Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/732
Karar No: 2010/2641
Karar Tarihi: 17.05.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/732 Esas 2010/2641 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2010/732 E.  ,  2010/2641 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Sorgun Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 08.04.2009 gün ve 890/174 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 109 ada 21 sayılı parselin davalı Hazine üzerindeki tapu kaydının kısmen iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 109 ada 21 sayılı parselin teknik bilirkişinin 25.6.2007 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 7044,62 m2 bölümüne ilişkin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava konusu parsel, senetsizden 45583,70 m2 yüzölçümü ile Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilmek suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18.maddesi gereğince ham toprak vasfı ile 26.7.2001 tarihinde davalı Hazine adına tespit edilmiş ve itirazsız 19.07.2002 tarihinde kesinleşmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi gereğince açılan iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davanın reddine ilişkin önceki hüküm Dairemizin 30.10.2006 tarih, 2006/5786 Esas ve 2006/6429 Karar sayılı ilamı ile özet olarak “....Dava konusu taşınmaz bölümünün davacı tarafından kadastro çalışmalarının kesinleştiği tarihten sonra 20.11.2002 tarihinde satın ve devralındığı, davacının satıcısı ...’un nizalı taşınmaz bölümünün zilyetliği ile birlikte dava hakkını da devrettiğinin kabulü gerektiği, iddia ve savunma çerçevesinde taraf delillerinin toplanarak sonucuna göre hüküm kurulması ....” gereğine işaret edilmek suretiyle bozma sevk edilmişti. Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca mahallinde keşif yapılmış, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümünün öncesinde ... zilyetliğinde bulunmakta iken davacıya satıldığının ve tarım arazisi olarak tasarrufta bulunulduğunun yerel bilirkişi ve tanıklar, kıraç şartlarda tarım yapılan alt sınıf tarım arazisi olduğunun ziraatçi bilirkişi tarafından bildirilmesi üzerine yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davacı, niza konusu taşınmaz bölümünü senetle satın ve devraldığını açıklamıştır. Ne var ki, davacının dosyaya ibraz ettiği 20.11.2002 tarihli senet keşifde uygulanmamıştır. Bir taşınmazın kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle tescili için diğer koşulların yanı sıra öncelikle taşınmazın kazanılmaya elverişli yerlerden olması gerekir. Dava konusu taşınmazın niteliğinin tesbiti hususunda ziraatçı bilirkişi raporu yetersiz ve bilimsel verilerden uzak bulunmaktadır. Bundan ayrı, davacının dayandığı yukarıda tarihi yazılı senette taşınmazın sınırında mera olduğu bildirildiği halde bu husus üzerinde de durulmamıştır. Bu durumda mahkemece izlenecek yol, komşu köylerden belirlenecek yerel bilirkişiler huzuruyla taşınmaz olduğu yerde keşif yapılarak, taşınmazın mevkii sınırları, niteliği komşuları ve kullanımı konusunda kapsamlı bilgiler alınması, aynı koşullarla ilgili taraf tanıklarının bilgilerinin araştırılması ziraatçı bilirkişilerden toprağın yapısıyla ilgili bilimsel içerikli rapor alınması bu amaçla bilirkişi ve tanıkların HUMK.nun 258.maddesi hükmü uyarınca davetiye ile çağrılarak aynı Kanunun 259.maddesi uyarınca taşınmaz başında dinlenilmeleri; dava konusu taşınmaz bölümünün doğu ve kuzey yönlerinde yer alan Tulum köyü çalışma alanında bulunan komşu parsellerin tesbiti ile kadastro tutanaklarının ve varsa dayanaklarının getirtilerek davacının dayandığı 20.11.2002 tarihli tarla alım senedi ile birlikte keşifde uygulanması, söz konusu senedin mera sınırı içerdiği görüldüğünden dava konusu taşınmazın kadim ya da tahsisli meralardan olup olmadığı ya da meradan açılıp açılmadığı hususunda yöntemine uygun araştırma yapılması, ve ondan sonra toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek uyuşmazlığın çözümünde gözönünde tutulması gerekir.
    Öte yandan; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi hükmüne göre, zilyetliğin bu kanunda yazılı belgelerden birisi ile ispatı yoluna gidilmeyen hallerde, zilyedin aynı çalışma alanı içinde kazanabileceği miktar sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönümü geçemeyecektir. Anılan hüküm gözönünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra davacı ve satıcı ... adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış bir dava olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi ve ondan sonra tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
    Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasa hükümlerine uygun bulunmayan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi