MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (sanık); çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (suça sürüklenen çocuk)
HÜKÜM : Suça sürüklenen çocuk ile sanığın nitelikli cinsel saldırı suçundan mahkûmiyetleri ile suça sürüklenen çocuğun kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine

İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde atılı suçla ilgili olarak soruşturma evresinde beyanı alınan mağdurenin kovuşturma evresinde yapılan aramalara rağmen temin edilememesi nedeniyle mahkemece dinlenilmesinden vazgeçilmiş ise de, sanık ve suça sürüklenen çocuğun savunmaları ile mağdurenin hükümden sonra verdiği 23.07.2015 günlü dilekçedeki anlatımları da nazara alındığında, maddi gerçeğin ortaya çıkartılması açısından, mağdurenin duruşmada dinlenilmesinden sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanık ile suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Dosya kapsamına göre aralarında fikir ve eylem birliği bulunan suça sürüklenen çocuk ile sanığın, mağdureye karşı birbirini takip eden cinsel saldırı eylemlerini gerçekleştirdikleri ve her birinin bizzat işlediği eylemlerden bağımsız olarak diğerinin eylemine de TCK"nın 37. maddesi anlamında katıldığı gözetilerek haklarında hükümler kurulurken aynı Kanunun 43/1. maddesi uyarınca cezalarında arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Fiili işlediği tarihte on sekiz yaşından küçük olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 53. maddesinin dördüncü fıkrasına aykırı olarak aynı maddenin birinci fıkrasında öngörülen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ve suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, nitelikli cinsel saldırı suçları açısından ceza miktarları itibariyle kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 01.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.