14. Hukuk Dairesi 2016/10028 E. , 2019/4959 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 07/08/2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Bank A.Ş. vekili, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı .... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 24.03.2012 tarihinde ölen mirasbırakan ..."nın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Bank A.Ş. vekili, davalı Hazine vekili, davalı ... vekili, davalı .... vekili temyiz etmiştir.
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Mahkemece yapılan tüm araştırmaların mirasbırakanın ölüm tarihi esas alınarak yapılması gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri, bilmelerinin de mümkün olmaması, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verildiği durumlarda yargılama gideri ve harçtan davalılar değil davacılar sorumlu tutulur.
Somut olayda, davacılardan ..., ... ve ...’ın avukatlarına verdiği vekaletnamelerde mirasın reddi yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetkiyi içeren özel vekaletname temin edilerek yargılamaya devam edilmelidir. Mirasbırakanın ölüm tarihinde bankalardaki hesapları ve hesap hareketleri, mirasçıların terekeyi benimsemeye yönelik eylemleri, mirasbırakanın taşınmazının ve traktörünün ölüm tarihinden sonra mirasçıları tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve mirasbırakanın aktif ve pasifi kolluk marifeti ile araştırılmamış, araç kaydı ölüm tarihine göre sorulmamış ve mirasbırakana ait olduğu belirtilen işyerinin mülkiyeti, işyerindeki eşyalar, aktif ve pasif değerler araştırılmamış, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur. Hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.