Abaküs Yazılım
7. Daire
Esas No: 2018/2229
Karar No: 2022/1086
Karar Tarihi: 18.03.2022

Danıştay 7. Daire 2018/2229 Esas 2022/1086 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 7. Daire Başkanlığı         2018/2229 E.  ,  2022/1086 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    YEDİNCİ DAİRE
    Esas No : 2018/2229
    Karar No : 2022/1086

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (…Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACILAR): 1)…
    2)…
    3)…
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava Konusu İstem: Davacılar adına, muris …'ndan veraset yoluyla intikal eden, …Teknik Takım Tezgahları Sanayi Ticaret Limited Şirketi'ndeki %97,14 hissesine ilişkin anılan şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden takdir komisyonunca belirlenen matrah farkı üzerinden 2011 yılı için tarh edilen veraset ve intikal vergisi ile takdir komisyonu kararının iptali istemiyle dava açılmıştır.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; …Teknik Takım Tezgahları Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nde %97,14 oranında paya sahip olan …'nun 01/09/2011 tarihinde vefatı üzerine veraset ve intikal vergisi beyannamesinin süresi içerisinde verildiği, anılan şirketin öz sermayesinin tespiti amacıyla incelemeye sevki sonrasında düzenlenen vergi tekniği raporunda, 01/01/2011-01/09/2011 dönemi öz kaynaklar toplamının 11.347.066,67 TL, ...'nun nihai payının ise 11.394.452,31 TL olarak hesaplandığı, söz konusu tutarın beyannamede belirtilen tutar olduğu, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca varlıkların değerlemesi sonucu ulaşılacak öz sermaye tutarından murislerin hisselerine isabet eden kısmın tespitinin takdir komisyonunca yapılması gerektiğinden bahisle değerleme farklarına ilişkin bir işlem yapılmadığı ve matrah farkı tespit edilmediğinin anlaşıldığı, takdir komisyonunca anılan rapora atıf yapılmakla birlikte raporda belirtilen miktardan farklı tutarda matrah belirlendiğinin görüldüğü, olayda matrah farkı varsa bu durumun vergi tekniği raporuyla ortaya konulması gerektiği, söz konusu raporda matrah farkı önerilmediği halde komisyonun anılan rapordaki doneleri kullanarak matrah taktir ettiği, vergi inceleme elemanı ve takdir komisyonunun yeterli inceleme yapmadığı sonucuna ulaşıldığından veraset ve intikal vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı; takdir komisyonu kararının idarenin hazırlık niteliğinde bir işlemi olduğu, tek başına davacıların hukukunu etkilemeyeceği anlaşıldığından, davanın bu kısmının incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, dava konusu verginin iptaline, takdir komisyonu kararının iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Kararın istinaf başvurusuna konu hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    … Teknik Takım Tezgahları Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nde %97,14 oranında paya sahip …'nun 01/09/2011 tarihinde vefat etmesi üzerine, veraset ve intikal vergisi beyannamesinin verildiği, öz sermayesinin tespiti amacıyla incelemeye sevk edilmesi üzerine anılan şirket hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna istinaden takdir komisyonunca belirlenen matrah farkı üzerinden tarh edilen veraset ve intikal vergisi ile takdir komisyonu kararının iptali istemiyle iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Değerleme" başlıklı Üçüncü Kitabının Birinci Kısmı, iktisadi kıymetlerin değerlemesine ayrılmıştır. Bu kısmın Birinci Bölümünde, genel olarak değerlemede kullanılacak ölçüler belirlenmiş; iktisadi işletmelere dahil kıymetlerin değerleme usulleri İkinci Bölümde; servetlerin değerleme usulleri ise Üçüncü Bölümde düzenlenmiştir.
    7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun "Verginin Matrahı ve İlk Tarhiyat" başlıklı 10. maddesinin ilk fıkrasında verginin matrahını oluşturacak değerin, 4. fıkrasında da idarece tarhiyata esas alınacak değerin, intikal eden malların Vergi Usul Kanunu'na göre bulunan değerleri olduğu düzenlenmekle birlikte, anılan fıkralarda atıf yapılanın, Vergi Usul Kanunu'nun hangi hükmü olduğu açıkça belirtilmemiş; ancak aynı maddenin ikinci fıkrasında, mükelleflerin, ilk tarhiyatta nazara alınmak üzere bu verginin konusuna giren malları, fıkrada belirtilen değerleme ölçülerinden faydalanarak; belirtilmeyenleri ise Vergi Usul Kanunu'nun servetleri değerleme ile ilgili Üçüncü Bölümündeki esaslara göre değerlemek ve beyannamelerinde göstermek zorunda oldukları hükme bağlanmış; anılan 10. maddenin gerekçesinde de, ikinci fıkrada yer alan ilk tarhiyat müessesesinin, verginin tahsilinde yaşanan sıkıntıların aşılması amacıyla getirildiği; buna göre mükelleflerin, maddede belirtilen objektif ölçülerden ve Vergi Usul Kanunu'ndan faydalanmak suretiyle kendilerine intikal eden malları değerleyecekleri; vergi dairesince, beyan üzerinde başkaca bir araştırma yapılmaksızın verginin tarhı cihetine gidileceği açıklanmıştır.
    213 sayılı Kanun'un 72 ilâ 75. maddelerinde takdir komisyonunun kuruluşu, üyelerin seçilmesi, görev ve yetkileri sayılmış, aynı Kanun'un 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı belirtilmiştir. Kanun'un 74. maddesinin "a" işaretli fıkrasında ise, takdir komisyonlarının maddede sayılan görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, yalnız hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Anılan düzenlemelerin ve madde gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden; 7338 sayılı Kanun'un 10. maddesinin ilk fıkrasında, verginin matrahının, intikal eden malların 213 sayılı Kanun'a göre bulunan değerleri olduğu ilkesi konulduktan sonra; 2. fıkrasında, bentler halinde, intikal edebilecek mallar ile bu malların değerlerinin beyanında esas alınabilecek değerleme ölçüleri sayılmak ve bunların dışında kalanların ise, 213 sayılı Kanun'un servetleri değerleme ile ilgili 3. bölümündeki esaslara göre değerlenmek ve beyannamelerde gösterilmek zorunda oldukları belirtilmek suretiyle, 1. fıkrada yer alan ve verginin matrahını tarif eden, "213 sayılı Kanun'a göre bulunan değerleri" ibaresinin, 213 sayılı Kanun'un servetleri değerleme ile ilgili 3. bölümünde yer alan ölçüleri ifade ettiği anlaşılmaktadır. Nitekim; maddenin 4. fıkrasında, idarenin, yukarıdaki esaslara göre beyan edilen bu değerler üzerinden vergiyi beyannamenin verildiği tarihten itibaren en geç onbeş gün içinde tarh edeceği; tarh edilen vergilerin, intikal eden malların 213 sayılı Kanun'a göre bulunacak değerlere göre ikmal edileceği yolundaki hüküm de, bunu doğrulamaktadır.
    Verginin tarhı, 213 sayılı Kanun'un 20. maddesinde, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar olarak tespit eden muamele olarak tanımlanmıştır. Veraset ve intikal vergisinin matrahı da yukarda açıklandığı üzere, intikal eden malların 213 sayılı Kanun'un servetleri değerleme ile ilgili 3. bölümünde yer alan ölçülere göre bulunacak değerleridir. Dolayısıyla; veraset yoluyla intikal eden mallar için varislerce, 7338 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen değerleme ölçülerinden yararlanılarak bulunan değerlerin beyan edilmesi; vergi dairesince de, beyan edilen bu değerlerle, intikal eden malların 213 sayılı Kanun'un servetleri değerleme ile ilgili 3. bölümünde yer alan ölçülere göre hesaplanacak matrah arasında fark bulunması halinde, bu farkın, aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca ikmal edilmek üzere, tarhiyata konu edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
    Dava konusu olayda ihtilaf, veraset ve intikal vergisi beyannamesi üzerinden ilk tarhiyat yapıldıktan sonra, beyan edilen şirkete ait bilançoda yer alan iktisadi kıymetlerin takdir komisyonunca takdiri sonucunda yapılan tarhiyattan kaynaklanmaktadır. Takdir komisyonunca, servete dahil olan ve ticari sermayeyi oluşturan unsurlardan emtia, nakil vasıtaları, tesisat, demirbaş ve makineler ile menkul mallar gibi değerlerin ayrı ayrı belirtilmemesi sebebiyle söz konusu değerlerin belirlenmesinde esas alınan emsal bedelin nasıl belirlendiği ve toplam tutarın hangi kalemlere ilişkin olduğu açık değildir. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, takdir komisyonunca belirlenen matrahın, yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere uygun olup olmadığının saptanması gerekmektedir.
    Bu durumda; Mahkemece, uyuşmazlık hakkında murisin şirketdeki ortaklık payı dolayısıyla davacılara intikal eden, bilançolarında gösterilen servet unsurlarının intikal tarihindeki emsal bedellerinin, gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılması ve öz sermayeyi oluşturan unsurların yeniden değerlenmesi suretiyle, takdir komisyonunca takdir edilen emsal bedellerin hukuka uygun olup olmadığı yönünden yapılacak incelemeyle ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yukarıda değinilen gerekçeyle dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf isteminin reddine dair kararda isabet görülmemiştir.
    Öte yandan, bozma kararı üzerine verilecek kararda, davalı idarenin vekalet ücretine yönelik iddiası yönünden de değerlendirme yapılacağı tabiidir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
    3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
    4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 18/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi