13. Hukuk Dairesi 2015/12984 E. , 2017/318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı eczacı olduğunu, davalı kurum tarafından 02.02.2012 tarihli yazı ile reçete arkasındaki imzaların hasta veya yakınına ait olmadığı, ilaçların hasta veya yakınına teslim edilmediği, hak sahiplerinin bilgisi dışında eczanesi aracılığıyla değişik sağlık Kurum ve Kuruluşlarında görev yapan doktorlara reçete düzenlettirildiği ve yapılan değerlendirme ile sahte olduğunun tespit edildiği gerekçeleri ile 2009 yılı protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.19 maddeleri uyarınca 2 yıl süre ile sözleşmenin feshedildiğini ve toplam 83.525,76 TL cezai şart uygulandığını, davalı Kurum tarafından yapılan şikayet üzerine hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, davalının hakkında uygulamış olduğu işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi kararının iptaline, cezai şart ve faiz talebinin reddine ve kaynaktan kesildiği takdirde istirdadına, sözleşmenin eski hali ile devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı hakkında uygulanan işlemin protokol hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 02/02/2012 tarihli ... Eczanesi adına ...."a verilen sözleşmenin feshi ve cezai şart bildiriminin kısmen iptali ile 2009 yılı ilaç temin protokolünün 6.3.3 Maddesi uyarınca 1475,43 TL ceza uygulanarak bir kez uyarılmasına, 6.3.10 maddesi gereğince 3824,84 TL cezai şart uygulanarak bir kez uyarılmasına, 6.3.19 maddesi gereğince 30.390,09 TL cezai şartın uygulanarak 2 yıl sözleşmenin fesih edilerek toplamda 35.390,36 TL cezai şart ve sözleşmenin 2 yıl fesih edilmesi olarak cezai şartın düzeltilmesine, davacının fazlaya dair talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasındaki protokole aykırılık nedeni ile uygulanan cezai işlemlerin hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dinlenen tanık beyanları ve bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuştur. Raporda, Mahkemece dinlenen ve ilaçları alıp kullandıkları yönünde beyanda bulunan tanık anlatımları doğrultusunda davacıya uygulanan cezai şartlarda düzenleme yapılması gerektiği belirtilerek bu doğrultuda yeniden hesaplama yapılmıştır. Ancak hükme esas alınan söz konusu bilirkişi raporunda davacı hakkında uygulanan protokolün 6.3.19 maddesi kapsamında kapsamında hak sahiplerinin bilgisi dışında davacının eczanesi aracılığıyla değişik sağlık Kurum ve Kuruluşlarında görev yapan doktorlara reçete düzenlettirildiği ve yapılan değerlendirme ile sahte olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığına ilişkin somut bir değerlendirmede bulunulmamıştır. Bu yönüyle bilirkişi raporu eksik incelemeye dayalıdır. Bu halde mahkemece dosyadaki tüm kayıtlar, taraf savunmaları, davacı hakkında aynı reçetelere ilişkin olarak davalı tarafından yapılan şikayet üzerine kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği hususu ile bütün deliller birlikte değerlendirilerek ve protokol değişiklikleri de gözetilerek davacının Protokolün 6.3.19 maddesi hükmüne aykırı davranıp davranmadığı hususunda nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli uzman bilirkişi kurulundan rapor alınmak ve böylece hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.