8. Ceza Dairesi Esas No: 2017/13759 Karar No: 2019/15557 Karar Tarihi: 23.12.2019
Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/13759 Esas 2019/15557 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan sanığın mahkumiyetine karar verildi. Ancak, kararda hukuki açıdan bir hata yapıldığı belirtilerek, suç vasfında yanılgıya düşüldüğü ve hüküm bozuldu. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 268/1. maddesi ile başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlenen suç nedeniyle kovuşturma yapılmasını engelleme amacının olması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi durumunda ise TCK'nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu işlenir. Kanun maddeleri açık bir şekilde belirtilmiştir: TCK'nın 268/1 ve 206. maddeleri.
8. Ceza Dairesi 2017/13759 E. , 2019/15557 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü: 5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu oluşur. Somut olayda, ilçe emniyet müdürlüğünün cevabi yazısında müşteki ....’ın, gerçek adı ... olmayan şahsı teşhis edemediği, bu nedenle cinsel saldırı suçundan işlem yapılmadığı şahsın gerçek kimliğinin ... olduğunun bildirildiği, böylelikle işlenmiş bir suçun bulunmadığı anlaşılmakla eylemin TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçunu oluşturacağı ve hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321, 326/son maddeleri gereğince BOZULMASINA, 23.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.