Esas No: 2021/175
Karar No: 2022/1313
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 12. Daire 2021/175 Esas 2022/1313 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/175 E. , 2022/1313 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/175
Karar No : 2022/1313
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Başkanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri V. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Erzurum İli, Aşkale İlçesi, ...Mahallesi Camii imam hatibi olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde düzenlenen ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98. maddesinin (b) bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin ...tarih ve E....sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; küçük yaştaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla yapılan soruşturma sonucu görevine son verilmiş olan davacı hakkında, aynı olay nedeniyle "Çocuğun Cinsel İstismarı" suçundan dolayı yapılan ceza yargılaması neticesinde .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla, "Davaya konu olan olayda; küçük mağdurenin beyanları tutarlı olmadığı gibi, şikayetçi olma şekli ve süresi itibarıyla da mağdurenin beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı düşünülmüştür. Şöyle ki; mağdure 2014 yılı Haziran ayındaki olaydan sonra ailesinin yanına gittiği halde engel bir sebep olmamasına ve sanıktan kendisine yönelen bir tehdit ya da baskı olduğuna dair bir beyanı olmamasına rağmen şikayetçi olmaması, sonradan beyanından dönmüş olan tanık Z.'nin, kardeşi M.'nin bu olayı kendisine 15 gün sonra anlattığını beyan ettiği halde tanık Z. tarafından da bu konuda bir ihbar ya da şikayetin yapılmamış olması, tanık A.'nın sanığın eşi olmasıyla birlikte kıskanç bir yapıda olması ve eşini başka konularda da kıskanarak hakkında kendi yakınlarına bu konuda yakınmalarda bulunmuş olması, sanığın ise eşinin kendisini yersiz yere kıskandığını savunmuş olması, tanık A.'nın da eşini teyit eder şekilde kızgınlıkla eşi hakkında yanlış beyanlarda bulunduğunu kabul etmiş olması, böylece ailevi meselelerden dolayı daha sonra sanığın kayınları tarafından darp edilmesine sebep olacak şekilde aileler arasında bir husumetin bulunması, mağdurenin ise aradan bir yıl iki ay geçtikten sonra ve özellikle sanığın darp edilmesinden sonra şikayetçi olmuş olması, sonradan da beyanlarından dönmüş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, mağdurenin soruşturma aşamasındaki beyanlarına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, sanığın savunmasının aksini gösterir mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığı düşünülerek sanık hakkında beraat kararı verilmiş; küçük mağdurenin şikayetçi olduğu tarihte 13 yaşından büyük olması, sanığın yapmadığını beyan etmiş olmasına rağmen sanık hakkında ceza almasını sağlamak amacıyla cinsel istismar suçlamasıyla şikayetçi olması sebebiyle mağdure hakkında iftira suçundan işlem yapılması için suç duyusunda bulunulmasına karar verilmiştir." denilmek suretiyle, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak ve mahkumiyetine yeterli delil bulunamadığından beraatine karar verildiği, bu durumda, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin mevzuat hükümleri ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde, uyuşmazlıkta dava konusu işlemin gerekçesini oluşturan davacıya atfedilen eylemin her türlü şüpheden uzak somut bir şekilde ispatlandığından söz edilemeyeceğinden, davacının görevine son verilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince; Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 tarih ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İşbölümü" kararı uyarınca Dairemize devredilen dosya incelenerek işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Dosyanın incelenmesinden; Erzurum İli, Aşkale İlçesi, ...Mahallesi Camisinde imam hatip olarak görev yapan davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda, 2014 yılı Ramazan ayında Aşkale İlçesi ...Mahallesi Camii imam hatibi olarak görev yaptığı dönemde, hamile eşine yardım etmesi için yanlarında kalan eşinin 12 yaşındaki kardeşi M.G.Y'yi, eşinin bulunmadığı ortamlarda birlikte internete girme, yastık savaşı oynama, uykudan gıdıklayarak uyandırma şeklinde bahanelerle yaklaşarak kollarından, boynundan, dudaklarından, göğsünden ve cinsel organından öpmek ve bedenini okşamak suretiyle taciz ettiği, eylemin ramazan ayı boyunca çok defa tekrarlandığı, davacının mağduru her defasında bunları başkasına anlatmaması konusunda uyardığı ve aksi durumda boğazını kesmekle tehdit edip korkuttuğu, bir yıl sonra ablası Z. P.'nin evinde davranışlarından kuşkulanılan mağdurun, ısrar edilmesi üzerine yaşadıklarını yakınları ile paylaştığının tespit edildiğinden bahisle, davacının bir din görevlisine yakışmayan bu eylemleri sebebiyle Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5/1-b maddesinde yer alan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslam törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak" şartını kaybettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, dava konusu edilen işlemle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verildiği, anılan işlemin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendinde, memurluğa alınacaklarda aranacak özel şartlar arasında, "kurumların özel kanun veya diğer mevzuatında aranan şartları taşımak" şartına yer verilmiş; 98. maddesinin (b) bendinde, memurların "memurluğa alınma şartlarından herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması veya memurlukları sırasında bu şartlardan herhangi birini kaybetmesi" halinde Devlet memurluğunun sonra ereceği belirtilmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, "Atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda; itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşımak", Diyanet İşleri Başkanlığı kadrolarına ilk defa atanacaklarda aranacak genel şartlar arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri karşısında, atanmalarında dini öğrenim şartı esas alınan unvanlarda görev yapan personelin; 657 sayılı Kanun'un 48. maddesinin (B) bendinin 2. alt bendi ile 98. maddesinin (b) bendi uyarınca, Yönetmelikle aranılan "itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu'' şeklindeki ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle görevine son verme işleminin tesisi için ''İslam törelerine uygun olmayan bir eylemin bulunması'' ve ''bu eylemin çevresinde bilinir olması'' şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği açıktır.
Dava dosyası ile soruşturma raporu ve ekinde yer alan tanık ifadeleri birlikte değerlendirildiğinde; imam hatip olarak görev yapan davacının, hamile eşine yardım etmesi için yanlarında kalan eşinin 12 yaşındaki kardeşi M.G.Y'yi, eşinin bulunmadığı ortamlarda birlikte internete girme, yastık savaşı oynama, uykudan gıdıklayarak uyandırma şeklinde bahanelerle yaklaşarak kollarından, boynundan, dudaklarından, göğsünden ve cinsel organından öpmek ve bedenini okşamak suretiyle taciz ettiği, eylemin ramazan ayı boyunca çok defa tekrarlandığı, davacının mağduru her defasında bunları başkasına anlatmaması konusunda uyardığı ve aksi durumda boğazını kesmekle tehdit edip korkuttuğu, bir yıl sonra ablası Z. P.'nin evinde davranışlarından kuşkulanılan mağdurun ısrar edilmesi üzerine yaşadıklarını yakınları ile paylaştığı, davacının küçük mağdurenin ağabeyleri tarafından darp edildiği, davacı hakkında, bu olay nedeniyle "Çocuğun Cinsel İstismarı" suçundan dolayı yapılan yargılama neticesinde ...Ağır Ceza Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak ve mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verilmiş ise de; gerek davacı ve eşinin, soruşturma başladıktan sonra boşanmaktan vazgeçtiklerini beyan etmeleri, gerek küçük mağdurenin duruşma sırasında daha önceki ifadesini değiştirerek, her şeyi oyun olsun diye yapmış olduğunu belirtmiş olması, gerekse olayların gelişimi ve dosyadaki diğer tanık ifadeleri karşısında, davacının Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ortak nitelik şartını görevi sırasında kaybettiği ve bu durumun çevresinde bilinir olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde, kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Davalı idarenin temyiz talebinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği görüşüyle, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.