Esas No: 2017/5072
Karar No: 2018/6705
Karar Tarihi: 25.06.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2017/5072 Esas 2018/6705 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; haczedilen evin kendisinin ve ailesinin haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, mahkemece, kıymet takdir raporunun borçlu vekiline 09.12.2010 ve 01.03.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin haczedilen ve kıymet takdiri yapılan taşınmazla ilgili 13.05.2011 tarihinde satışın düşürülmesi gerektiğinden bahisle dava açtığı gerekçesiyle istemin süre aşımından reddine karar verildiği görülmektedir.
İİK"nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK"nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar.
Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu"nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır.
Somut olayda ise, alacaklının talebi üzerine, taşınmaz kaydı üzerine son olarak 26.11.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu haciz nedeniyle borçluya icra dosyasından gönderilen kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin bulunmadığı, borçlunun 15.02.2016 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere, her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun, 26.11.2015 tarihli hacze karşı süresinde haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma hakkı vardır.
O halde, mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin süresinde olup olmadığı araştırılarak süresinde olduğunun tespiti halinde işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.