Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/9691
Karar No: 2022/4093
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9691 Esas 2022/4093 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş kazası sonrası maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemiyle açılan dava, tasfiye edilmiş olduğu belirlenen bir davalı şirket nedeniyle reddedilmiştir. Ancak, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek usul ve yasaya aykırı bir karar verilmiştir. Bu nedenle, davalı şirketin ihyası için davacıya önel verilerek, dava sonucuna göre HMK 123. maddesi veya HMK 150.maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir. Temyiz edilen kararın ise bu nedenlerle bozulması gerekmektedir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise HMK’nun 123. ve 150. maddeleridir.
10. Hukuk Dairesi         2021/9691 E.  ,  2022/4093 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi



    İş kazasından sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı davacılar vekili ile davalılardan ...Uluslaraası Mühendesilik Müş. A.Ş. ve ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi ile davacılar vekili tarafından duruşma istenilmesi üzerine dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.04.2021 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davacılar adına Av. ...ile davalı ...Uluslararası Müh. Müş. A.Ş. adına Av. ... ve davalı ...İnşaat Taah. ve Tic. Elek. Ür. A.Ş. adına Av. ... geldiler. Diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten, dosyadaki noksanların ikmali için dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verildikten ve noksan ikmali üzerine dosyanın yukarıda belirtilen Dairemize esasına kaydı yapıldıktan sonra Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesine ilişkindir.
    1- Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
    Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi ( dava hakkı ) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, ( o davada davacı sıfatının kime ait olacağı ) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
    Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir (Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, ... 1995, s. 231). Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder ( Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, ... 2000, s.288).
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.06.2007 tarih, 2007/10-358 Esas, 2007/337 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere; ticari şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır. Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamanın devamının sağlanması gerekir.
    Öte yandan bilindiği üzere davanın geri alınması usulü 6100 sayılı HMK’nun 123. Maddesinde düzenlenmiş olup “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir. Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir.” İşlemden kaldırma ile ilgili olarak ise aynı Kanunun 150.maddesinin 1. Fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” 5. Fıkrasında ise “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır” düzenlemesine yer verilmiştir. Her iki hukuki müessese gereğince işlem yapılması için ilgililerin davadan usulüne uygun haberdar edilmiş olmaları ve davanın geri alınması yönünden de muhatabın buna açıkça rıza göstermesi gerekmektedir.
    Somut olayda davalılardan ... hakkında dosya içerisinde bulunan Zile Ticaret Sicil Müdürlüğünün yazılarına göre şirketin tasfiyesini müteakiben 30.12.2014 tarihinde ticaret sicilinden terkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece 21.02.2019 tarihli celsede davacılar vekiline iş bu şirketin ihyası için dava açmak üzere önel verildiği halde, davacılar vekilinin 02.05.2019 tarihli dilekçesiyle iş bu davalı yönünden davasını atiye terk ettiğini beyan ettiği, mahkemece iş bu talep davacılar vekiline açıklatılmadan ve usulüne uygun olarak iş bu davalı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmeden, nihai kararda anılan davalı yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de; varılan sonuç usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    O halde mahkemece yapılacak iş, davalı ...’nin tasfiyeyi takiben ticaret sicilinden terkin olduğu dikkate alınarak ve başka bir dosya nedeniyle iş bu davalı hakkında verilen ihya kararının da temyize konu dava dosyasını bağlamayacağı gözetilerek, bu dava kapsamında davacıya anılan davalı şirketi ihya etmesi için önel vermek, davalı şirket ihya edildikten sonra ise anılan davalıya usulüne uygun tebliğ yapılmak suretiyle davadan haberdar olmasını sağladıktan sonra, davacıya atiye terk niteliğindeki talebini açıklatarak sonucuna göre HMK 123. maddesi veya HMK 150.maddesine göre işlem yaparak, bu davalı hakkında usule uygun bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacılar ve davalılardan ...Uluslararası Mühendislik ve Müşavirlik A.Ş., ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları ile HMK 369/1. maddesi kapsamında kanunun açık hükmüne aykırı görülen sebepler re’sen dikkate alınarak, bu aşamada tarafların temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, Dairemizde icra edilen duruşmada hazır bulunan taraflar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmaları nedeniyle 3.815 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3.815 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile duruşmaya katılan ...Uluslararası Mühendislik. Müş. A.Ş.’ne verilmesine, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi