
Esas No: 2022/410
Karar No: 2022/3980
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/410 Esas 2022/3980 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır. Mahkeme önceki iki kararın Yargıtay 21. Hukuk Dairesince bozulduğunu belirtmiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının tüzel kişiliği temsil ve ilzam yetkisi bulunduğu, borçlardan kuruma karşı tüzel kişilik ile müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulacağı gerekçesiyle bazı ödeme emirlerinin iptaline, bazılarının ise reddine karar verilmiştir. Ancak bu karar, bozma gereği yerine getirilmediği için bozulmuştur.
Yasa maddeleri:
- 506 sayılı Yasa'nın 80. maddesi: Yöneticilerin borçları hakkında.
- 7143 sayılı Kanun'un 7.maddesi: Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarına yapılandırma imkanı getirilmesi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkeme, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyarak hükümde belirtilen gerekçelerle isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ... mirasçısı ... ve davalı Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Temyize konu davada, mahkemece verilen önceki iki karar Yargıtay 21.Hukuk Dairesince bozulmuştur. Mahkemece verilen 02/11/2017 tarihli karar, 25/06/2018 günlü ve 2018/440-2018/5611 sayılı bozma ilamı ile “Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça'' davacının haklı sebeple ödememe hali itirazını değerlendirerek sonuca gidilmesi" belirtilmesine rağmen davacının Çiftçi Malları Koruma Başkanlığında başkan veya üye olup olmadığı araştırılmadan ve haklı sebep değerlendirilmeden karar verilmiş olması hatalıdır. Yapılacak iş; 506 sayılı Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının borçlarının ait olduğu dönemlerde, yönetim kurulu başkanı ise Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığının borcu ödemesi gereken tarihlerde borcu ödemek için malvarlığı bulunup bulunmadığı, bu nedenle haklı sebep olup olmadığı; yönetim kurulu üyesi ise Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nın malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip olup olmadığını, kendisinin Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nı özel şekilde temsil ve ilzam yetkisinin bırakılıp bırakılmadığını, gelir ve gider defterlerinin getirtilerek ve karar defteri işbu dosya içine alınarak para çekmeye ve yatırmaya yetkili olup olmadığı hiçbir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek bir biçimde araştırarak tespit etmek ayrıca 18 Mayıs 2018 gün ve 30425 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun'un 7.maddesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu alacaklarına yapılandırma imkanı getirildiği dikkate alınarak davacıdan bu yasa hükümlerinden yararlanmak amacıyla başvurusu olup olmadığını sormak gerektiğinde başvuru için uygun süre vererek anılan yasa maddesi değerlendirildikten sonra mahkemece sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.” gereğine işaret edilerek bozulmuştur.
Bozma sonrası Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sonucunda “davacının tüzel kişiliği temsil ve ilzam yetkisi bulunduğu, borçlardan kuruma karşı tüzel kişilik ile müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulacağı” gerekçesiyle 2012/22810 sayılı idare para cezasına konu ödeme emrinin iptaline, 2012/22808 ve 2012/22809 sayılı ödeme emirlerinin iptaline yönelik talebin reddine karar verilmişse de, mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Somut olayda, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Ancak bozmaya uyulduğu halde, bozma gereği yerine getirilmemiştir. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır.
Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça ''davacının borçlarının ait olduğu dönemlerde, yönetim kurulu başkanı ise Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığının borcu ödemesi gereken tarihlerde borcu ödemek için malvarlığı bulunup bulunmadığı, bu nedenle haklı sebep olup olmadığı; yönetim kurulu üyesi ise Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nın malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip olup olmadığını, kendisine Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nı özel şekilde temsil ve ilzam yetkisinin bırakılıp bırakılmadığını, gelir ve gider defterlerinin getirtilerek ve karar defteri işbu dosya içine alınarak para çekmeye ve yatırmaya yetkili olup olmadığı hiçbir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek bir biçimde araştırarak tespit etmek” gerektiği belirtilmesine rağmen davacının borçlarının ait olduğu dönemlerde Çiftçi Malları Koruma Başkanlığında başkan veya üye olup olmadığı, üye ise malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisi bulunup bulunadığı, temsil ve ilzam yetkisinin kendisine bırakılıp bırakılmadığı araştırılmadan, dava konusu döneme ilişkin gelir ve gider defterleri ile karar defterleri getirtilmeden, “Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı” yerine “Çiftçi Koruma Derneği” adına yapılan malvarlığı araştırması sonucuna göre, haklı sebep değerlendirilmeden, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş; 506 sayılı Yasa'nın 80.maddesi karşısında davacının borçlarının ait olduğu dönemlerde, yönetim kurulu başkanı ise Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığının borcu ödemesi gereken tarihlerde borcu ödemek için malvarlığı bulunup bulunmadığı, bu nedenle haklı sebep olup olmadığı; yönetim kurulu üyesi ise Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nın malî ve idarî konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip olup olmadığını, kendisine Kurum borçlusu Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı'nı özel şekilde temsil ve ilzam yetkisinin bırakılıp bırakılmadığını, gelir ve gider defterlerinin getirtilerek ve karar defteri işbu dosya içine alınarak para çekmeye ve yatırmaya yetkili olup olmadığı hiçbir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek bir biçimde araştırarak tespit etmek ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı ... mirasçısı ... ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.