17. Hukuk Dairesi 2016/8884 E. , 2019/3464 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İl Özel İdaresi (6360 sayılı Yasa gereği) vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 19.07.2010 tarihinde, müvekkillerinin murisi ..."in, davalı ... Belediyesinde muhakemat memuru iken görevi dışında belediye başkanı davalı ..."in görevlendirmesi ile davalı belediyeye ait traktörle kum taşırken yaptığı tek taraflı kazada vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş için 5.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi; davacı küçük çocuklar için ayrı ayrı 2.500,00 "er TL maddi ve 25.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, 19.10.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi taleplerini davacı eş için 78.738,96 TL"ye, çocuk ...için 4.973,25 TL"ye ve çocuk ... için 12.016,05 TL"ye artırmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; maddi tazminat davasının kabulü ile davacı eş için 78.738,96 TL, çocuk ...için 4.973,25 TL ve çocuk ... için 12.016,05 TL"nin; manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı eş için 20.000,00 TL"ye, çocuk ...için 18.000,00 TL ve çocuk ... için 18.000,00 TL manevi tazminatın, kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı İl Özel İdaresi vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, yargılama sırasında alınan ... Kurumu raporundaki kusur oranlarının oluşa uygun olması nedeniyle benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davalı İl Özel İdaresi vekilinin aşağıdaki (2) nolu bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar lehine takdir olunan manevi tazminatların bir miktar çok olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı ... Belediye Başkanlığı adına kayıtlı traktörün sürücüsü olan davacıların desteğinin vefatı nedeniyle davacı tarafça ... Belediye Başkanlığı"nın yanısıra ... Belediye Başkanı davalı ... aleyhine de dava ikame edilmiş olup, mahkemece davalı ... hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ..., aracın ne sürücüsü, ne de 2918 Sayılı KTK anlamında işletenidir. Aracın fenni muay...i olmaksızın yola çıkmış olması, eldeki dava anlamında davalının sorumluluğunu gerektirecek bir husus olmayıp, ancak davalının tabi olduğu Yasalar çerçevesinde idari bir yaptırıma-karara- sebebiyet verebilir. Açıklanan maddi ve hukuksal olgulara göre davalı ..."in Belediye Başkanı sıfatı ile hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekirken, yazılı olduğu şekilde kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı İl Özel İdaresi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı İl Özel İdaresi vekilinin, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.