Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2018/6497
Karar No: 2022/1898
Karar Tarihi: 18.03.2022

Danıştay 8. Daire 2018/6497 Esas 2022/1898 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2018/6497 E.  ,  2022/1898 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/6497
    Karar No : 2022/1898


    DAVACI : …
    VEKİLİ : Av. ...

    DAVALILAR : 1- …
    2- … Bakanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    DAVANIN KONUSU :
    1- İçişleri Bakanlığı … Başkanlığının … tarihli, ... sayılı ve "Jandarma Asb. Öğr. …'nun Öğrencilikten Çıkarılması" konulu işleminin iptali ile;
    2- Anılan işleme dayanak olan 08/11/2016 tarihli ve 29882 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği'nin 29. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin 3 numaralı alt bendinin iptali istenilmektedir.

    DAVACININ İDDİALARI : Eğitime başlarken var olan kovuşturmasının idarece sonradan keyfi bir şekilde davacının aleyhine kullanıldığı, tarafına öğrencilikten çıkarılmaya ilişkin herhangi bir tebliğin yapılmadığı, ilgili Yönetmeliğin 29. maddesinin gerekçe olarak söylendiği, suçsuz olduğu, bu yüzden ilgili maddenin Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu, öğrencilikten çıkarılma işlemi öncesinde savunmasının alınmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmektedir.

    DAVALILARIN SAVUNMASI : Davacı hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Fuhuş" başlıklı 227. maddesinde belirtilen "bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak ve aracılık etmek veya yer temin etme" suçundan sürmekte olan bir davanın olduğu, ilgili Yönetmeliğin 29. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı fıkranın (k) bendi kapsamında düzenlenen hükümler nedeniyle davacının öğrencilik niteliğini taşımadığı, yapılacak görevin niteliğinden dolayı özel şartların aranmasının Kurumun güvenilirliği ve saygınlığı açısından elzem olduğu, davacıya 17/5/2018 tarihinde tebliğ yapıldığı ve davacının ilgili yazıyı okuduğu ve imzaladığı savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.


    DANIŞTAY SAVCISI : …
    DÜŞÜNCESİ : Dava; Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde sözleşmeli astsubay öğrencisi olan davacının, öğrencilikten çıkarılmasına ilişkin işlem ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği'nin 29. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin 3 nolu alt bendinin ve aynı fıkranın (k) bendinin iptali istemine ilişkindir.
    2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanununun 10. Maddesinde," Jandarmanın genel olarak görev ve sorumluluk alanı; Polis görev sahası dışı olup, bu alanlar il ve ilçe belediye hudutları haricinde kalan veya polis teşkilatı bulunmayan yerlerdir. (Ek cümle: 27/3/2015-6638/49 md.) Ancak, belediye sınırları içinde olmakla birlikte hizmet gerekleri bakımından uygun görülen yerler, jandarmanın görev ve sorumluluk alanı olarak tespit edilebilir. (Ek cümle: 25/7/2016-KHK- 668/11 md.; Aynen kabul: 8/11/2016-6755/11 md.) İçişleri Bakanının kararıyla bir il veya ilçenin tamamı polis ya da jandarma görev ve sorumluluk alanı olarak belirlenebilir." hükmü; 13/A Maddesinde,"(Ek: 25/7/2016-KHK-669/113 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6756/112 md.) Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarının subay ve astsubay ve diğer personel ihtiyacını karşılamak, önlisans, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın yapmak üzere bünyesinde fakülte, enstitü, astsubay meslek yüksekokulları, eğitim ve araştırma merkezleri ve kurslar bulunan bir yükseköğretim kurumu olarak İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurulmuştur... Akademiye alınacak öğrencilerin nitelikleri ile giriş usul ve esasları yönetmelikle belirlenir. " hükmü getirilmiştir.
    08.11.2016 tarihli 29882 sayılı R.G.'de yayımlanan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliğinin 29. maddesinin 2. fıkrasının (f) bendinin 3 numaralı alt bendinde; adaylarda aranacak niteliklerin belirlenmesini takiben, f) 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin; (3) Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak. hükmü, (k) bendinde; Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak, hükmü yer almıştır.
    Dava dosyanın incelenmesinden; Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığında "sözleşmeli astsubay öğrenci" olarak eğitime başlayan davacı ile ilgili idarece yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda hakkında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (genel ahlaka aykırı suçlar) bölümünün 227. maddesinde belirtilen suçlar kapsamında ... … Ceza Mahkemesinin E: … esasına kayden açılan bir davanın devam ettiğinin saptanması üzerine, bahse konu Yönetmeligin dava konusu edilen hükümleri uyarınca 16/05/2018 onay tarihli işlemle öğrencilikten çıkarıldığı, davaya konu işlemin tesisinden sonra olmak üzere ... Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının ceza yargılamasından adına atılı "fuhuşa aracılık" suçunu işlediği anlaşılmakla subuta eren suç nedeniyle TCK'nın 227/2 maddesi uyarınca 2 sene hapis cezası ile cezalandırılmasına, sonuçta hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve 21/09/2018 tarihinde kararın kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.
    Kolluk kuvvetlerine, toplumun her anlamda huzur ve güvenliğini sağlamak, korumak ve devam ettirmek konusunda yetki, görev ve sorumluluklar tanınmıştır. Yürüttükleri hizmetin niteliği ve sahip oldukları yetki ve sorumluluklar, emniyet personeli gibi jandarma personelinin de güvenilir ve disiplinli kişiler olmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda alınacak ve devam edecek personelde bazı özel niteliklerin aranması amacına yönelik düzenlemeler yapılmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu tartışmasızdır.
    Dava konusu edilen Yönetmelik hükümlerinin, ceza yargılaması ile bağlantısı olması nedeniyle uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için özelde ceza yargılaması, genelde hukukun temel ilkeleri açısından bazı kavramların irdelenerek açıklanması gerekmektedir.
    Ceza Muhakemesi Kanununun 2. maddesinin 1.fıkrasının (b) bendinde; "Sanık; kovuşturmanın başlamasından itibaren hükmün kesinleşmesine kadar suç şüphesi altında bulunan kişi"; (e) bendinde "Soruşturma: Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evre" f bendinde de "Kovuşturma; iddianamenin kabulüyle başlayıp hükmün kesinleşmesine kadar geçen evre" olarak tanımlanmıştır.
    Yerleşik yargı içtihatlarına göre ceza yargılamasının amacı, somut gerçeğin hiçbir şüpheye yer verilmeyecek şekilde saptanmasıdır.Bu doğrultuda sanığın suçluluğu yönündeki iddia araştırılarak suçlu ya da suçsuz olduğu ortaya konulmaktadır.
    Ceza yargılamasını yönlendiren temel ilkelerden biri olan "suçsuzluk karinesi", bir suçtan dolayı kovuşturulan kişinin suçluluğu yapılan yargılama sonucu verilen karar ile sabit bulunmadıkça suçlu sayılmaması anlamına gelmektedir.
    Suçsuzluk karinesi, Ülkemizin de taraf olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 11/1. maddesi ile İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesinde adil yargılanma hakkının kapsamı içinde tanımı yapılmış bir haktır. Bu karine, CMK da açıkca düzenlenmemiş olmakla birlikte Anayasamızda düzenleme altına alınmıştır.
    Anayasamızda Temel Haklar ve Ödevlerin düzenlendiği İkinci Kısmın Birinci Bölümünün "Temel hak ve hürriyetlerin kullanımının durdurulması" başlıklı 15/2. maddesinde, savaş, sıkıyönetim, seferberlik ve olağanüstü hallerde dahi durdurulması, ihlal edilmesi mümkün olmayan haklar arasında suçsuzluk karinesi de sayılmıştır. Yine aynı kısmın Kişinin Hakları ve Ödevlerini düzenleyen İkinci Bölümünün "Suç ve cezalara ilişkin esaslar" başlıklı 38/4. maddesinde de ; "suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz" kuralına yer verilmiştir. Anayasada yer alış şekli ile bu karine, genel bir ilke olarak belirlenmiştir.
    Bu açıklamalardan görüleceği üzere; suçsuzluk karinesi, sanığın, yargılama sonucunda suçu kanıtlanmadan suçlu kabul edilmesini önleyerek suçsuz olduğu varsayımı ile hareket edilmesini sağlayan, korunması gereken dokunulmaz temel bir hak olarak Anayasamızda güvence altına alınmıştır.
    Yukarıdaki açıklamalar karşısında suçsuzluk karinesinin; hukukun genel bir ilkesi olmasının yanı sıra, hukuk devletinin doğal ve zorunlu bir sonucu olduğu ve insan haklarına saygı prensibine dayandığı açıktır.
    Gerek tarafı olduğumuz sözleşmelerde gerek Anayasamızda korunması gerekli temel bir hak olarak belirlenmiş olan suçsuzluk karinesi, yargılama organları dışında tüm resmi makamları ve üçüncü kişileri de bağlayan temel bir ilkedir. Bu bakımdan henüz yargılaması devam eden bir kişi açısından adil yargılanma hakkı kapsamında suçsuzluk karinesi olarak tanınmış bir hakkı ihlal eden, onu suçlu gösteren ya da suçlu gibi işlem görmesine neden olan her türlü işlem ve eylemin hukuken kabul edilemez olduğu tartışmasızdır.
    Bu açıklamalar ışığında; dava konusu Yönetmelik maddesinde yer alan ve davacı hakkındaki işleme gerekçe yapılan ibarelerin, Yönetmelikle getirilen düzenlemenin genel amacını aşarak Anayasada ve taraf olduğumuz sözleşmelerde güvence altına alınmış hakkın ihlali sonucunu doğurduğu anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, davalı idarenin kovuşturması devam eden ilgililer hakkında yargılama sonucu verilen kararın niteliği doğrultusunda her zaman işlem tesis etme yetkisi bulunduğu tartışmasızdır.
    Aksine bir kabul ile devam eden kovuşturma nedeniyle işlem tesis edilmesi, ilgililerin yapılan yargılama sonucu suçsuz olduklarının ortaya konularak beraat ettirilmesi durumunda yine Anayasada ve taraf olduğumuz sözleşmelerde güvence altına alınmış olan eğitim ve öğretim hakkı ile devamında çalışma hakkını da ihlal ederek bu hakların kullanımını engelleyecek şekilde ağır bir sonuç yaratacağı gibi yargı kararının hukuki etki ve sonuçları da geçersiz kılınmış olacaktır.
    Bu durumda; her idari işlemin tesis edildiği tarihteki somut durumlara göre tesis edilmesi ve bu işlem sebebiyle idari yargı nezdinde açılan davada yapılacak yargılamanın da, bu esaslar çerçevesinde yapılması gerektiğinden, ilgili Yönetmeliklerdeki dava konusu ibareler ve bu ibareler uyarınca davacı hakkında devam eden kovuşturmanın sonucu beklenmeden tesis olunan işlemde hukukun genel ilkelerine, Anayasa ve taraf olduğumuz sözleşmelere uyarlık bulunmamaktadır. Ancak davacı hakkında oluşan yeni duruma göre, yine genel hukuk kurallarına uygun olmak koşuluyla bir işlem tesis edilebilineceği muhakkaktır.
    Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin ve davacı hakkında tesis olunan "öğrencilikten çıkarma" işleminin yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında iptali gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ SÜREÇ :
    Dava konusu Yönetmelik 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun 13/A maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Komutanlığı emrinde Sözleşmeli Astsubay öğrencisi olan davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Fuhuş" başlıklı 227. maddesinde belirtilen "bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak ve aracılık etmek veya yer temin etme" suçundan yargılandığının tespit edildiği, söz konusu bilginin Eğitim Merkezi Komutanlığı Yönetim Kurulu tarafından değerlendirildiği ve ilgili Kurulun … tarih ve … sayılı kararı ile ilişiğinin kesilmesine karar verildiği, söz konusu kararın Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanının 16/05/2018 tarihli Oluru ile onanması üzerine ilişiğinin kesildiği, söz konusu ilişik kesme kararı ve dayanağı Yönetmelik maddesinin iptali istemi ile görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İlgili Mevzuat:
    2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu'nun "Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi" başlıklı 13/A maddesinde; "(Ek: 25/7/2016-KHK-669/113 md.; Değiştirilerek kabul: 9/11/2016-6756/112 md.) Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatlarının subay ve astsubay ve diğer personel ihtiyacını karşılamak, önlisans, lisans ve lisansüstü eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın yapmak üzere bünyesinde fakülte, enstitü, astsubay meslek yüksekokulları, eğitim ve araştırma merkezleri ve kurslar bulunan bir yükseköğretim kurumu olarak İçişleri Bakanlığına bağlı Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi kurulmuştur. Akademinin ihtiyaçları Jandarma Genel Komutanlığı bütçesinden karşılanır.
    Akademinin kuruluş, görev ve çalışma usulleri 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu hükümleri saklı olmak kaydıyla Yükseköğretim Kurulunun da görüşü alınarak İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikle belirlenir. ...
    En az dört yıl süreli fakülte bitirenlerden muvazzaf subay olmak için başvuranlar ile fakülte veya yüksekokul bitirenlerden muvazzaf astsubay olmak için başvuranlar düzeltilmemiş nüfus kaydına göre müracaat yapılan yılın ocak ayının ilk günü itibarıyla yirmi yedi yaşını, lisansüstü öğrenimi tamamlamış olanlar ise otuz iki yaşını bitirmemiş olmak, yönetmelikte öngörülen sınavlar ile uygulanacak temel askerlik veya kolluk eğitiminde başarılı olmak ve diğer nitelikleri de haiz bulunmak şartıyla Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından gösterilecek lüzum ve İçişleri Bakanının uygun görmesi halinde ilgili branşlara nasbedilebilirler. Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı bünyesinde 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun kapsamında istihdam edilecek sözleşmeli subay ve astsubaylar hakkında muvazzaf subay ve astsubaylar için belirlenmiş esaslar aynen uygulanır. Meslek içinden alınanlar için yaş sınırları veya hizmet sürelerine ilişkin hususlarda, 926 sayılı Kanun, 3466 sayılı Kanun ve 3269 sayılı Kanunda belirlenmiş olan esaslar uygulanır....
    Akademide öğrenim gören öğrencilerin aşağıdaki hallerde öğrenimlerine son verilir:
    a) Bu Kanun hükümlerine göre çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek ahlak notu yetersiz olanlar.
    b) Haklarında öğrenim gördükleri kurumdan çıkarma cezası verilerek, cezası kesinleşenler.
    c) Öğrenimlerini, mevzuatta belirlenen azami süre içerisinde tamamlayamayanlar.
    d) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre memur olma niteliğini kaybedenler.
    e) Sağlık kurullarınca verilecek raporlara dayalı olarak Akademide öğrenime devam imkanı kalmadığı ilgili Komutanlığın sağlık komisyonunca belirlenenler.
    f) Giriş ile ilgili nitelikleri taşımadıkları öğrenim sırasında anlaşılanlar.
    g) 4678 sayılı Kanun kapsamında ön sözleşme yapılan subay ve astsubay adaylarından kendi isteğiyle ayrılmak isteyenler.
    ğ) Bakanlıkça belirlenen devamsızlık süresi sonunda ilişik kesilmesine karar verilenler.
    (c) bendi kapsamına girenler, istekleri halinde, İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliğin belirleyeceği esaslar uyarınca uygun görülecek İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı kadrolarına atanabilirler. Meslek içinden öğrenciliğe alınan personelden (c) bendi kapsamına girenler ile onuncu fıkra uyarınca yapılan yeterlilik sınavından başarılı olamayanlar ise eğitim öncesi statülerine geri dönüş yaparlar..." hükmü yer almaktadır.
    2803 sayılı Kanun'un 13/A maddesi uyarınca hazırlanan ve 08/11/2016 tarih ve 29882 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği'nin "Amaç" başlıklı 1. maddesinde; " (1) Bu Yönetmeliğin amacı, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisince temin edilerek eğitime alınacak öğrencilerde aranacak şartlar ile giriş sınavlarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.", "Adaylarda aranacak nitelikler" başlıklı 29. maddesinde; "...(2) ASEM’e başvuru yapacak sivil kaynaklı adaylarda ise aşağıdaki şartlar aranır:
    a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
    b) 25 inci maddedeki şartlara haiz olmak,
    c) KPSS’de Başkanlıkla koordineli olarak Temin Merkezince belirlenecek taban puan veya üzerinde puan almış olmak,
    ç) Şehit ve malul eş ve çocuklarının başvurularında, (c) bendinde belirlenen puanın en az % 80’ini almış olmak,
    d) Silah taşımaya veya silahlı görev yapmaya hukuki bir engeli bulunmamak,
    e) Sağlık Yönetmeliğinde belirtilen şartları taşımak,
    f) 5237 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile, adayın kendisinin ve evli ise eşinin;
    1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa dahi bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak,
    2) Affa uğramış, para cezasına çevrilmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık veya cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan dolayı mahkûm olmamak veya bu suçlardan dolayı devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak veya kovuşturması uzlaşma ile neticelenmemiş olmak,
    3) Adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmamış olmak, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olmamak, bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanmamak veya bu işler nedeniyle hüküm giymemiş olmak.
    g) Başvuru tarihinde herhangi bir siyasi partiye üye bulunmadığına dair yazılı beyan sunmak,
    ğ) Terör örgütleri ile bu örgütlerin legal veya illegal uzantılarının eylemlerine, toplantılarına, yürüyüş ve mitinglerine karışmamış, desteklememiş, katılmamış olmak,
    h) Alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanımı nedeniyle tedavi görmüş veya görüyor olmamak,
    ı) Kamu haklarını kullanmaktan yoksun bırakılmış olmamak,
    i) (Değişik:RG-24/6/2017- 30106) Herhangi bir nedenle askeri okullardan, emniyet teşkilatına bağlı okullar ile Jandarma ve Sahil Güvenlik eğitim kurumlarından ayrılmamış veya çıkarılmamış olmak; sivil okullardan çıkarılmamış olmak,
    j) Daha önce çalıştığı kamu kurum ve kuruluşlarından disiplinsizlik ve ahlaki nedenlerle çıkarılmamış olmak,
    k) Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olumlu olmak.
    (3) ASEM’e başvuran adayların birinci ve ikinci fıkralarda belirtilen şartlardan herhangi birini taşımadıkları anlaşılması halinde, sınav sonuçlarına bakılmaksızın adaylıkları, öğrenime başlamışlarsa öğrencilikleri sona erdirilir.
    (4) (Ek:RG-27/2/2018-30345) Sahil Güvenlik Komutanlığı bağlısı gemilerde güverte ve makine bölümünde istihdam edilmek üzere ASEM’e girecek sivil kaynaklı adaylar için, ihtiyaç duyulması halinde KPSS notu istenmez. Bu husus Başkanlıkça Sahil Güvenlik Komutanlığı ile koordine edilir.", 43. maddesinde " ...(3) 29 uncu maddede sayılan nitelikleri taşımadıkları anlaşılan adayların ilişikleri, ASEM Komutanının teklifi ve Başkanın onayıyla kesilir ve durum Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığına bildirilir..." düzenlemesi yer almaktadır.

    Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği'nin 29. maddesi yönünden yapılan inceleme;
    Uyuşmazlık konusu olayda davacı tarafından dava dilekçesinde söz konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin tamamının iptalinin istenildiği görülmekte ise de, davacının ilişiğinin kesilmesine dayanak olan söz konusu maddenin 2. fıkrasının (f) bendinin (3) numaralı alt bendi yönünden hasren inceleme yapılmıştır.
    Hiyerarşik normlar sistemi olan hukuk düzeninde, alt düzeydeki normların, yürürlüklerini üst düzeydeki normlardan aldığı kuşkusuzdur. Normlar hiyerarşisinin en üstünde evrensel hukuk ilkeleri ve Anayasa bulunmakta, daha sonra gelen kanunlar ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleri düzenleme yetkisini Anayasa'dan, yönetmelikler ise kanun ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinden almaktadır. Dolayısıyla; bir normun, kendisinden daha üst konumda bulunan ve dayanağını oluşturan bir norma aykırı veya bunu değiştirici nitelikte bir hüküm getirmesi mümkün bulunmamaktadır.
    İdarelerin yönetmelik ve daha alt düzenleyici işlemler ile düzenleme yetkisi, yasama organının çizdiği sınırlar içinde, başta Anayasa olmak üzere üst hukuk normlarına aykırı olmamak kayıt ve şartına bağlı olarak gerçekleşebilir. Öğretide de türevsel bir yetki olarak kabul edilen idarelerin düzenleme yetkisinin, üst normlarla getirilen hükümleri kısıtlayacak bir şekilde kullanılamayacağı idare hukukunun en temel prensiplerindendir.
    Mevzuat yapma tekniği açısından da, idarenin kanunla kendisine verilmiş olan görevleri idari metinlerle düzenlerken, bu görevlerin gerektirdiği teknik detayların belirlenmesi noktasında da takdir hakkına sahip olduğu, bu takdir hakkının kamu yararı ve kamu düzenine uygun olarak kullanılması gerektiği tartışmasızdır.
    Yukarıda yer alan düzenlemeler uyarınca; adayın kendisinin ve evli ise eşinin; genelev, birleşme yeri, randevuevi, tek başına fuhuş yapılan konut ve benzeri yerlerde çalışmış veya aracılık ve bekleyicilik fiillerinde bulunmuş olan, genel ahlak ve edebe aykırı mahiyette her türlü yazılı, sesli ve görüntülü eserleri, kaydedildiği materyale bakılmaksızın üretmek ve satmaktan veya kumar, uyuşturucu veya uyarıcı madde nedeniyle, hakkında herhangi bir adlî veya idarî soruşturma veya kovuşturma devam ediyor olan ya da bunlardan dolayı idarî yaptırım uygulanan veya bu işler nedeniyle hüküm giymiş olan öğrenci adaylarının ilişiklerinin öğrenciliklerinin hangi aşamasında olurlarsa olsunlar kesileceği düzenlenmiştir.
    Askerlik mesleğinin önemi; askerin toplumun asayişini, kişilerin tasarruf emniyetini ve konut dokunulmazlığını korumak, halkın ırz, can ve malını muhafaza ve halkın istirahatini sağlamakla görevli olması nedeniyle bu mesleğe girecek ve sürdürecek olanların da hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde güvenilir, onurlu, iyi ahlaklı ve disiplinli kişiler arasından seçilmeleri gerekmektedir.
    Bu durumda, askerlik mesleğinin niteliği gereği bu mesleğe alınacaklarda bazı özel niteliklerin aranmasında ve toplumun huzur ve güvenliğini sağlamak, korumak ve devam ettirmek için dava konusu Yönetmelik maddeleri ile getirilen düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

    Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığının … tarihli, ... sayılı ve "Jandarma Asb. Öğr. …nun Öğrencilikten Çıkarılması" konulu işlemi yönünden yapılan inceleme;
    Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Komutanlığı emrinde Sözleşmeli Astsubay öğrencisi olan davacı hakkında "bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek" suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca … tarih ve E:… sayılı iddianamesi ile kamu davasının açıldığı, söz konusu suçtan dolayı yargılandığı ve ... Asliye Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı ve söz konusu ceza hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda 28/09/2017 tarihinde Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığında eğitime başlayan davacı hakkında "bir kimseyi fuhuşa teşvik etmek veya yaptırmak veya aracılık etmek veya yer temin etmek" suçundan yargılamanın devam ettiği görüldüğünden, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Başkanlığı Eğitim Merkezi Komutanlığı Temin Yönetmeliği'nin Dairemizce hukuka uygun bulunan hükmü uyarınca davacının ASEM’e başvuru yapacak sivil kaynaklı adaylarda aranacak şartları taşımadığı anlaşılmış olup, ilişiğinin kesilmesine yönelik tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.


    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. DAVANIN REDDİNE,
    2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam … TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
    3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine,
    4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
    5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere,
    18/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi