14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13510 Karar No: 2019/4932 Karar Tarihi: 29.05.2019
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13510 Esas 2019/4932 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye hukuk mahkemesindeki geçit tesisi davası nedeniyle verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, davalıların vasi atandığı belirtilmiş ancak bu konuda kesinleşmiş bir karar bulunmadığından, ilgili kararın bulunması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, Tebligat Kanunu'ndaki değişikliklere dikkat çekilerek, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamayacağı ve öncelikle bilinen ya da gösterilen son adresine tebligatın normal şekilde çıkarılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunun bu maddelerinin doğru bir şekilde uygulanmamasının savunma hakkını kısıtlayacağı ve usulsüzlüğe neden olacağı ifade edilmiştir. Bu nedenle, gerekçeli karar tebligatının usulsüz yapıldığı anlaşılan davalılara, Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebligatın yapılması gerektiği belirtilmiş ve dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: 7201 sayılı Tebligat Kanunu, Kanunun 21/2. maddesi, Kanunun 10. maddesi, Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi, Kanunun 10/2. maddesi, Kanunun 21/2. maddesi, ve Yönetmeliğin 16/2.
14. Hukuk Dairesi 2016/13510 E. , 2019/4932 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki geçit tesisi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosyanın incelenmesinde: I- Davalılardan ...’a vasi atandığı belirtilse de buna ilişkin kesinleşmiş karara rastlanmadığından; ilgili karar getirtilerek davalı adına atanmış vasi var ise gerekçeli kararın vasisine (ya da atadığı vekile), vasisi bulunmadığı takdirde ise asilin kendisine tebliğ edilmesi, II- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’e gerekçeli karar tebligatının Tebligat Kanununun 21/1. maddesi uyarınca yapıldığı ancak yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak “komşu ismi yazılmaksızın” tebliğ edildiği ve usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle adı geçen davalılara 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanarak ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 29.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.