12. Ceza Dairesi 2018/4342 E. , 2020/1438 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık müdafinin 30/03/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra, 09/04/2018 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin, isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Sanığın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
2863 sayılı Kanuna aykırılık sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK’nın 62/1, 52, 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2015 tarihli ve 2014/1156 esas, 2015/327 karar sayılı kararının 14/04/2015 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 11/07/2016 tarihinde TCK"nın 203/1. maddesinde tanımlanan mühür bozma suçunu işlediği ve ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/1325 esas 2017/798 karar sayılı kararı ile bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verildiği, hükmün 09/06/2017 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/03/2018 tarihli ve 2017/715 Esas – 2018/241 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 23/01/2018 tarih, 2015/962 Esas, 2018/16 Karar sayılı ilamlarında vurgulandığı üzere, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinin infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği dikkate alındığında, 5237 sayılı TCK"nın 52/4. maddesine yönelik uygulama bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanığın,... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 18/09/2003 tarih ve 7736 sayılı kararı ile onaylanan koruma amaçlı imar planında 3. derece arkeolojik sit alanında yer alıp, halk plajı olarak kullanılmak üzere 22/06/2009 tarihli sözleşme ile Milli Emlak Müdürlüğünden kiraladığı Maliye Hazinesi"ne ait taşınmazın deniz tarafına beton döktürerek, üzerine baraka tipi ahşap yapı inşa ettirdiği, izinsiz müdahalede bulunulan Maliye Hazinesine ait taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığının, gerek kurumlar arası yazışmalar ve 22/06/2009 tarihli kira sözleşmesinden ve dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporlarından açıkça anlaşıldiğı, kira sözleşmesinin 20. maddesinde söz konusu taşımaz üzerinde yapılacak her türlü fiziki ve inşai müdahale konusunda ... Müze Müdürlüğünün bilgilendirilmesi ve... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulundan onay alınması gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak suça konu yapının sonradan ortadan kaldırılmasının manevi unsur açısından etkili olmayacağı, suç tarihinde taşınmazın merkez ilçe mücavir alan içerisinde yer alıp belediye sınırında kaldığı, belediye sınırları kapsamında ise, suç tarihi itibariyle ... Belediyesi bünyesinde koruma uygulama ve denetim bürosu bulunmadığından sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesini oluşturduğu anlaşımakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmün açıklanması sırasında dayanak kanun maddesi olan CMK’nın 231/11 maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının önceki hükmün açıklanmasına yönelik ilk paragrafının başına gelmek üzere “CMK’nın 231/11. maddesi uyarınca” ibaresinin eklenmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.