22. Hukuk Dairesi 2013/4477 E. , 2013/4577 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini, hak ettiği kıdem tazminatı alacağı ve işlemiş faizinin tahsili için icra takibi yaptığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacı işçinin işçilik alacaklarının tahsili için açtığı alacak davasında verilen kararın henüz kesinleşmediğini, kararın kesinleşmesi beklenilmeden yapılan icra takibinin haksız olduğunu, kaldı ki davacının fesih tarihi itibariyle emekliliğe hak kazanmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiği, dava konusu alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle itirazın iptaliyle takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin ise alacak yargılamayı gerektirdiğinden reddine karar verilmiştir.
Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İcra takibine konu işlemiş faiz alacağına yapılan itirazın haklılığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 67. maddesi uyarınca, borçlunun süresi içerisinde borca itiraz etmesi üzerine duran icra takibinin devamı için açılan itirazın iptali davasında, borçlunun itirazının haklılığı veya haksızlığı yargılama konusudur.
Somut olayda, davaya konu icra takip dosyasından, davalı borçlunun, kendisine tebliğ edilen ödeme emrinde istenen asıl alacağa, işlemiş faiz miktarına ve faiz oranına açıkça itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda icra takibi, alacağın tamamı için durmuştur. Davacı-alacaklı vekilince de, dava dilekçesinde, alacağın tamamına yapılan itirazın iptali talep edilmiştir. Hal böyleyken, yargılamanın konusu, asıl alacak olarak talep edilen kıdem
tazminatına ve feri alacak olarak talep edilen işlemiş faiz alacağına yapılan itirazın haklılığı veya haksızlığıdır. Mahkemece, davalı vekilince sunulan davaya cevap dilekçesinde, ayrıca faiz alacağı hakkında herhangi bir savunmaya yer verilmemiş olması gerekçesiyle, işlemiş faiz alacağı kalemi bakımından değerlendirme yapılmamış ve fakat bu alacak kalemi bakımından da itirazın iptaline karar verilmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, itirazın iptali davasının niteliği nazara alındığında, icra takibinde itiraz edilen alacağın varlığı hakkında, davaya cevap dilekçesinde ayrıca bir savunma ileri sürülmemiş olması, söz konusu alacağa yapılan itirazın uyuşmazlık konusu olmaktan çıktığı veya borçlunun itirazını değiştirdiği şeklinde yorumlanamaz. Anılan nedenle, davaya konu işlemiş faiz alacağı hakkında da, borçlunun itirazının haklı olup olmadığı hususunda değerlendirme yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.