Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/1357
Karar No: 2022/1446
Karar Tarihi: 21.03.2022

Danıştay 10. Daire 2019/1357 Esas 2022/1446 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2019/1357 E.  ,  2022/1446 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2019/1357
    Karar No : 2022/1446

    DAVACI : …
    VEKİLİ : Av. …

    DAVALI : Hasım gösterilmemiştir.

    DAVANIN_ÖZETİ : Davacı tarafından, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında hükümlü olanların iyi halli olmaları şartıyla koşullu tahliyelerine bir yıl kala denetimli serbestlikten yararlanma hakları varken 15/07/2016 sonrasında olağanüstü hal ilanıyla birlikte çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle aynı durumda olan hükümlülerin koşullu tahliyelerine bir yıl kala açık ceza infaz kurumuna çıkabilecekleri, altı ay kala ise denetimli serbestlikten yararlanabileceklerinin düzenlendiği; kendisinin hapis cezası ile cezalandırıldığı 2013 yılında bu yönde bir düzenleme bulunmadığı, çıkarılan yasalarla geriye dönük uygulama yapılamayacağı ileri sürülerek, Adalet Bakanlığı'nın anılan uygulamasının iptal edilmesi ile yasa öncesi dava dosyaları üzerinden kaldırılması istenilmiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
    DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, iptal davaları; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış; 3. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinde davanın konu ve sebepleri ile dayandığı delillerin dava dilekçelerinde gösterileceği; 14. maddesinin 3. fıkrasının (g) bendinde, dilekçeler üzerinde bu Kanun'un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadığı yönünden inceleme yapılacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde, 14. maddenin 3/g bendinde yazılı halde otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verileceği kuralları yer almış; aynı maddenin 5. fıkrasında ise, 1. fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.

    Yargılama hukukunun temel ilkelerinden biri taleple bağlılıktır. Bu ilke uyarınca iptali istenen idari işlemle sınırlı olarak mahkemelerce inceleme yapılması gerekmekte olup, talebin incelemeye konu olabilecek nitelikte açık, her türlü tereddütten uzak, belirli ve somut olması gerektiği kuşkusuzdur.
    Bir düzenleyici işleme karşı açılan iptal davasında da, düzenleyici işlemin tamamının, belirli maddelerinin veya maddelerin belirli kısımlarının iptalinin istenebilmesi mümkün olup, dava dilekçesinde iptal isteminin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
    Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin "konu" kısmında Adalet Bakanlığınca infaz yasasında yapılan değişikliklerin iptalinin istenildiği, "açıklamalar" kısmında ise, davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı 2013 yılında bu yönde bir düzenleme bulunmadığı, çıkarılan yasalarla geriye dönük uygulama yapılamayacağı, Adalet Bakanlığının infaz yasasında yaptığı değişikliklerin hukuka aykırı olduğuna ilişkin iddialara yer verildiği, ayrıca yapılan değişikliklerin kendisine uygulanmasına ilişkin uygulamanın kaldırılması istemiyle Adalet Bakanlığı'na yaptığı başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedildiğinin belirtildiği görülmekle birlikte; açıkça herhangi bir bireysel işlem/uygulama işleminin tarih ve sayısı da belirtilmek suretiyle iptalinin istenilmediği anlaşılmaktadır.
    Dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacının infaz hakimliklerine belli zaman aralıklarında denetimli serbestlikten faydalandırılması istemiyle başvurularda bulunduğu, başvurularının 5275 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri ve Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendi uyarınca infaz hakimliklerince reddedildiği anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, dava dilekçesinde, infaz yasasında yapılan değişikliklerin iptalinin istenilmesinin muğlak olduğu ve dava konusu edilmek istenen işlemin anlaşılamadığı, davacının denetimli serbestlikten faydalandırılması istemiyle yaptığı başvurularının reddine dayanak olan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6. maddesinin 2. fıkrasının (ç) bendinin mi yoksa Adalet Bakanlığı'na yaptığı başvurunun reddine ilişkin tarih ve sayısı belirtilen işlemin mi iptalinin istenildiğinin, yoksa her ikisinin birlikte mi iptalinin istenildiğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığı, davalı idarenin de gösterilmediği, bu haliyle dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
    Bu durumda, yeniden düzenlenecek dava dilekçesinde, idari yargı yetkisi sınırları içerisinde olmayan kanun hükümlerinin iptali ile idari işlem veya eylem niteliğinde hüküm kurulması da talep edilmemek üzere dava konusu edilmek istenen bireysel işlemin/ düzenleyici işlemin tereddüte mahal verilmeksizin açıkça belirtilmesi suretiyle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle davanın açılması gerekmektedir.
    Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren 30 (otuz) gün içinde, yukarıda belirtilen hususlar netleştirilmek suretiyle imzalı iki nüsha dilekçe ile dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesinin 5. fıkrasına göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede de aynı yanlışlıkların yapılması halinde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi