Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/10333
Karar No: 2022/4090
Karar Tarihi: 22.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/10333 Esas 2022/4090 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/10333 E.  ,  2022/4090 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : Kocaeli 3. İş Mahkemesi


    Dava, iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının tazmini istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı, davalılardan ..., ..., Groupama Sigorta A.Ş. ve Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekillerinin istinafa başvurması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesince davalı ..., ... istinaf istemlerinin esastan reddine, Groupama Sigorta A.Ş. ve Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. vekillerinin istinaf başvurularının kabulü ile yeniden esas hakkında kısmen kabul ve kısmen redde dair karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalılardan ... ile ... ve Groupama Sigorta TAŞ vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, davalılardan ... ve ... vekili tarafından da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22/03/2022 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalılardan ... ve ... adına Av. ... ile davacılar adına Av. ...ve davalı ... TAŞ adına Av. ... geldiler. Diğer davalılar adanı gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak, hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacılar vekili asıl dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi sigortalının 05.12.2006 tarihinde geçirdiği iş kazası neticesinde vefat etmesi nedeniyle müvekkillerinin destekten yoksun kaldığı iddiasıyla davalılar ..., ..., Groupama Sigorta A.Ş., ..., ... ve Anadolu Anonim Türk Sigorta A.Ş.’den fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere eş ..., anne ... ve baba ... lehine 5.000,00 TL’şer maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, manevi tazminat olarak ise eş ...lehine 25.000,00 TL, anne...ve baba ... lehine 10.000,00 TL’şer manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalı ... şirketleri hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili birleşen dava dosyasına ilişkin dava dilekçesinde aynı iş kazası ile ilgili işveren davalı ...Turizm Taşımacılık Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açtığı davada davacı eş ..., anne ... ve Baba ... lehine fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak üzere 1.000,00 TL’şer maddi tazminat ile manevi tazminat olarak davacı eş Hanife lehine 2.000,00 TL, anne ...ve baba ...lehine 1.000,00 TL’şer manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek ticari faiziyle davalı ... şirketleri hariç davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili ıslah dilekçesiyle maddi tazminat istemini asıl ve birleşen dava dosyası yönünden davalı ... şirketlerinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere eş Hanife lehine 296.245,49 TL, anne .... lehine 22.025,37 TL ve baba Mehmet lehine 27.536,45 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; ...' in araç ile otoyol üzerinde ... istikametinde seyretmekte iken Körfez ayrımı önlerine geldiğinde soldan gelip sağdaki Körfez ayrımı tarafına geçmek için diğer davalı ...' nin sevk ve idaresindeki çekici ve ... plakalı tır aracının önünden geçerken tırın hız limitinin üzerinde seyretmesi ve şoför ...' nin dikkatsizliği nedeniyle ...' in sevk ve idaresindeki araca arkadan çarptığını, çarpmanın etkisiyle ...' in sevk ve idaresindeki bulunan aracın ters istikamete dönerek ayrımda bulunan bariyere arkası çarparak durduğunu, kendilerinin kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; olay günü TEM otoyolunda sol şeritte seyreden ...' in Körfez çıkışına ani bir manevrayla yöneldiğini ve orta şeritte seyreden müvekkili Ali' nin kullandığı tırın sol ön kısmıyla çarpıştığını, fren yapmasına rağmen ...' in aracının aniden önüne çıkması sebebiyle kazayı engelleyebilmesinin mümkün olmadığını, akabinde müvekkillerinin arkasından seyreden otobüs sürücüsü ...' nın arkadan çarpması sonucu vefat ettiğini, yolculardan da ölen ve yaralananlar olduğunu, müvekkillerinin kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davının reddini istemiştir.
    Davalı ... (Başak Sigorta Şirketi) vekili cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı araca ait poliçenin sahıs başı ölüm hali azami teminatının 57.500,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin yalnızca maddi tazminat açısından sorumluluğu bulunduğunu, manevi tazminat yönünden sorumlulukları olmadığını, kaza tespit tutanağına göre sigortalının kusurunun olmadığını, bu nedenle sorumlulukları bulunmadığını belirterek davının reddini istemiştir.
    Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı araca ait poliçenin şahıs başı ölüm hali azami teminatının 57.500,00 TL ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin yalnızca maddi tazminat açısından sorumluluğu bulunduğunu, manevi tazminat yönünden sorumlulukları olmadığını, kaza tespit tutanağına göre sigortalının kusurunun olmadığını, bu nedenle sorumlulukları bulunmadığını belirterek davının reddini istemiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece verilen kararda özetle 1-Birleşen dava bakımından açılan davanın reddine,
    2-Asıl dava bakımından, açılan davanın kabulüne,
    a-Davacı ... bakımından 296.245,49 TL, davacı ... bakımından 27.536,45 TL, davacı ... bakımından 22.025,37 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... bakımından mirası reddetmeyen mirasçısı ...'ten,) (davalı ... şirketleri bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve her bir davacı bakımından 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL si için dava tarihi olan 13/06/2008 tarihinden, kalan 330,807,31 TL'li k bölümü için ıslah tarihi olan 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte )davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine,
    b-Davacı ... bakımından 25.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL, davacı ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... bakımından mirası reddetmeyen mirasçısı ...'ten) (davalı ... şirketleri bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak ve her bir davacı bakımından 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL si için dava tarihi olan 13/06/2008 tarihinden, kalan 330,807,31 TL'li k bölümü için ıslah tarihi olan 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, karar verilmiştir.” karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince “I-Davalılar ...'nin ve ...'nun istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,
    II-Davalılar Groupama Sigorta A.Ş'nin ve Anadolu Sigorta T.A.Ş.'nin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,
    III-Birleşen dava yönünden, davanın reddine,
    IV-Asıl dava yönünden davanın kabulüne,
    1-Davacı ... bakımından 296.245,49 TL, davacı ... bakımından 27.536,45 TL, davacı ... bakımından 22.025,37 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 05/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... bakımından mirası reddetmeyen mirasçısı ...'ten,) (davalı ... şirketleri bakımından poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak ve her bir davacı bakımından 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL'si için dava tarihi olan 13/06/2008 tarihinden, kalan 330,807,31 TL'lik bölümü için ıslah tarihi olan 12/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte) asıl davada bulunan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine, (Davalılar Anadolu Sigorta T.A.Ş. ve Groupama Sigorta A.Ş. poliçe limitleri ile sınırlı olarak ve sigorta şirketleri yönünden her bir davalının sorumluluğunun 57.500/345.807,31 oranında olduğunun tahsilde dikkate alınmasına)
    2-Davacı ... bakımından 25.000,00 TL, davacı ... bakımından 10.000,00 TL, davacı ... bakımından 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/12/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı ... bakımından mirası reddetmeyen mirasçısı ...'ten,) davalılar ..., ..., ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara verilmesine,” karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı ...Ş. vekili temyiz dilekçesinde özetle; maddi tazminat yönünden bakiye poliçe limitinin 29.762,00 TL olarak belirtilmesi gerektiğini, SGK tarafından açılan rücuan tazminat davalarında 4.343,00TL ve 8.202,25TL kurum zararının müvekkilden tahsiline karar verildiğini yine eldeki davada yargılama sırasında davacı anne ve babaya 9.224,83 TL ve 7.993,17 TL ödeme yapıldığını bu ödemeler ve ilamlardaki miktarlar düşülünce bakiye teminat miktarının 29.762,00 TL olduğu halde bu limitin üzerindeki meblağın teminat miktarı olarak gösterilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararı bozulmasını talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Ağır ceza mahkemesinde kaza nedeniyle yargılanan ...'nin beraat ettiğini, beraat kararının Yargıtay 12 C.D. ilamı ile onanarak kesinleştiğini, kesinleşmiş beraat kararına rağmen ... ve araç maliki ...'nun kaza nedeniyle tazminat talebinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle kusuru bulunmadığını, kazada yaralanan başkaca bir şahıs tarafından açılan Körfez 2. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi' nin 2013/22 E. 2014/66 K. sayılı dosyasında (bozma sonrası 2016/72 Esas) ...'nin ceza davasında beraat ettiği ve mahkemece aldırılan kusur bilirkişi raporuna göre kusursuz olduğu gerekçesiyle müvekkili yönünden davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kazayla ilgili olarak müvekkilleri dışındaki sorumlulara karşı ikame edilen Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/604 E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada alınan ve ... Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeleri tarafından hazırlanan 05/05/2008 tarihli raporda ...' nin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, rapor doğrultusunda verilen 2006/604 E.- 2009/343 K. sayılı kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini, tüm bu sebeplerle olayda kusursuz olduğu Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ve yine Yargıtay tarafından onanan Körfez Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/604 E. sayılı dosyası üzerinden alınan bilirkişi raporuyla sabit olan müvekkili ... hakkında ilk derece mahkemesinin sadece beraat kararından bir cümleyle bahsetmekle yetinerek, kusursuzluğa ilişkin tespite neden katılmadığına ilişkin hiçbir irdeleme ve değerlendirme yapmaksızın, kısacası gerekçesiz olarak karar tesis etmiş olmasının açıkça yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili ... ise araç maliki olduğundan sürücünün kusuru olmadığı bir olayda sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceğinden kararın açıkça hatalı olduğunu, müvekkilleri yönünden davanın reddi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1- Davalı ...Ş. vekilinin temyiz başvurusu yönünden yapılan incelemede:
    Mülga 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 20.07.2016 tarihinden itibaren uygulanan 8. maddesinin 3. fıkrasına göre, “Bölge Adliye Mahkemesinin para ile değerlendirilemeyen dava ve işler hakkındaki kararları ile miktar veya değeri beşbin lirayı geçen davalar hakkındaki nihaî kararlara karşı tebliğ tarihinden başlayarak sekiz gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” Bu fıkradaki “beşbin” ibaresi 6763 sayılı Kanunun 5. maddesi ile “kırk bin Türk Lirası” şeklinde değiştirilmiştir.
    Mülga 5521 sayılı Kanunun, 6763 sayılı Kanun 5. maddesi ile değişik beşinci fıkrasına göre parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı öngörülmüştür.
    25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinde “temyiz edilemeyen kararlar” sayılmış ancak miktar itibariyle kesinliğe bu maddede yer verilmemiş, 7/3. maddede, 6100 sayılı HMK’nın kanun yollarına ilişkin hükümlerinin, iş mahkemelerince verilen kararlar hakkında da uygulanacağı belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemelerinin miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararların temyiz yoluna başvurulamayacağı hükme bağlanmıştır. HMK Ek madde 1 hükmüne göre de, 362. maddedeki parasal sınırların, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağı belirtilmiştir.
    HMK 362/2. maddesine göre “Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karşı taraf temyiz yoluna başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir”.
    HMK 366. maddenin yollaması ile temyiz yolunda da uygulanan 346. madde uyarınca, temyiz dilekçesi kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme temyiz dilekçesinin reddine karar verir. Ancak temyiz edilen karar kesin olduğu halde bu konuda inceleme yapılıp karar verilmeksizin dosya Yargıtay’a gönderilmiş ise, 01.06.1990 tarih, 1989/3 E. - 1990/4 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın Yargıtay tarafından temyiz talebinin reddine karar verebilecektir.
    Yukarıda belirtildiği şekilde, iş mahkemelerinin kararlarının istinaf incelemesi sonucu Bölge adliye mahkemelerince verilen kararlarda karar tarihine göre kesinlik sınırı: 20.07.2016 - 01.12.2016 tarihleri arasında 5.000,00 TL; 02.12.2016 tarihi sonrası için 40.000,00 TL; 01.01.2017 sonrası için 41.530,00 TL, 01.01.2018 tarihi sonrası için 47.530,00 TL; 01.01.2019 tarihi sonrası için 58.800,00 TL, 01.01.2020 tarihi sonrası için 72.070,00 TL’dir.
    Somut olay incelendiğinde, temyize konu Bölge Adliye Mahkemesinin 04.09.2020 tarihli kararında davalı ... AŞ’nin maddi tazminattan 57.500,00 TL’lik teminat limitiyle sorumlu olduğu söz konusu miktarın karar tarihi için geçerli temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla, davalı ... AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kesinlik nedeniyle REDDİNE, karar vermek gerekmiştir.
    2- Davalı ... ve ... vekilinin temyiz başvurusu yönünden yapılan incelemede:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı ... ve ... vekilinin aşağıdaki şekilde temyiz itirazlarının kabulüne karar verilmiştir.
    2- Dava sigortalının iş kazasında vefatı nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Taraflar arasında kusurun aidiyeti ve oranı noktasında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere gerek kaza tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu 53. Maddesi gerekse de yargılama sırasında yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. maddesi hükmü gereğince, hukuk hâkimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hâkiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, ... Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
    Somut olayda, sigortalı ...’nın birleşen dosya davalısı ...Turizm Taşımacılık Petrol Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. işçisi olup bu şirkette yolcu otobüsü şoförü olarak çalışmaktayken, olay günü dava harici ... Oto Alım Sat. Nak. ... Ltd Şti’ne ait 07 YJ 333 plakalı otobüsü kullanarak Kocaeli, Körfez ilçesi otoban yol turnikelerine geldiğinde, yolun sol şeridinde hareket eden davalı ... adına trafik sicilinde kayıtlı ve davalı ... tarafından kullanılan 54 FE 451 plakalı aracın, aniden güzergah değiştirip, yolun sağına manevra yapması ile, trafikte otobüsün önünde seyretmekte olan davalı ... adına trafik sicilinde kayıtlı ve davalı ... İçkili tarafından kullanılan ... plakalı tıra çarptığı tırın ani fren tedbirine başvurduğu ve bu tırı takiben ilerleyen sigortalı ...’nın sevk ve idaresindeki otobüsün de fren tedbirine başvurmasına karşın tırın dorsesine çarpması neticesinde, sigortalı otobüs şoförü ...’nın vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu olay nedeniyle davalı ... hakkında sanık sıfatıyla açılan kamu davasında Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince 19/08/2019 tarih ve 2020/156 E- 2020/850 K sayılı ilamıyla verilen kararda sanık ...’nin suç tarihinde kendisini sollayarak sağa dönüş yapmak isteyen otomobile arkadan çarpması ve bu nedenle maddi hasarla sonuçlanan ilk olayda ayrıca müteveffa sürücü ... yönetimindeki otobüs ile ön ilerisinde fren yapan yarı römorka arkadan çarpması ve bu nedenle otobüs içerisinde bulunan şahısların ölümleri ve yaralanmaları ile sonuçlanan ikinci olayda herhangi bir kusurunun bulunmaması nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 223/2 -c maddesi gereğince beraatine karar verildiği, iş bu kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 04.07.2019 tarih ve 2018/5654 E- 2019/8150 K sayılı ilamıyla onanmasına karar verilerek kararın kesinleştiği halde, temyize konu davada davalı ... İçkilinin iş kazasının gerçekleşmesinde %15 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda Mahkemece yapılacak iş, davaya konu iş kazası ile ilgili Ceza Mahkemesinde görülen ve onanarak kesinleşen beraat kararı çerçevesinde davalı ...’nin trafik -iş kazası olayında kusursuz olduğunun anlaşılmasına göre, iş bu davalı ile motorlu taşıtı işleten sıfatıyla kusursuz sorumlu tutulan davalı ... haklarında ret kararı verilmesi, hükme esas alınan 05/05/2015 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre de davalı ...’ye verilen %15 oranındaki kusurun, iş kazasında sorumluluğu bulunalar arasında aidiyet ve oranının trafik - iş güvenliği uzmanı üç kişilik bilirkişi heyetinden alınacak raporla belirlenmesi, bu şekilde kesinleştirilecek kusur durumunun, (davacı tarafça temyiz başvurusunun olmaması nedeniyle) davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak kapsamında hükme esas alınan 22.02.2016 tarihli hesap raporuna uygulanması, bu raporda esas alınan işlemiş (bilinen) devre sonu tarihinden sonra yürürlüğe giren asgari ücret değişikliklerini rapora yansıtmayarak sonucuna göre usuli kazanılmış hakları da gözeterek davacıların maddi tazminat istemleri ile manevi tazminat istemleri hakkında usule uygun bir karar verilmesinden ibarettir.
    Bölge Adliye Mahkemesince bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı ... ve ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında verdiği hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, Dairemizde icra edilen duruşmada hazır bulunan taraflar kendilerini vekille temsil ettirmiş olmaları nedeniyle ... ve ... lehlerine 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile iş bu davalılara verilmesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde temyiz başvurusunda bulunan davalılar ..., ... ve Groupama Sigorta A.Ş.’ne iadesine, 22.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi