Esas No: 2022/3005
Karar No: 2022/3971
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3005 Esas 2022/3971 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İş Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, hizmet tespiti isteyen davacının talebinin kısmen kabul edildiği ancak hükümde bir takım eksiklikler bulunduğu belirtilmiştir. Hükümde davalı Kurum vekili tarafından temyiz isteği olduğu ve bu isteğin kabul edildiği ifade edilmiştir. Kararda, hizmet tespiti talebinin yasal dayanağı olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi, 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri açıklanmış ve bu tür davaların kamu düzeni ile ilgili olduğu vurgulanmıştır. Davalının işyerinde çalıştığı sürelerin araştırılması gerektiği belirtilen kararda, eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme yapıldığından hükümde bozma kararı verilmiştir. Kanun maddelerine göre, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanması kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu ve tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, hükümde belirtilen gerekçelerle isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davacının hizmetlerinin geçtiğini iddia ettiği ...’in 23.02.2017 tarihinde vefat ettiği ve mirasçılar davaya dahil edilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmakla; murisin mirasçılarına karşı davanın yöneltilmesi ve HMK’nın 124. maddesi gereğince davaya dahil edilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmiş olması isabetsizdir.
Mahkemece, öncelikle davacıya mirasçıların tespiti ile HMK’nın 124. maddesi gereğince davaya dâhil edilmeleri için süre verilmesi, davaya dâhil edilen mirasçıların gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
2- Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, davacının 01/04/1971-1977 Kasım ayına kadar geçen zamandaki sigortasız hizmetlerinin tespitini talep ettiği, Mahkemece davacının, davalıya ait işyerinde, 01/04/1971–31/12/1976 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Mahkemece, davacı isticvap olunarak nerede, hangi işte çalıştığı, bu dönemlerde ne iş yaptığı, birlikte çalıştığı kişiler sorularak taleplerini açıklaması istenmeli, bildirdiği deliller toplanmalı, tespiti istenen dönemde çalışması bulunan bordro tanıkları dinlenmeli, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, çalışmasının geçtiği iddia edilen işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinin sahipleri, kapsama alınış tarihleri ve bildirge tarihinde anılan iş yeri çalışanları, davalı Kurumdan sorulmak suretiyle tespit edilerek, bilgi ve görgülerine başvurulmalı, dinlenen tanıklarının hizmet dökümleri, işe giriş bildirgeleri getirtilerek, belirtilen tarihte tanıklar için sigorta prim ödemesi yapan işyerlerinin kimlere ait oldukları, adresleri, mahiyetleri, kanun kapsamına alınış- çıkış tarihleri; komşu işyeri niteliğinde olup olmadıkları belirlenmeli, tanık beyanları arasında çelişki oluşursa giderilmeli, bu konuda yeterli ve gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Kabule göre, davacının nüfus kaydına göre 16/08/1974 tarihinde doğum yaptığı anlaşıldığından doğum yaptığı ve izinli olduğu süreler araştırılıp dışlanmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Davacının çalıştığı tespit edildiği takdirde, doğum öncesi ve sonrası izinli geçen süreler tespit edilip dışlanarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.