8. Ceza Dairesi 2019/12213 E. , 2019/15562 K.
"İçtihat Metni"Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan şüpheliler ... ve diğerleri haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 11/01/2019 tarihli ve 2018/29545 soruşturma, 2019/767 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Kocaeli 2. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 05/02/2019 tarihli ve 2019/555 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, şikâyetçinin, şüphelilerin kendisinin camiden ayrılmasına engel olmak için cami kapısını kilitleyip, çıkışını engelledikleri ve kendisini tehdit ettikleri iddiaları üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, tanık ...."in 10/11/2018 tarihli beyanında; müştekinin iddialarıyla örtüşür biçimde; "....... Abi dışarı çıkmaya yöneldi, o esnada... ... cami kapısının önünde durup .... Abiye çıkamazsın dedi... Sonrasında cami imamımız .... hoca bir tarafına ... abiyi diğer tarafına ..."ü oturttu ve yarım saat konuştular... Bu durum cami içerisinde hiç de güzel bir durum olmadı rencide edici bir durumdu. Sonra dışarıya çıktık çay ocağının içine girdik gerilim biraz daha arttı sesler iyice yükseldi, ... abiye sözlerle baskı kurdular, ... bugün bu iş bitecek çay ocağının anahtarını vermeden gidemezsin dedi..." şeklindeki ifadesi çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, şüphelilerin, anahtarları kendisinden alana kadar müştekinin camiden ayrılmasına izin vermedikleri yönünde yeterli şüphe bulunduğu anlaşılmakla ve atılı suçun mağdurun bulunduğu yeri değiştirme olanağının ortadan kaldırılmasıyla tamamlanacağı da gözetildiğinde, toplanan delillerin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunduğu gibi bu delillerin mahkemesince takdir ve değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.04.2019 gün ve 2019/3460 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 02.05.2019 gün ve KYB/2019-43922 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçinin, çay ocağını işlettiği camiinin dernek yönetim kurulu ile aralarında anlaşmazlık olduğunu, olay tarihinde namaz çıkışında camii imamı ile dernek yönetim kurulu üyelerinin camiinin kapısını kilitleyip çay ocağının anahtarını vermezse camiiden çıkamayacağını söyleyerek kendisini zorla alıkoyduklarını, sonrasında hep birlikte çay ocağına geçtiklerini, burda anahtarı şüphelilere verdikten sonra olay yerinden ayrılabildiğini, bu suretle şüphelilerin şikayetçiye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri iddiasıyla yaptığı şikayet üzerine başlatılan soruşturma sonucunda; şüpheliler hakkında dinlenen tanık beyanları ve tüm soruşturma evrakı kapsamında suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve verilen bu karara karşı yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinin 1. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar." 2. fıkrasında, "Cumhuriyet Savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür." 170. maddesinin 2. fıkrasında, “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler." 172. maddesinin 1. fıkrasında, “Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, Ceza Muhakemesi Kanununun “soruşturma” başlıklı 2. kitabında, Cumhuriyet Savcısının suç soruşturmasına ilişkin süreci nasıl yürüteceği ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi durumunda, itirazı incelemekle görevli mahkemenin görevleri açık bir şekilde düzenlenmiş bulunmaktadır.
Bu çerçevede, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı itiraz üzerine inceleyen mahkeme, kamu davası açılması için yeterli delil bulunmaması durumunda itirazın reddine, yeterli delil bulunması durumunda itirazın kabulüne veya eksik soruşturma nedeniyle soruşturmanın genişletilmesine karar verebilecektir.
CMK.nun 170/2. maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı, soruşturma sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli şüphe olup olmadığını takdir edecektir. Diğer bir deyişle Cumhuriyet Savcısı elde edilen delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu kanaatine varırsa dava açacak, aksi durumda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilecektir.
Aksi durumun kabulü her ihbar veya şikayet üzerine Cumhuriyet Savcısının kamu davası açmasını gerektirir ki bu kabul, lekelenmeme hakkıyla bağdaşmayacak ve kanunun ruhuna uygun düşmeyecektir.
Bu açıklamalar ışığında, soruşturmaya konu olayda; delillerin değerlendirilmesi ve hukuki nitelendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından bahisle bu karara yönelik itirazın reddine karar veren Kocaeli 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 05.02.2019 gün ve 2019/555 Değişik İş Sayılı Kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan, Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği, açıklanan nedenlerle yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.