18. Hukuk Dairesi 2016/3860 E. , 2016/6838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar, dava dilekçesinde; anneleri ..."nun hanesine tescil edilmelerini istemişler, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı Nüfus Müdürlüğü temyiz etmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekkilleri ..., ... ve ..."ın annelerinin (... TC. numaralı) ... olduğunu, 1947 yılında ... Nüfus Müdürlüğü arşivinin yanması neticesinde, müvekkillerinin annesi ..."nun yersel yazım suretiyle oluşturulan nüfus kaydına, çocukları olarak müvekkillerinin yazılmadığını, oysa müvekkilleri ile ... arasında soybağı yönünden bir ihtilaf bulunmadığını ileri sürerek, müvekkillerinin ..."nun hanesine "çocukları" olarak yazılmalarına, nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini istemiş; mahkemece davanın kabulüne, davacıların, (... TC. numaralı) ..."nun hanesine çocukları olarak kaydedilmelerine karar verilmiş, karar davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyaya alınan nüfus kayıtları ve tescil dayanağı belgelerden; davacılar ... ve ..."nin babaları ..."ın hanesinde kayıtlı oldukları, bu hanede anne isimlerinin "..." olduğu, ..."nin ... ile evliliğinin bulunmadığı; kaydın altında, ... ve ..."nin anneleri "..."nin, ... hanedeki ... kızı 01.07.1920 doğumlu "... " olduğunun belirtildiği; ... ve ..."nin babaları ..."ın hanesine, 6652 sayılı "Tescil Edilmeyen Birleşmeler İle Bunlardan Doğan Çocukların Cezasız Tescili Hakkında Kanun" hükümlerine göre 26.08.1959 tarihinde tescil edildikleri; anne ... "in, kayıtlı olduğu ... "deki kaydın ise; ... ile eşi ... "e ait olduğu, ... "in eşi ..."den boşandıktan sonra 06.05.1969 tarihinde ... ile evlendiği, kocası ..."nun hanesinde kayıtlı iken 20.02.1992 tarihinde öldüğü; davacı ... "nin ise, 1961 doğumlu olup, babası ... ile annesi ... "nin evlilik hanesinde kayıtlı olduğu, annesi ... "nin bu haneye 22.10.1960 tarihinde "evlenerek" ... İlçesi 369 hane"den geldiği, geldiği hanenin ise, ..."nin "..." soyismi ile kayıtlı olduğu kızlık hanesi olduğu, eşi ... ile evliliğinin 13.09.1961 tarihinde boşanma ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi, davacılar ... ve ... ile anneleri ..."nin nüfus kayıtları arasında bağ kurulmuştur. Davacı ... ise, annesi ..."nin ... ile evliliğinden doğmuş olup, bu hanede kayıtlıdır. Davacılar ile anneleri ... kızı 1920 doğumlu ... arasında nüfus kayıtlarıyla bağ kurulduğuna ve irs ilişkisi nüfus kayıtlarıyla belli olduğuna göre, davacıların ... çocukları olduklarının tespitini istemekte korunmaya değer hukuksal bir yararları bulunmadığı gibi, davacılar ile ... arasında bir soybağı ilişkisi mevcut olmadığından, anneleri ..."nin ... ile evlilikleri hanesine tescil edilmelerine ise yasal engel bulunmaktadır. Çünkü "aile kütükleri" aile esasına göre tutulur. Nüfus Kanununun uygulanması bakımından "aile", aynı soydan gelen ve aynı soyadını taşıyan kişileri ifade eder. (5490 s. NHK. m. 3/1-d) Aynı soydan gelmeyen kişilerin aile kütüğüne tescil edilmeleri yasal olarak mümkün değildir. Bu bakımdan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacıların ..."nin son eşi ... hanesine eşi ..."nin çocukları olarak tescil edilmelerine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.