Esas No: 2018/8384
Karar No: 2022/1690
Karar Tarihi: 21.03.2022
Danıştay 4. Daire 2018/8384 Esas 2022/1690 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/8384 E. , 2022/1690 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/8384
Karar No : 2022/1690
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrokimya Kimya Petrol ve Petrol Ürünleri Makina İnşaat Taahhüt İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… ,K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına düzenlenen … tarih ve … , … tarih ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:… , K:… sayılı kararda; … tarih ve … sayılı ödeme emri bakımından, dayanak ihbarnamelere karşı … Vergi Mahkemesinin E.… sayılı davanın açıldığı ve derdest olduğu görülmüş olup, davacı adına kesinleşmiş ve cebri icra takibi ile tahsili mümkün amme alacağı bulunmadığı gerekçesiyle hukuka uyarlık bulunmadığı, … tarih ve … sayılı ödeme emri bakımından, ödeme emri içeriği amme alacaklarına ilişkin ihbarnamelerin tebliğinin ilanen yapıldığı, 213 sayılı Yasanın 102. maddesinin son fıkrasında öngörüldüğü şekilde tebligatın yapılmadığı, bir başka ifade ile ihbarnamelere ilişkin tebligatın komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda durumun taahhüt ilmühaberine yazılarak, tarih ve imza konularak hazır bulunanlara imzalatılması gerekirken imzalatılmadığı, posta memuru tarafından da şerh konulmadığı, netice itibariyle anılan yasanın 102. maddesinde öngörülen şekilde tespitin yapılmadığı anlaşılmış olup, mutad tebliğ usulleri denenerek sonuç alınamadığı ortaya konulamadığından hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygun olarak düzenlenip tebliğ edildiği belirtilerek Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Davalı idarenin temyiz dilekçesinde, … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin ileri sürdüğü iddialar bozulması istenen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bu kısımlarının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin kararın, … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin kısımına dair temyiz istemine gelince;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde öngörülen idari davalara konu edilebilecek idari işlemler, idari makamlar tarafından bir kamu hizmetini yürütmek üzere kendilerine tanınan kamu gücü kullanılarak ve idarenin tek yanlı iradesiyle tesis edilen, kesin ve yürütülmesi zorunlu olup, ilgililerin menfaatini etkileyen hukuksal işlemlerdir. Vergi idarelerinin tesis ettikleri işlemlerin kesin ve yürütülmesi zorunlu idari işlem sayılabilmesi için; bütün usullerin son aşamasına gelerek hukuk düzeninde varlık kazanması, başka bir makamın onayına gerek kalmaksızın, yükümlünün hukukunu doğrudan etkileyen ve onların hak ve yükümlülüklerinde değişiklik ya da yenilik yaratan irade açıklaması olması gerektiği kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden, … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği amme alacaklarına ait ihbarnamelere karşı … Vergi Mahkemesinin E.… esasıyla dava açıldığı ve derdest olduğu, … Vergi Mahkemesinin 27/10/2017 tarihli ara kararına istinaden davalı idarece dosyaya sunulan … tarihli yazıyla, … numaralı ödeme emri içeriğine ilişkin ihbarnamelerin … Vergi Mahkemesi nezdinde dava konusu edildiği, sehven tahakkuk eden ihbarnamelere ilişkin tahakkukların dava açıldıktan sonra 14/11/2017 tarihinde düzeltme fişiyle terkin edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Bu durumda, … tarih ve … sayılı ödeme emri içeriği amme alacaklarına ait ihbarnamelerin tamamının düzeltme fişiyle dava açıldıktan sonraki bir tarihte terkin edilmesi nedeniyle ödeme emri hakkında bu husus dikkate alınarak karar verilmesi gerektiğinden Vergi Dava Dairesi kararının bu kısmında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin ilişkin kısmının ONANMASINA,
3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin ilişkin kısmının BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyize konu Vergi Dava Dairesinin … tarih ve … sayılı ödeme emrine ilişkin ilişkin kısmının da onanması gerekirken, hukuki bir yararı bulunmayan dairemiz bozma kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.