Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5624
Karar No: 2019/3454
Karar Tarihi: 25.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/5624 Esas 2019/3454 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/5624 E.  ,  2019/3454 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine ... 8. İcra Müdürlüğü"nün 2009/16009 sayılı dosyasından icra takibine geçtiklerini, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazını, 09.05.2008 tarihinde düşük bedelle şirketin muhasebe müdürü ve ortak iş arkadaşı olan davalı ..."e onun da bu taşınmazı 30.12.2008 tarihinde ortak arkadaşları davalı ..."a sattığını belirterek, tasarrufların iptalini talep etmiştir.
    Davalı ..., gerçek değerini ödeyerek taşınmazı aldığını, davalı borçlu ile arkadaşlıklarının bulunmadığını ve muhasebe müdürü de olmadığını, iyiniyetli olduğunu, aciz vesikası bulunmadığını, borçlunun durumunu bilmediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı borçlu ... vekili, aciz vesikası bulunmadığını, kredi sözleşmesinin teminatı olan ipotekli taşınmazların satışının gerçekleştirildiğini, tasarrufun borcun doğum tarihinden önce olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili, tarafları tanımadığını, rayiç bedel üzerinden taşınmazı satın aldığını, iyiniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre satışın gerçek değerden daha aşağı bir fiyatla yapıldığı, davalılardan ..."nın ..."nın Rusya"da faaliyet gösteren şirketinin çalışanı olduğu,..."un kız kardeşi ..."ın ise ..."in eşi olduğu, ..."un eski eşinin davalı ..."nin ortak olduğu şirkette hissesi bulunduğunun anlaşılmasına göre davanın kabulü ile tasarrufun iptali ile davacıya icra dosyasındaki asıl alacak ve ferilerine yeter miktarda cebri icra yetkisi verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava İİK"nın 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nispi nitelikte, yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır.
    Mahkemece dava ön şartlarının gerçekleştiğini kabul ederek esasa girilmiş ve neticede davalılar arasındaki iş ve akrabalık ilişkisi bulunması ve dava konusu gayrımenkulün satış bedeli ile satış tarihindeki gerçek değeri arasında mislini aşan fark bulunması neticesinde davanın kabulüne karar verilmişse de verilen karar dosya kapsamına göre doğru görülmemiştir.
    Davacı alacaklı, dava dışı borçlu ... Mühendislik Mimarlık A.Ş"nin kullandığı kredilere müşterek ve müteselsil kefil sıfatı ile davalı ..."nın imza attığını, dava dışı borçlu firma tarafından borcun ödenmemesi nedeniyle davalı borçlu ... ve sözleşmedeki diğer dava dışı borçlular aleyhine icra takibine geçildiği, ödeme emrinde tüm borçluların adres bilgisi olarak dava dışı şirket olan ... Mühendislik firmasının adresi olan ... adresine tebligat çıkartıldığını, ödeme emrinin tebliğini müteakip dava dışı borçlular ve davalı borçlu ..."nın ödeme emrinde yer alan adresine hacze gidildiği, 10.08.2009 tarihli haciz tutanağında “davalı borçlu ve dava dışı diğer borçlulara ait hacze kabil mal bulunamadığının“ tutanak altına alındığı, davacı alacaklının dosyaya ibraz ettiği dilekçe ekinde de aynı adrese çıkılan 09.06.2014 tarihli haciz tutanağında da hacze kabil mal olmadığının tutanağa yazıldığı, bu tutanağın İİK 105 kapsamında aciz vesikası olarak kabul edilmesi gerektiğinin belirtildiği anlaşılmış, dosya içerisindeki icra dosyası fotokopisi incelendiğinde ise davalı borçlunun mükellef bilgilerinden ikametgah adresinin... adresi olduğu ve söz konusu adrese hacze gidilmesi yönünde icra dosyasında talep açıldığı ancak hacze gidilip gidilmediği dosya kapsamından anlaşılamamıştır.
    Borçlunun bilinen ikametgah adresinde haciz yapıldığının anlaşılamamasına göre mahkemece davanın reddine karar vermesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre davalı ..."nın sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bente açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ya geri verilmesine 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi