9. Hukuk Dairesi 2017/1932 E. , 2018/1567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 17/06/2009 tarihinden itibaren davalı şirkete ait hazır beton işyerinde mikser operatörü olarak çalışmaya başladığını, en son 1.250,00 TL. net aylık ücret ile çalıştığını, mesaisinin 06.00-20.00 saatleri arasında olduğunu ve genel tatiller ile hafta tatilleri dahil çalıştığını, 14/07/2011 günü gece saat 02.00"a kadar çalıştığından aşırı yorgun düşmesi nedeniyle 15/07/2011 günü işe gidemediğini, 16/07/2011 günü sabah 06.00"da çalışmak için işe gittiğinde işveren tarafından iş aktinin feshedildiğinin bildirilip işyerinden uzaklaştırıldığını iddia ederek, kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram genel tatil ücreti ve ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin 12/07/2011, 13/07/2011 ve 16/07/2011 günlerinde işe gelmemesi nedeniyle feshedildiğini, davacının bütün maaşlarını eksiksiz aldığını, fazla mesai ve tatil günleri ücretlerinin de ödendiğini, herhangi bir alacağı olmadığını, devamlı fazla mesai yapmasının sözkonusu olmadığını, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yargılama Süreci ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesi"nce yapılan temyiz incelemesi sonucunda "...Somut olayda, davacı iddiasını doğrulayan davacı ve davalı tanık beyanlarına, dosya kapsamına ve bilirkişi raporuna göre davacının ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai ücret alacakları bulunduğu sabit olup bu nedenle işçinin iş aktini haklı nedenle eylemli feshi söz konusu olduğundan kıdem tazminatı, hafta tatili, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarına hükmedilmelidir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden verdiği karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, kıdem tazminatı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram genel tatil ücreti taleplerinin kabulüne, yıllık izin ücreti talebinin reddine karar verilmiş, ihbar tazminatı ve ücret alacağına ilişkin ise hüküm kurulmamıştır.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dava tarihinin 29/03/2012 olmasına rağmen gerekçeli karar başlığında 15/12/2014 olarak yazılması Mahkemesi tarafından her zaman düzeltilebilecek maddi hata kabul edildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanunî gerektirici sebeplere ve kararın bozmaya uygun olmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Açılan dava belirsiz alacak davası türlerinden kısmi eda külli tespit davası niteliğindendir. Bu tür davalarda kısmi miktarın tahsili ile kalan miktarın tespitine karar verilir. Ayrıca bu dava türünde tahsil amaçlı belirsiz alacak davasında olduğu gibi talep arttırım dilekçesi verilemez. Davacı bozmadan sonra ıslah niteliğinde bu şekilde 06.06.2016 tarihinde talep arttırım dilekçesi vermiştir.
Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hususunda Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat uyuşmazlığının giderilmesi amacı ile içtihatların birleştirilmesi gündeme gelmiş, konu Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulunda değerlendirilmiş ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararı ile “Her ne sebeple verilirse verilsin bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına dair 04/02/1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı YİBK.nın değiştirilmesine gerek olmadığına” karar verilmiştir.
Yargıtay Kanunu"nun 45/5. maddesi “İçtihadı birleştirme kararlarının benzer hukuki konularda Yargıtay Genel Kurullarını, Dairelerine ve Adliye Mahkemelerini bağlayacağı “ hükmünü içermektedir.
Yargıtay Kanunu"nun 45/5. maddesi karşısında Dairemizce “Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun bozmadan sonra ıslah yapılamayacağına ilişkin 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E. 2016/1 K. sayılı kararına uygun karar verilmesi gerekmiştir.
Bozma sonrası ıslah olmayacağından mahkemece anılan dilekçeye itibar edilerek karar verilmesi hatalı olup kısmi kısmın tahsili kalan miktarın tespiti ile yetinilmesi gerekmektedir.
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi uyarınca, mahkeme kararlarının sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.
Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılması bu kısımların bağımsız bir şekilde onandığını göstermez, hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usulü kazanılmış hakları oluşturup, korumaktır.
Bozma kararı üzerine önceki hüküm tamamen ortadan kalkar. Bu nedenle bozma kararından sonrada Mahkemece HMK.nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşıyacak şekilde yeni bir karar verilmesi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, bozmayla birlikte önceki hüküm ortadan kalktığından, bozma konusu yapılmayan ihbar tazminatı ve ücret alacağının hüküm altına alınmaması hatalıdır.
5-Davanın kısmen kabul edilip kısmen reddedilmesi nedeni ile kendini vekille temsil ettiren davalı lehine red vekalet ücretine hükmedilmemesi de isabetsizdir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.