23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/5341 Karar No: 2016/1728 Karar Tarihi: 22.02.2016
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5341 Esas 2016/1728 Karar Sayılı İlamı
23. Ceza Dairesi 2015/5341 E. , 2016/1728 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 204/1 maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası; 158/1-d, 35/1, 2, 52/2 maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ve 2000 TL adli para cezası)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın katılan adına sahte imza ile suça konu sahte bonoyu düzenlettirerek icra dairesi kanalıyla takibe koyduğu bu suretle resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumu aracı kılınmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda; 1-Sanık müdafinin dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde: Sanığın katılanın imzasını taklit etmek suretiyle tanzim ettiği suça konu sahte bonoyu avukatı aracılığı ile icra takibine koyduğu ancak katılanın itiraz edip menfi tespit davası açması üzerine icra takibinin durduğu bu suretle üzerine atılı kamu kurumu olan icra müdürlüğü aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığına dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya toplanan delillere göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine. Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun dairemizce de benimsenen 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 200 gün olarak tayin edilmesi hususu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı kanunun 322. madde hükmü uyarınca düzeltilmesi mümkün olduğundan hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “200 “ gün “100” gün ve “2000 “ TL ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerlerine” 5 GÜN”, “ 2 Gün” ve “40 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık Müdafiinin sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Suça konu olup sahte olduğu tespit edilen bonodaki sahteciliğin iğfal kabiliyetini haiz olup olmadığının bilirkişi raporu ve mahkeme gözlemiyle tespit edilmemiş olması ve sahtecilik suçunda aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılabilmesi ve suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının tespiti amacıyla, suça konu bononun aslının celp edilerek mahkeme heyeti tarafından incelenip özelliklerinin duruşma zaptına geçirilerek kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığının ve iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının denetime imkan verecek şekilde tespit edilmesi, gerekmesi halinde bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sanığın hukuki durumunun buna göre belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1 maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. madde hükmü uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.