Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/30527
Karar No: 2013/4595

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/30527 Esas 2013/4595 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2012/30527 E.  ,  2013/4595 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, ücret alacağı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı ... ve Römorkaj Hiz. İnş. San. ve Tic. A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı alt işveren ... Ltd. Şti. işçisi olarak, davalı asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde çalıştığını, iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının işveren tarafından ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, aylık ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı ... ve Römorkaj Hizm. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili, müvekkili şirketle diğer davalı arasında alt işverenlik ilişkisinin kurulmadığını, davacının ödünç iş ilişkisiyle çalıştırıldığını, diğer davalının müvekkili işyerinde 08.03.2011 tarihine kadar faaliyette bulunmasına rağmen, bu tarihten sonrası için de Sosyal Güvenlik Kurumuna gerçeğe aykırı bildirimde bulunularak, prim tahakkuk ettirildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... Hizmet Org. Gemi Mad. Mek. San ve Tic Ltd Şti. davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece, davalılar arasında geçerli asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulduğu, davacının asıl işveren işyerinde çalıştığı, işverenin iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı ... ve .... Hizm. İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında, davacı işçinin davalı asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde geçen çalışma süresinin tespiti, aylık ücret miktarı, asıl işverenin işçilik alacaklarından sorumluluğu ve işe iade davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktalarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    1-Somut olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre, davacı işçinin 02.11.2010 tarihine kadar davalı ... Ltd. Şti. işyerinde çalıştığı, 02.11.2010 tarihinden itibaren ise yine davalı ... Ltd. Şti. işçisi olarak fakat bu kez davalı asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde çalışmaya devam ettiği, 22.05.2011 tarihi itibariyle işçinin işten ayrılışının bildirildiği anlaşılmaktadır. Hizmet döküm cetvelinde, işçinin, Mayıs 2011 ayındaki hizmeti hakkında iptal kaydının bulunduğu görülmektedir. Davalı asıl işveren tanığı beyanında, davalı alt işveren şirketin 2011 yılı Mart ayı içerisinde, işyerindeki faaliyetin sona erdiğini, tersanede işinin sona ermesine rağmen, haksız şekilde prim tahakkukuna devam edildiğini, sonradan bu primlerin iptal ettirildiğini bildirmiştir. Mahkemece, prim iptali meselesi, davacı işçinin çalışma süresi ve özellikle davalı asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde geçen çalışma süresi netleştirilmeden sonuca gidilmesi hatalıdır. Öncelikle, Sosyal Güvenlik Kurumundan, hizmet döküm cetvelinde yer alan iptal kodu kaydının araştırılması ve iptale sebep tüm bilgi ve belgelerin celp edilmesi gereklidir. Diğer taraftan, davalı ... A.Ş."nin, davacı işçiyle birlikte diğer davalı şirket yetkileri hakkında, gerçeğe aykırı prim tahakkuku fiili sebebiyle, Karadeniz Ereğli Cumhuriyet Başsavcılığa suç duyurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, anılan soruşturma dosyasının içeriği ve akibeti hakkında herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Sonuç itibariyle, Sosyal Güvenlik Kurumundan celp edilecek bilgi ve belgelerin, bahsi geçen soruşturma veya kamu davası açılmışsa dava dosyası içeriğinin birlikte değerlendirmeye tabi tutularak, davacının çalışma süresinin ve özellikle davalı asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde geçen çalışma süresinin tespit edilerek sonuca gidilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    2-Kabule göre de, davacı işçinin, bir kısım çalışmasının, münhasıran davalı ... Ltd. Şti"nin "..." tescil nolu işyerinde geçtiğinin, bir kısım çalışmasının ise, "1041030" tescil nolu asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde, alt işveren ... Ltd. Şti. işçisi olarak geçtiğinin anlaşılmasına rağmen, Mahkemece, tüm çalışma süresinin toplanarak, işçinin davalı asıl işveren ... Marine A.Ş. işyerinde geçmeyen çalışması bakımından da, davalı asıl işverenin sorumlu tutulması hatalı olmuştur. Dosya kapsamına göre, "..." tescil nolu işyeri çalışması bakımından, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmamaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu"nun 2. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Anılan sebeple, davalı asıl işveren ... Marine A.Ş."nin dava konusu alacaklardan sorumluluğunun, işçinin asıl işveren işyerinde geçen çalışma süresi ve ücreti nazara alınarak, sınırlandırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    3-Somut olayda, davalı asıl işveren vekilince, diğer davalı alt işverenin, müvekkili şirketi zarara uğratmak amacıyla, işçinin aylık ücretinin miktarı hususunda Sosyal Güvenlik Kurumuna gerçeğe aykırı bildirimde bulunulduğu savunulmuştur. Dosyaya, ücret bordrosu sunulmamıştır. Hizmet döküm cetvelinin incelenmesinden ise, davacı işçinin, prime esas aylık ücretin, aydan aya, yüksek miktarlarda artış gösterdiği anlaşılmaktadır. İşçinin, önceki dönem çalışmaları için Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen ücret miktarı, ücretler arasında ciddi fark bulunması ve özellikle işten ayrılış tarihine yakın aylarda yükselişin gözlemlenmesi nazara alındığında, Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıkmıştır. Mahkemece, davalının savunması üzerinde durulmadan, davacının mesleği ve işyerindeki görevi netleştirilmeden davacı işçinin aylık ücretinin belirlenmesi hatalıdır. Öncelikle, davacının mesleğine ilişkin, diploma, mesleki yetkinlik belgesi ve sair belgelerin davacı taraftan istenilmesi gereklidir. Ardından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 169. ve devamı maddeleri uyarınca davacı asil, işyerindeki görevi ve aldığı ücret miktarı hususlarında isticvap olunmalıdır. Gerekirse davalı tanığının beyanına yeniden başvurularak, davacının işyerindeki görevi netleştirilmelidir. Nihayetinde, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir. Eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    4-Davacının, davalılara karşı işe iade davası açtığı ve dava neticesinde verilen kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Neticeye etkili olacağından, açılan işe iade davasının kesin sonuca bağlanması, işe iade sonrası işçi lehine karar verilmesi halinde, davacının işe başlama talebinde bulunup bulunmayacağı, işe başlama talebinde bulunduğu takdirde işverence işe başlatılıp başlatılmayacağı hususlarının bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi