Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3040
Karar No: 2022/4195
Karar Tarihi: 23.03.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3040 Esas 2022/4195 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemiyle dava açmıştır. İlk derece mahkemesi, davacının 01/01/1988-03/10/2000 tarihleri arasında 1479 SY tabi Bağ-Kur sigortalısı olduğuna karar vermiştir. Ancak istinaf istemi sonrasında yapılan incelemede, mahkemenin yeterli araştırma yapmadığı ortaya çıkmıştır. Davacının kendi nam ve hesabına çalışma olgusunu kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, davacının vergi kaydı dışında kalan süreler yönünden, davacının mesleki faaliyeti dikkate alınmak suretiyle, zabıta araştırması yapılmalı, ilgili dönemde aynı işi yapan kamu tanıkları re’sen tespit edilmeye çalışılarak beyanlarına başvurulmalı, oda kaydına dayanak bilgi ve belgeler getirtilmeli, davacı adına ticari araba, sürücü belgesi vs. olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, tarafların bu yöndeki kanıtları sorulmalı ve 1479 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz kamusal yapısı gereği yöntemince araştırma yapılıp elde edile
10. Hukuk Dairesi         2022/3040 E.  ,  2022/4195 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2020/881-2021/2059

    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 37. İş Mahkemesi

    Dava, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir. 
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 4956 Sy ile yapılan değişikliğe göre 04/10/2000 e dek tescil edilmeyen sigortalıların sigortalılığın 04/10/2000 den itibaren başlayacağı belirtilmesine rağmen kendisinin tescil edilmediğini, 01/01/1988 -30/07/2008 dönemi vergi kaydı, 15/10/1988 den başlayan oda kaydı , 15/10/1988 den başlayan esnaf sicil kaydı olduğunu, geriye düzenlemenin anayasa mahkemesi tarafından iptal edilen KHK gereği 02/08/2003 de yürürlüğe girdiğini, yasanın önceki hükümlerine göre vergi kaydına dayalı olarak 02/03/2001 de tescil için başvurulduğunu belirterek, davacının tescil tarihinin 01/01/1988' den itibaren tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının süresinde başvurusu olmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "Davacının davasının kabulü ile,
    Davacının 01/01/1988- 03/10/2000 tarihleri arasında 1479 SY tabi bağkur sigortalısı olduğunun tespitine, " şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı vekili, eksik inceleme yapıldığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava; 01.01.198803.10.2000 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın tespiti istemine ilişkindir.
    Dosya kapsamı incelendiğinde, 02.03.2001 tarihinde verilen işe giriş bildirgesine istinaden 04.10.2000 tarihinden itibaren Bağ-Kur tescili yapılan davacının, 01.01.1988-12.04.1989, 01.05.1990-29.08.1997, 21.05.1998-04.09.2001 tarihleri arasında vergi, 15.011988-26.09.2018 tarihleri arasında sicil ve 15.01.1988-17.04.2015 tarihleri arasında şoförler odası kaydının bulunduğu, mahkemece, söz konusu kayıtlara dayanılarak davanın kabulüne dair karar verildiği anlaşılmış ise de; söz konusu hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
    01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinde “...kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...”, “meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren” zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılmışken, anılan maddelerde 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, “kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak “gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadır.
    22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte ise, bu kez, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlardan” gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.
    02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır.
    Yukarıda açıklanan tüm bu Kanunlarla yapılan değişiklikler; önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların, sigortalılık niteliklerine son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Bağ-Kur sigortalılık niteliğini kazananlar yönünden yeni düzenlemeler içermektedir. Tersinin kabulü, kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne yasaca ve hukukça olanak olmadığı açıktır.
    Belirtilen açıklamalar ışığında davacının kendi nam ve hesabına çalışma olgusunu kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, davacının vergi kaydı dışında kalan süreler yönünden, davacının mesleki faaliyeti dikkate alınmak suretiyle, zabıta araştırması yapılmalı, ilgili dönemde aynı işi yapan kamu tanıkları re’sen tespit edilmeye çalışılarak beyanlarına başvurulmalı, oda kaydına dayanak bilgi ve belgeler getirtilmeli, davacı adına ticari araba, sürücü belgesi vs. olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, tarafların bu yöndeki kanıtları sorulmalı ve 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince araştırma yapılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle, 23/03/2022 gününde karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi