Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1094
Karar No: 2022/4127
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1094 Esas 2022/4127 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/1094 E.  ,  2022/4127 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    No : 2020/1918-2020/1531
    İlk Derece
    Mahkemesi :... İş Mahkemesi
    No : 2019/308-2020/10


    Dava, prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı davalı şirket nezninde 01/08/1996-22/09/2011 tarihleri arasında 15 süre ile ustabaşı-vardiya amiri olarak çalışmıştır. Müvekkilimin aylık ücreti, bordrolarda ve bildirgelede asgari ücret üzerinden gösterilmiş olsa da müvekkilimin işçilik alacakları için açmış olduğu ... İş Mahkemesinin 2012/495 E, 2014/205 K. Sayılı dosyasında dosyada bulunan deliller kapsamında aylık 1.800,00 TL ücreti olduğu ve 2.040,00 TL aylık giydirilmiş ücreti olduğu tespit edilmiş ve müvekkil davacının kıdem tazminatı işçilik alacakları bu rakam üzerinden hesaplanarak Yargıtayca onanmıştır. Müvekkil davacı ... sigorta primlerinin gerçek ücreti üzerinden yatırılmadığını ve 21/09/2011 tarihinde 4857 sayılı iş yasasına aykırı olarak rızası dışında görevinde değişiklik yapıldığını öğrenmesi, fazla mesai ücretlerinin, milli bayram günleri çalıma karşılığının ve yıllık ücretlerii izin bedellerinin ödenmemesi üzerine Adana 1. Noterliğinin 22/09/2011 tarih ve 21360 yevmiye numaralı ihtirnamesini keşide etmek suretiyle iş akdini haklı nedenle feshetmiştir ve akabinde ... İş Mahkemesinin 2012/495 E, 2014/205 K sayılı dosyası Yargıtay tarafınca kesinleşmiştir. Müvekkilimin son aldığı net ücret tutarı esasen 2.500,00 TL dir ancak ... İş Mahkemesinin 2012/495 E, 2014/205 K sayılı dosyasında müvcekkilimin aldığı son ücretin 1.800,00 TL ve giydirilmiş ücreti 2.040,00 TL olarak tespit edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Bordrolar asgari ücret üzerinden gösterildiğinden sigorta primleri eksik ödenmiş ve müvekkilim mağdur olmuştur. Davalı işverenin bu uygulaması 5510 sayılı kanunun ilgili mevzuat hükümlerine aykırıdır. Müvekkilimin davalı işverenlik nezninde çalıştığı süre zarfında aylık ücretlerinin ve eksik yatan sigorta primlerinin emekliliğe esas olarak tespitine, tespit edilecek bu çalışmaların sigortalı hizmetine eklenmesine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Politeks Suni Deri Kimya İnşaatSan.Tic.Lttd.Şti. vekilinin 07/04/2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı her ne kadar mahkemenizin 2012/495 E, 2014/205 K sayılı dosyasından yapılan yargılama sonunda elde edilen 2.040,00 tutarı esas alınmışsa da; bu yargılamada davacı tanık delili ile ücret alacağının ispatı cihetine gitmiştir. Dayanak yapılan işçilik hak ve alacaklarına ilişkin dava da kıdem tazminatına ve ücret dışındaki diğer hak ve alacaklarına esas olacak şekilde takdiri delillerle ispatlanmış ücrettir. Bu nedenle davacını bu dava dosyasını dayanak göstermek suretiyle aldığı ücretin 2.040,00 TL olduğu bu nedenle de ücret alacağının bu miktar üzerinden tespiti talebi usul ve yasaya aykırıdır. ... İş Mahkemesinin 2012/495 E, 2014/205 K sayılı dosyasına davacı işçinin imzasını havi ve ihtirazı kayıt konulmadan imzalanmış ücret bordrolarını, ücret bordroları ile bire bir örtüşen banka ödeme dekontlarını, ticari defter ve kayıtları sunmuş olmamıza rağmen ve tüm bu kayıtların aksine davacının aylık ücreti 2.040,00 TL olarak o davanın özelliği ve dava konusu yapılan alcak kalemleri dikkate alınarak sadece kıdem tazminatı ve o dava da talep edilen ücret alacağı dışındaki hak ve alacaklarına esas olacak şekilde takdiri bir delil lan bir başka ancak daha doğru ifade ile 6100 sayılı yasanın 200 maddesine aykırı olarak tanık delili esas alınarak ücreti tespit edilmiştir.Davanın reddini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
    Feri müdahil SGK vekilinin dilekçesinde özetle; HMK 200. maddesinde belirtilen sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delil ile ispatının gerekiğti , davacının davacı işyerinden 15/04/1997-23/09/2011 tarihleri arasında sigortalı çalışmasının bulunduğu ve kayıtlara işlendiği, davacının bu işyerinden başka çalışmasının bulunmadığı, kuruma intikal etmeyen çalışma iddiasının yazılı belge ile ispatının gerektiğini belirtmektedir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi,
    Davanın kısmen kabulü- kısmen reddi ile;
    Davacının 15/04/1997 - 23/09/2011 tarihleri arasında SGK' ya bildirilmesi gereken (ek) prime esas kazanç tutarının 3.529,35 TL olduğunun tespitine, bu çalışmaların sigortalı hizmetine eklenmesine,
    Davacının 01/08/1996 - 15/04/1997 tarihleri arasında hakdüşürücü süre geçmiş olduğundan tespit talebinin reddine, karar vermiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Adana Bölge Adliye Mahkemesince,
    Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışındaki istinaf taleplerinin esastan reddine.
    HMK 353/1-b.3 ve 355. maddeleri gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına.
    Davanın reddine, karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; gerçek ücretin (prime esas kazanç) tespiti ile davanın kabulü gerektiğini ileri sürmektedir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun; 288. maddesinde, bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri belirli bir tutarı geçtiği takdirde senetle kanıtlanması gerektiği, bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri, ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple belirli bir tutardan aşağı düşse bile senetsiz kanıtlanamayacağı bildirilmiş, 289. maddesinde, 288. madde uyarınca senetle kanıtlanması gereken konularda yukarıdaki hükümler hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati durumunda tanık dinlenebileceği, 292. maddesinde de, senetle kanıtlanması zorunlu konularda yazılı bir delil başlangıcı varsa tanık dinlenebileceği açıklanarak delil başlangıcının, dava konusunun tamamen kanıtlanmasına yeterli olmamakla birlikte, bunun var olduğunu gösteren ve aleyhine sunulmuş olan tarafça verilen kağıt ve belgeler olduğu belirtilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200 ve 202. maddelerinde de bu düzenlemeler korunmuştur.
    Kuruma ödenmesi gereken sigorta primlerinin hesabında gerçek ücretin/kazancın esas alınması gerekmekte olup hizmet tespiti davalarının kamusal niteliği gereği, çalışma olgusu her türlü kanıtla ispatlanabilmesine karşın ücret konusunda aynı genişlikte ispat serbestliği söz konusu değildir ve değinilen maddelerde yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır. Ücret tutarı maddede belirtilen sınırları aştığı takdirde, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe sahip olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, sigortalının imzasını içeren aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları, ücret bordroları gibi belgelerle kanıtlanması olanaklıdır. Yazılı delille ispat sınırının altında kalan miktar için tanık dinlenebileceği gibi, tespiti istenen miktar sınırı aşsa dahi varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinlenmesi mümkündür. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.10.2010 gün ve 2010/10-480 Esas - 2010/523 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-481 Esas - 2010/524 Karar, 20.10.2010 gün ve 2010/10-482 Esas - 2010/525 Karar, 19.10.2011 gün ve 2011/10-608 Esas - 2011/649 Karar, 19.06.2013 gün ve 2012/10-1617 Esas - 2013/850 Karar sayılı ilamlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
    Diğer taraftan davanın diğer yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrası ile 5510 sayılı Kanunun “Prime esas kazançlar” başlığını taşıyan 80. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, 4/1(a) maddesi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançlarının hesabında; idare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamının esas alınacağı öngörülmüştür.
    Buna göre, maddenin 1/(b) bendinde sayılan istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır. Anılan Kanunun 3. maddesinde ücret, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutar olarak tanımlanmış, 4857 sayılı İş Kanununun 32. maddesinde de genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tarif edilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 80. maddesinin 1. fıkrasının (a)/(1) alt bendindeki “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. (3) numaralı alt bend gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.
    Mahkemece, prime esas kazancın tespitine yönelik eldeki davada; işçilik alacağı dosyası celp edilip, kesinlemiş ise ödenmesi koşuluyla, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dahil edilmesi; hizmet akdinin daha önceki bir tarihte sona ermiş olması karşısında ise, yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerektiği hususu dikkate alınmak suretiyle bir karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 23/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi