Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/22764
Karar No: 2016/6826
Karar Tarihi: 28.04.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/22764 Esas 2016/6826 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir kat malikinin katılım payını ödememesi nedeniyle açılan icra takibine itiraz edilmesi durumunda itirazın iptali ve lehine inkar tazminatına hükmedilmesi talebinde bulunan bir dava dosyasını değerlendirdi. Mahkeme, Kat Mülkiyeti Yasası'nın 47. maddesine göre, anayapının tamamen harap bölümünün yeniden yapılmadığı, diğer kat malikleri veya bunlardan bir kısmının o bölüme ait arsa payını değeri karşılığında almadıkları, bağımsız bölümlere bağlı arsa paylarının yeniden hasaplanarak kat mülkiyeti kütüğüne geçirtilmediği için davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, bu kararın bozulmasına karar vermiştir. Yargıtay, yapılacak olan tadilat, güçlendirme ve onarım işlemleri öncesinde mimari proje çizilip çizilmediğinin, bu projenin onaylanıp onaylanmadığının araştırılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca Kat Mülkiyeti Yasası'nın 20/c maddesi uyarınca, kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bu gider ve avans payını ödemekten kaçamazlar. Gider veya avans payını ödemeyen kat malikleri hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu Kanuna ve genel hük
18. Hukuk Dairesi         2015/22764 E.  ,  2016/6826 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dava dilekçesinde; anataşınmazda depremde oluşan hasarın giderilmesi ve yapılacak tadilat nedeniyle katılım payını ödemeyen davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaliyle takibin devamını ve lehine inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece Kat Mülkiyeti Yasasının 47 maddesine göre; anayapının tamamen harap bölümünün yeniden yapılmadığı, diğer kat malikleri veya bunlardan bir kısmının o bölüme ait arsa payını değeri karşılığında almadıkları, bağımsız bölümlere bağlı arsa paylarının yeniden hasaplanarak kat mülkiyeti kütüğüne geçirtilmediği, ilgili madde uyarınca hali hazırda dava konusu gayrimenkulde kat mülkiyetinin kendiliğinden sona ermediği, kat mülkiyetine dayalı olarak iş bu davanın açılmasına yasal olanak bulunmadığı, zira tapu kütüğü ile fiili durumun birbiri ile uyumsuz olduğu, Kat Mülkiyeti Yasasının 5. maddesine göre anagayrimenkulde kat mülkiyetine bağlanmamış veya lehine kat irtifakı kurulmamış arsa payı bırakılamayacağı dava konusu gayrimenkulde kat alım işlemi sebebiyle olmayan kat mülkiyetine bağlanmış bağımsız bölümler bulunduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kat irtifaklı anataşınmazın, 20.06.2001 günlü kat malikleri kurulu toplantısında, yönetici seçimi ile binanın güçlendirilmesi için gerekli işlerin yapılması konusunda yönetime yetki verilmesinin kararlaştırıldığı, 18.07.2001 günlü toplantıda ise anataşınmazın üstten iki katın tamamen yıkılmasının, yıkılacak bağımsız bölümlerin sahiplerine ödenecek bedelin tespiti ile binanın güçlendirilmesi için teklif alınmasının kararlaştırıldığı, davalı ...’in 20.06.2001 ve 18.07.2001 günlü kat malikleri kurul kararlarının iptali için açtığı davada iptale ilişkin verilen kararın 07.03.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemenin 19/11/2009 günlü davanın reddine dair kararı, dairenin 21/06/2011 gün 2011/4958-7504 sayılı ilamı ile "... Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesinin birinci fıkrası uyarınca; kat malikleri, anataşınmazın bakımını ve mimari durumu ile sağlamlığını titizlikle korumaya mecburdurlar. Yargıtay"ın yerleşmiş uygulamalarında anayapının sağlamlaştırılması zorunlu ve bunun ivedi yapılması gerekli ise kat malikleri kurulu kararına gerek olmadan da güçlendirme çalışmalarının yapılıp giderlerinin kat maliklerinden alınması ilkesi benimsenmiştir.
    Somut olayda anayapının bulunduğu bölgede mevcut imar durumuna göre kaç kat için oturma izni verildiği, buna göre üst iki katın yıkılmasında zorunluluk bulunup bulunmadığı, deprem sonrasında dava konusu anayapı için ilgili resmi kuruluşlarca hasar raporu düzenlenip düzenlenmediği, yapılması düşünülen tadilat konusunda mimari proje çizilip çizilmediği, bu projenin onaylanıp onaylanmadığı, varsa projenin deprem yönetmeliğine uygun olup olmadığı, uygun değilse yönetmeliğe uygun hale getirilmesi için güçlendirme yapılmasının zorunlu bulunup bulunmadığı ve sonuçta projeye uygun biçimde güçlendirme, onarım ve tadilatın yapılıp yapılmadığı araştırılmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da gerekleri yerine getirilmeden olayda Kat Mülkiyeti Yasasının 47 madde koşulları oluşmadığından bahisle davanın reddi yerinde değildir. Kat Mülkiyeti Yasasının 20/c maddesinde "Kat malikleri ortak yer veya tesisler üzerindeki kullanma hakkından vazgeçmek veya kendi bağımsız bölümünün durumu dolayısıyla bunlardan faydalanmaya lüzum ve ihtiyaç bulunmadığını ileri sürmek suretiyle bu gider ve avans payını ödemekten kaçınamaz.
    Gider veya avans payını ödemeyen kat maliki hakkında, diğer kat maliklerinden her biri veya yönetici tarafından, yönetim planına, bu Kanuna ve genel hükümlere göre dava açılabilir, icra takibi yapılabilir. Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık yüzde beş hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür. (1)
    Birinci fıkradaki giderlere, kat maliklerinden birinin veya onun bağımsız bölümünden herhangi bir suretle faydalanan kişinin kusurlu bir hareketi sebep olmuşsa, gidere katılanların yaptıkları ödemeler için o kat malikine veya gidere sebep olanlara rücu hakları vardır." hükmünü içermektedir. Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilerek ve yukarıda açıklanan yasa hükmü dikkate alnmak suretiyle değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi