8. Hukuk Dairesi 2010/735 E. , 2010/2642 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve tazminat
... ve müşterekleri ile ... aralarındaki elatmanın önlenmesi ve tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.04.2009 gün ve 153/31 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın vekil edenlerinin miras bırakanı (babası) ...ın ölümü üzerine mirasçılarına kalan yerlerden olduğunu, mirasçılardan ...’ın bir kısım taşınmaz bölümünü davalıya satışının geçersiz bulunduğunu, davalının ekim yapmak ve inşai faaliyete başlamak suretiyle elatmasının önlenilmesi ile ecrimisil ve verilen zarar karşılığı tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıların kardeşi (dava dışı) ...’ın payını satın aldığını ve zilyet olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacılar miras bırakanından intikal ettiği, mirasçılardan birinin satış ve devrinin geçerli bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişi ..."ın 10.11.2008 havale tarihli rapor ve ekindeki 1/1000 ölçekli krokisinde C harfi ile gösterilen 519 m2 bölümüne davalının elatmanın önlenilmesine, ecrimisil ve tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairenin geri çevirme kararı üzerine dosya arasına alınan tutanak ve belgelere göre; temyize konu hükmün karar tarihi ile temyiz incelemesine gönderilme tarihi arasında dava konusu taşınmazın bulunduğu Kekliktepe köyünde kadastro çalışmalarının yapıldığı, kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün 169 ada 4 parsel no.su ile düzenlenen kadastro tutanağına göre senetsizden 6920,74 m2 yüzölçümü ile yirmi yılı aşkın süredir... zilyetliğinde iken 1998 yılında oğulları ..., ... ...ve ...e satıldığı belirtilerek paylı mülkiyet şeklinde 21.8.2009 tarihinde tespit edildiği, kadastro tutanağının askıya çıkarılmak suretiyle 18.11.2009 tarihinde kesinleştirilerek dosyamız davacılarından ..., ... ... ve dava dışı ... adına sicil oluşturulduğunun bildirildiği görülmüştür. Ne var ki, davalı vekili temyiz dilekçesinde davaya konu elatmanın önlenmesi kararı verilen taşınmaz bölümünün ayrı parsel numarasıyla vekil edeni adına tespit edildiğini bildirdiğinden geri çevirme kararı üzerine gönderilen 169 ada 4 parselin dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı hususunda tereddüt hasıl olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, mahallinde keşif yapılarak uyuşmazlık konusu taşınmaz hakkında kadastro çalışmalarında tutanak düzenlenip düzenlenmediğinin, 169 ada 4 nolu parselin niza konusu taşınmaza ilişkin olup olmadığının tespiti; davalı taşınmazın kadastro tutanağı düzenlenen yerlerden ya da 169 ada 4 parsel olduğunun belirlenmesi halinde; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27.maddesine göre; mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastroyla ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona ereceğinden ve davalara ait dosyalar kadastro mahkemesine re’sen devrolunacağından temyiz incelemesine konu eldeki dava henüz kesinleşmediğinden tespit malikleri adına tapuya tescil edilmiş bulunmasının usulsüz olup, hüküm ifade etmeyeceği nazara alınarak; karar tarihinden sonra 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmelidir. Taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği sırada, genel mahkemelerde derdest bulunan davalar kadastro tespitine itiraz niteliğinde bulunmaktadırlar. Kural olarak davalı olan bu tür taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenir, ancak davalı olduğu belirtilerek malik hanesi boş bırakılır. Malik hanesi ancak kadastro mahkemesince doldurulur.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan yerel mahkeme hükmünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve 15,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 17.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.