15. Hukuk Dairesi 2015/357 E. , 2015/1693 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... .. İdaresi arasındaki davadan dolayı ... Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 01.07.2013 gün ve 2012/107-2013/219 sayılı hükmü onayan Dairemizin 02.10.2014 gün ve 2014/51-5642 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık yargılaması sonucunda davanın kabulü ile 66.878,10 TL alacağın 26.03.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, davalı idarenin temyizi üzerine Dairemizin 02.10.2014 tarih 2014/51 Esas, 2014/5642 Karar sayılı ilâmı ile hüküm onanmasına karar verilmiş, bu onama kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı yüklenici şirket, davalı iş sahibi ... ... İdaresi ... Müdürlüğüne ait ... Galerisi"nin onarım ve restorasyon işinin yapımını üstlenmiş, yanlar arasında 10.06.2010 tarihli uygulama işlerine ait tip sözleşme düzenlenmiştir. Davacı anılan bu sözleşme uyarınca işe başlamış edimini ifa etmiştir. Yanlar arasındaki temel uyuşmazlık; işin 216 takvim günü gecikmesi karşılığı 44.243,28 TL gecikme cezası, şantiye şefinin fenni mesullüğü üstlendiğine dair noter onaylı taahhütname olmadığı iddiası ile 179 takvim günü karşılığı 18.333,18 TL ve revize iş programı cezası olarak 42 takvim günü karşılığı 4.301,64 TL olmak üzere toplam 66.878,10 TL"nin 4 nolu hakedişten haksız olarak kesildiği, yükleniciye eksik ödeme yapıldığı, sözkonusu bu kesintinin haksız olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yerel mahkemede yapılan yargılama sürecinde sözleşme, hakedişler, tasfiye kesin hesap fişi, teknik şartname, tasfiye tutanağı, idarece düzenlenen rapor, yapılan onarım işi ile ilgili tutanak, süre uzatım kararı, fatura örnekleri getirilmiş, tarafların göstermiş oldukları kanıtlar da toplandıktan sonra dosya üzerinden inceleme yapılarak inşaat mühendisi teknik bilirkişiden rapor alınmıştır. Düzenlenen raporda davaya konu işle ilgili olarak, gecikme cezası, teknik personel bulundurmama cezası ve revize iş programı cezasının yerinde olmadığı, kesinti yapılan toplam 66.878,10 TL tutarındaki ceza bedelinin davacı yükleniciye ödenmesi gerektiği ifade edilmiş, mahkemece de bu rapor hükme esas kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu içeriği hesap şekli itibariyle usul yasaya uygun olup Yargıtay denetimine elverişlidir. Ancak yüklenici ... Noterliği"nde düzenlenen 17.08.2010 tarih ... sayılı temlikname ile davalı idareden kendi adlarına tahakkuk etmiş ve edecek olan istihkak ve hakedişlerinden 400.000,00 TL alacağını dava dışı ... adlı şahıs lehine temlik etmiştir. Bu durumda eldeki dava 05.04.2012 tarihinde açılmış olup temlik işleminin dava tarihinden önce gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Alacağın temliki neticesi olarak davacının alacak üzerinde hiçbir hakkı kalmadığı ve bu hakkın temellük edene intikâl ettiği cihetle temlikten sonra açılmış olan bu davanın yerinde olmadığı açıklık kazanmıştır.
Mahkemece yanlar arasında dava konusu olan hakkın esasına yönelik bir karar verilebilmesi için, bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir. Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemeyeceğinden, dava sıfat yokluğundan reddedilir. Taraf sıfatı usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu sübjektif hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunu olduğundan taraf sıfatının yokluğu, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olduğu için def"i değil, yargılamanın her aşamasından taraflarca ileri sürülmesi mümkün ve mahkemece de kendiliğinden nazara alınması zorunlu bir itiraz niteliğindedir.
Açıklanan olgular ışığında somut olaya dönülürse davacı yüklenicinin yapılan temlik nedeniyle dava açma sıfatı kalmamıştır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde hüküm kurulması isabetli olmamış, Dairemizin onama kararının kaldırılarak kararın bozulması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle Dairemizin 02.10.2014 tarih 2014/51 Esas, 2014/5642 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, kararın karar düzeltme isteminde bulunan davalı iş sahibi idare lehine BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve karar düzeltme harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.