madde hükümlerine göre sonuçlandırılır.” hükmü uyarınca harç ve davacılar yararına hükmedilen vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerektiğinin gözetilmesi gerektiği gibi dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa düzenlemesi nedeniyle bedel düştüğünden reddedilen kısım üzerinden davalı idare lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi ve yargılama giderlerinin tamamından davalı idarenin sorumlu olması gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, davalı idareden karar düzeltme harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, H.U.M.K’nun 442. maddesi gözönünde bulundurularak takdiren 450,00-TL. para cezasının karar düzeltme isteyen davalı idareden alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydedilmesine, 02/03/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.