4. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1550 Karar No: 2020/3743 Karar Tarihi: 20.02.2020
Birden fazla kişi ile silahlı tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/1550 Esas 2020/3743 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından birden fazla kişi ile silahlı tehdit suçundan mahkumiyet hükmü verilen sanıkların temyiz isteği reddedildi. Ancak, sanıkların suça dair kanıt bulunmaması ve tanıkların çelişkili beyanları sebebiyle, dosyadaki bazı konuların tartışılması gerektiği belirtilerek karar bozuldu. TCK'nın haksız tahrik ve artırım hükümleri de dikkate alınması gerektiği belirtilen kararda, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın bazı maddelerinin iptaline ilişkin kararı da vurgulandı. HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca kararın bozulup dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Kanun maddeleri: TCK'nın 29. ve 43. maddeleri, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın bazı maddelerinin iptaline ilişkin kararı, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi.
4. Ceza Dairesi 2016/1550 E. , 2020/3743 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Birden fazla kişi ile silahlı tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, temyiz isteklerinin mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenmekle, sanık ... hakkında hükmolunan cezanın miktar ve türü itibariyle 1412 sayılı CMUK’nın 318. maddesi gereğince sanık ..."in duruşma inceleme istemi reddedilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)Sanıklar ..., ... ve ..."in aşamalarda suçlamaları kabul etmemeleri, sanıklarda ele geçen ateşli silah bulunmaması, olayın tek görgü tanığı olduğu anlaşılan ..."ın soruşturma aşamasında sanıklardan Şeyhmus" un elinde tüfek ile Abdulkadir" in de tabanca ile ateş ettiklerini, diğer sanıkların elinde birşey görmediğini, kovuşturma aşamasında ise sanıkların isimlerini belirtmemesi ve olay yerine gelen kişilerin sayısı hakkında çelişkili beyanda bulunması karşısında; sanıkların suç tarihinde kullandıkları cep telefon numaraları tespit edilerek ilgili kurumdan baz bilgilerinin getirtilmesi ve tanığın çelişkili beyanına ne suretle itibar edildiğinin açıklanıp tartışılmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının tayini gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Tüm sanıklar açısından kabule göre; a) Dosya kapsamından müştekilerden Zeyneddin"in kardeşinin sanık ..."in kızını kaçırdığının anlaşılması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, b) Sanıklar hakkında TCK"nın 43. maddesi uyarınca artırım yapılması sırasında gerekçe belirtmeden üst hadden uygulama yapılması,
Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.