Çocuğun basit cinsel istismarı iki kez - beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma üç kez - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/1679 Esas 2018/1557 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1679
Karar No: 2018/1557
Karar Tarihi: 05.03.2018

Çocuğun basit cinsel istismarı iki kez - beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma üç kez - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2017/1679 Esas 2018/1557 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından üçer kez mahkumiyetine karar verdi. Ancak mağdurelerin ifadelerinde çelişkiler olduğu ve kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı için beraat yerine mahkumiyet kararı verilmesi hatalıydı. Bu nedenle hükümler bozuldu. Kararda bahsedilen kanun maddeleri; 5237 sayılı TCK'nın 109/3-f. ve 53. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nın 226/2. ve 1412 sayılı CMUK'nın 317. ve 321. maddeleridir.
14. Ceza Dairesi         2017/1679 E.  ,  2018/1557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı (iki kez), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (üç kez)
    HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyet (üçer kez)

    İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelendi.
    Mağdureler ... ile ..."ın suç tarihinde on beş yaşından küçük olup velayet hakkına sahip anneleri ..."in 29.04.2008 tarihli duruşma ifadesinde sanıktan şikayetçi olmadığını beyan etmesi karşısında, yaş küçüklüğü nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin katılan mağdure ... vekili, sanık müdafii ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Mağdure ..."nin kollukta alınan ifadesinde, iki ay kadar önce kardeşi ..."la gezerken sanığın, kardeşini eve gönderip kendisini de arabaya aldıktan sonra istismarda bulunduğunu beyan etmesine karşılık, savcılıkta verdiği ifadesinde söz konusu olayın doğru olmadığını belirtmesi, Asliye Ceza Mahkemesindeki anlatımında önce sanığın kendisine bir şey yapmadığını bildirip daha sonra sorulması üzerine kolluk ifadesinin doğru olduğunu söylemesi; mağdure ..."ın kollukta Cumhuriyet Bayramından üç dört ay kadar önce sanığın kendisini alarak inşaat halinde bir eve götürüp istismarda bulunduğunu belirtmesine karşılık, savcılıkta alınan beyanında olayın Cumhuriyet Bayramından sonra olduğunu ifade edip Asliye Ceza Mahkemesindeki anlatımında ise söz konusu olaydan hiç bahsetmeyerek mahkemedeki ifadesinin doğru olduğunu beyan etmesi, mağdure ..."e yönelik eyleme ilişkin ise ..."in tüm aşamalarda olay yerinde sadece ..."la kendisinin olduğunu ve ..."ın tuvalete gittiğini belirtmesine karşılık, istinabe yoluyla alınan duruşma beyanında ..."nin de yanlarında olduğunu ifade etmesi; yine ..."e yönelik eyleme dair ..."ın ilk ifadesinde ..."e karşı yapılan eylemi görmediğini söylerken savcılıktaki anlatımında salıncakla yüksekten sallandığı için eylemleri gördüğünü belirtip nihayetinde Asliye Ceza Mahkemesinde sadece taciz sözlerini duyduğunu, bunun dışında eylemleri görmediğini bildirmesi karşısında; mağdurelerin aşamalardaki çelişkili anlatımları, savunma ile tüm dosya içeriği nazara alındığında sanığın atılı suçlardan mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    5271 sayılı CMK"nın 226/2. maddesine aykırı olarak, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan 5237 sayılı TCK"nın 109/3-f. maddesinin uygulanması,
    Hükümlerden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii, katılan mağdure ... vekili ile O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.