Silahla tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/815 Esas 2020/3740 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/815
Karar No: 2020/3740
Karar Tarihi: 20.02.2020

Silahla tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/815 Esas 2020/3740 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hükümde, sanığın silahla tehdit suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz isteği reddedilerek, dosya incelendiğinde başka nedenler bulunmadığı görülmüştür. Ancak katılanlar arasındaki çelişkilerin giderilmemesi ve hukuki durumun belirlenmemesi nedeniyle, karar bozulmuştur. Sanığın eyleminin hangi katılana yönelik olduğunun tartışılması ve olayın çıkış nedeni ve gelişmesinin değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi gerekliliği belirtilmiştir. Hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozulması kararlaştırılmıştır.
Kanun maddeleri: TCK'nın 29. maddesi (haksız tahrik), TCK'nın 53. maddesi (silahla tehdit suçu) ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (temyiz incelemesi sonucu oluşacak hükümler), 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi (kararın bozulması durumunda yapılacak işlemler).
4. Ceza Dairesi         2016/815 E.  ,  2020/3740 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Silahla tehdit
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    A)Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmemesi, katılanlardan ..."ın aşamalarda sanığın bıçakla tehdit eyleminden bahsetmemesi, katılan ..."ın kovuşturma aşamasında olay yerinden ayrılırken sanığın elinde bıçak olduğunu, soruşturma aşamasında sanığın oğlu ve yeğeninin kendilerine bıçak çektiğini beyan etmesi, katılan ..."ın kovuşturma aşamasında sanığın arkalarından bıçak sallayarak tehdit ettiğini, soruşturma aşamasında ise sanığın eline bıçak aldığını, kendilerinin de çıkıp gittiğini beyan etmesi, olay yerini gösterir kamera kaydına ilişkin CD"de sanığın elinde kamaya benzer bir bıçak sallayarak iş yeri içine girdiğininin tespit edilmesi karşısında; katılanların aşamalarda ve birbirleriyle arasında oluşan çelişkilerin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde hangi beyana ne suretle üstünlük tanındığının açıklanması ve sanığın eyleminin oluştuğunun kabulü halinde, eylemin her üç katılana mı yoksa iş yerinde tartıştığı katılan ..."a mı yönelik olduğunun açıklanıp tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
    B)Kabule göre ise;
    1)Sanığın aşamalarda, katılan ..."a borcu olduğunu ancak senedin vadesi gelmeden önce katılanın alacağını talep ettiğini ve iş yerinde kendisine vurduğunu savunması karşısında, olayın çıkış nedeni ve gelişmesi değerlendirilerek sonucuna göre TCK’nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    2)Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.