Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9276
Karar No: 2016/6858
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/9276 Esas 2016/6858 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, Kamulaştırma Yasası uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, Yargıtay'a yapılan temyiz başvurusunda birçok hata tespit edilmiştir. Bu hatalar şunlardır:
1. Taşınmazın niteliği belirtilmeden soyut ifadelerle değerlendirme yapılmıştır.
2. Bilirkişi raporunda resmi veriler dikkate alınmamıştır.
3. İrtifak hakkı tesis edilirken değer düşüklüğü hesaplanmamıştır.
4. Pilon yerinin değeri düşülmemiştir.
5. Kamulaştırma bedeline yasal faiz uygulanmamıştır.
Kanun maddeleri:
- Kamulaştırma Yasası'nın 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi
- 2942 Sayılı Yasa'nın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesi
- HUMK.nun 428.maddesi
18. Hukuk Dairesi         2015/9276 E.  ,  2016/6858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi .... Köyü 2100 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu veya kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; keşif tutanağındaki muhtar beyanına göre dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğunun belirtildiği, bunun dışında tutanakta mahkeme gözleminin bulunmadığı, davacının da dava konusu taşınmazın sulu olduğu yönündeki beyanlarına rağmen bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın kuru tarıma müsait olduğu belirtildiğine göre mahkemece bu yönde araştırma yapılarak dava konusu taşınmazların sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı, sulu ise sulama kaynağının ne olduğu, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama veya başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde araştırılarak taşınmazın niteliği belirlenmeden soyut ifadelerle dava konusu taşınmazların kuru tarım arazisi kabul edilerek değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması,
    2-Kabule göre, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 2014 yılı itibariyle sulu arazide zeytinin dekar başına asgari ve azami verimini, üretim maliyetini ve ortalama satış fiyatını, gösteren resmi verilerinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
    3-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin son fıkrası uyarınca irtifak hakkı tesis edilmek amacıyla yapılan kamulaştırma işleminde kamulaştırma bedeli, taşınmazın irtifak hakkı tesisinden önceki değeri ile irtifak hakkı tesis edildikten sonraki değeri arasındaki farktan ibarettir. Taşınmazın niteliğine göre Kamulaştırma Kanunu"nun 11. maddesinin 3. fıkrası gereğince, taşınmazın tamamının bir bütün olarak değeri tespit edildikten sonra aynı maddenin son fıkrası uyarınca irtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oran ve tutarının gerekçeleri ile belirtilmesi gerekir. İrtifak kurulması nedeniyle taşınmazda meydana gelecek değer düşüklüğünün oranı, taşınmazın cinsi, özelliği, kullanım şekli, irtifak hakkının niteliği (boru hattı, enerji nakil hattı vs.), taşınmazda kapladığı alan ve yeri, istikameti dikkate alınarak belirlenir.
    Yargıtay uygulamalarında, taşınmazın niteliğine uygun kullanımını önemli ölçüde etkileyen özel bir durum söz konusu olmaması halinde tarım arazilerinde irtifak nedeniyle olabilecek değer kaybının irtifaktan etkilenen alanın mülkiyet değerinin %35"ini aşmaması gerektiği kabul edilmektedir. Dava konusu taşınmazın ve irtifak tesis edilen bölümün konumu ve niteliği dikkate alındığında, irtifak değer kaybı oranının en fazla % 2,6 alınması gerekirken, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda % 3 alınması suretiyle yüksek bedel belirleyen rapora göre karar verilmiş olması,
    4-İrtifak hakkı tesis edilirken mülkiyeti kamulaştırılan pilon yerinin çıkartılarak taşınmazın geri kalanının bir bütün olarak değeri saptandıktan sonra, irtifak nedeniyle taşınmazda meydana gelecek kıymet düşüklüğü tespit edilip aradaki farkın irtifaka ilişkin kamulaştırma karşılığı olarak bulunması gerekirken, pilon yeri için kamulaştırılan 8,31 m²’nin taşınmazın yüzölçümünden düşülmemesi suretiyle yüksek değere ulaşılması,
    5-Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten karar tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, (her ne kadar faizin uygulanacağı tarihler doğru ise de) mahkemece infazda duraksamaya neden olacak şekilde kamulaştırma bedelinin uygulanacak yasal faiz yanında varsa bankadan çekilmesine kadar işleyecek mevduat faiziyle ödenmesine karar verilmiş olması,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi