Esas No: 2019/3234
Karar No: 2022/1110
Karar Tarihi: 18.03.2022
Danıştay 7. Daire 2019/3234 Esas 2022/1110 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2019/3234 E. , 2022/1110 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3234
Karar No : 2022/1110
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Bakanlığı adına ...Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Tarım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2016 ve 2017 yıllarında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 13 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı "muz" cinsi eşyanın kıymetinin, satış faturasında yer alan kıymeti yerine Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün yazısında belirtilen referans kıymet üzerinden beyan edilen ve ödenen gümrük vergisinin eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca iadesi taleplerinin reddine dair kararlara vaki itirazın reddine dair işlemin iptali ile fazladan ödenen tutarın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla, olayda, iade istemlerine konu gümrük vergisinin Gümrükler Genel Müdürlüğü'nün yazısında belirtilen referans fiyatlara göre ödendiğinde tartışma bulunmadığı, davalı idarece herhangi bir kıymet araştırması yapılmadan anılan yazıya dayanılarak eşyanın gümrük vergisine esas kıymetin belirlendiğinden, kanunen ödenmemesi gereken bir verginin varlığının açık olduğu, bu durumda, davacıdan tahsil edilen vergilerin, eşyaya ait faturada gösterilen kıymete göre hesaplanan tutardan fazlasının iade edilmemesinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle işlemin iptaline ve fazladan ödenen vergilerin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 61. maddesi uyarınca davacının beyanının bağlayıcı olduğu, davacı tarafından serbest irade ile beyanda bulunulduğu, davacının kıymet araştırması yapılmadan satın alınan eşyaların fatura kıymetlerinin kabul edilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığı, bu nedenle Gümrük Kanunu'nun 211. madde uyarınca yanlışlıkla ya da fuzulen alınan bir vergi söz konusu olmadığından, davanın reddi gerekirken işlemin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2....Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 18/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) - KARŞI OY :
Gümrük mevzuatımıza göre, gümrük vergileri de genel olarak diğer vergilerde olduğu gibi beyana dayalıdır. Bu beyanın doğruluğunun idarece muayene sırasında, denetleme veya teslimden sonra kontrol edilebileceği 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.
Gümrük idaresinin kendisine yapılan beyanın gerçekliği ve doğruluğu konusunda yapılacak incelemede kullanılmakta ve beyanın ayrıntılı olarak incelenmesine gerek olup olmadığı yönünden yol gösterici olamak üzere, belli ürün gruplarına yönelik olarak asgari fiyat belirlenmesi halinde "referans fiyat" tan söz edilmektedir. Bu bağlamda, beyan edilen kıymet referans fiyatın altında ise beyanın ayrıntılı olarak incelenmesine ve kıymet araştırmasına gidilerek eşyanın gerçek kıymetinin tespiti yapılmaktadır.
Dosya içeriğinden, idarenin referans fiyat uygulamasına tabi eşyaya ilişkin daha düşük fatura bedeline tabi ithal edilmek istenen ürünün, ithalatını gerçekleştirmek amacıyla beyannameye yurt dışı gider adı altında ithalatçının kendi iradesiyle gider göstermek suretiyle referans fiyatın üstünde beyanda bulunulduğu, bu durumda matrah referans fiyat üzerinde kalmakla, kıymet araştırmasının yapılması engellenmekle içinde neleri ihtiva ettiği ve ne kadarının gerçekten yurt dışı gider olduğu, ne kadarının referans fiyata ulaşmak için arttırıldığı bilinmeyen yurt dışı giderler, eşyanın kıymetinin araştırılmasını etkisiz kılmak amacıyla kullanılmakta ve daha sonra fazladan ödendiği ileri sürülen vergilerin 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca geri verilmesinin istenildiği işbu davalarda ikrar edilmekle anlaşılmaktadır.
Aynı Kanunun 61. maddesinin 3. fıkrasında beyanın bağlayıcılığının esas olduğu yönündeki emredici hüküm karşısında yurt dışı gider olmaksızın kasten yapılan matrah arttırıcı beyan sebebiyle iade taleplerinin yerine getirilemeyeceği 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesinin 1. fıkrasında "...kanunen ödenmemesi veya tahakkuk ettirilmemesi gereken gümrük vergileri ilgili kişinin kasten yaptığı bir tahrifat sonucunda ödenmiş veya tahakkuk ettirilmişse..." şeklinde açıkça emredici hüküm olarak yer alan düzenleme ve herkesin haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken uymak zorunda olduğu ve hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağına ilişkin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralının herkes ve her hukuki durum için geçerli olması, kanun ve sözleşmeden doğan tüm hakların kullanımında uygulama alanı bulması göz önüne alındığında ve Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu’nun 02/07/1966 tarih ve E:1965/13, K:1966/6 sayılı kararı gereği iade talebinin reddi gerektiğinden temyiz isteminin kabulü ile bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile, karara katılmıyorum.