22. Hukuk Dairesi 2016/19173 E. , 2019/15674 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı EGO Genel Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilleri murisinin 2001-2012 yılları arasında davalı kurumun alt işveren şirketleri nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını eceli ile vefat ettiğini belirterek kıdem tazminatı ile yıllık iizn, fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı EGO Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı EGO Genel Müdürlüğü vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının kıdem süresinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Davacı vekili davacılar murisinin davalıya ait işyerinde 2001-2012 yılları arasında çalıştığını iddia etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.02.2001-20.07.2005 tarihleri arasında davacının çalıştığı 1060872, 1072383, 1088997 sicil nolu işverenlerin davalı asıl işveren EGO Genel Müdürlüğü ile bağlantısının olup olmadığının tespit edilemediği belirtilmesine rağmen tüm çalışma süresi hesaplanarak Mahkemece hüküm kurulmuştur. Öncelikle sicil numarası zikredilen işverenlerin EGO Genel Müdürlüğü ile bağlantısının olup olmadığının tespiti kıdem süresinin belirlenmesi ve etkilenen alacakların hesaplanması açısından zorunlu olduğu halde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
3-Kabule göre; davacılara murisin vefatından sonra 16.11.2012 tarihinde 1.884.86 TL kıdem tazminatına mahsuben yapılan ödemenin hesaplanan kıdem tazminatı alacağına 19.03.2012 ölüm tarihi ile 16.11.2012 ödeme tarihi arasında 1.388.93 TL ebmf faiz işletilerek mahsup edilmiş olması nedeniyle kıdem tazminatı alacağına 16.11.2012 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken iş akdinin feshi (19.03.2012) tarihinden faiz işletilmesi de isabetsiz olmuştur.
4-Taraflar arasında davacının alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, ıslaha karşı ileri sürülen zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerekip gerekmediği bir diğer uyuşmazlık konusudur.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve alacağın dava edilebilme özelliğini ortadan kaldırır.
Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
Somut olayda, dava kısmi alacak davası olarak açılmış ve sonuçlandırılmıştır. Davalı vekili, davacının ıslah dilekçesine karşı kanuni süre içerisinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Bu savunma nedeniyle ıslaha karşı zamanaşımı itirazı değerlendirilmeden fazla çalışma alacağına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.