Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2005/11.MD-119
Karar No: 2006/15

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2005/11.MD-119 Esas 2006/15 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu 2005/11.MD-119 E., 2006/15 K.

Ceza Genel Kurulu 2005/11.MD-119 E., 2006/15 K.

  • GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMA
  • KAMU ZARARI
  • KUŞKUNUN SANIK LEHİNE YORUMLANMASI
  • 4616 S. 23 NİSAN 1999 TARİHİNE KADAR İŞLENEN SUÇLARDAN ... [ Madde 1 ]
  • 5018 S. KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU [ Madde 71 ]
  • 5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 257 ]
  • 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 240 ]
  • "İçtihat Metni"

    1-Sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.haklarında 2863 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan kamu davasının 4758 sayılı Yasa ile değişik 4616 sayılı Yasanın 1/4 maddesi uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine,

    2-Sanıklar H.... A., M.... Ş....., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın görevi ihmal suçundan ayrı ayrı beraetlerine,

    3-Sanık Y.... Z... A....."nın, TCK"nun 240, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 5083 sayılı Yasa hükümleri de nazara alınmak suretiyle 1 YTL. Adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 2 ay 15 gün süreyle memuriyetten yoksun bırakılmasına ve cezalarının ertelenmesine,

    4-Sanık H.... A.."ın TCK"nun 240, 80, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 5083 sayılı Yasa hükümleri de nazara alınmak suretiyle 2 YTL. Adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 2 ay 27 gün süreyle memuriyetten yoksun bırakılmasına ve cezalarının ertelenmesine,

    5-Sanıklar C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın, TCK"nun 240, 80, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 5083 sayılı Yasa hükümleri de nazara alınmak suretiyle 1 YTL. Adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, 2 ay 27 gün süreyle memuriyetten yoksun bırakılmalarına ve cezalarının ertelenmesine ilişkin Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen 03.06.2005 gün ve 15292/3164 sayılı hüküm;

    Sanıklar Ş.... D....., E.... A....., C.... Ç.........., sanık H.... A.müdafii ve Y.... Z... A....müdafii ile Katılan vekili tarafından, sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.haklarında 2863 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan davada, suç tarihinin 23 Nisan 1999 tarihinden sonra olması nedeniyle kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, sanıklar H.... A.., M.... Ş....., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A..... hakkında görevi ihmal suçundan verilen beraat kararları ile sanıklar Y.... Z... A....., H.... A.., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A..... haklarında verilen erteleme kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğu ve temyiz sırasında re"sen dikkate alınacak diğer nedenlerle temyiz edilmiş olmakla dosya, Yargıtay C.Başsavcılığının, "sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.haklarındaki 2863 S. Kanuna muhalefet suçundan verilen kararın, suçun türü ve tarihi itibarıyla temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin iadesine" diğer hükümler yönünden ise "onama" istekli 11.10.2005 gün ve 11 sayılı tebliğnamesi ile, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    CEZA GENEL KURULU KARARI

    1-Sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.haklarında 2863 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan kamu davasının 4758 sayılı Yasa ile değişik 4616 sayılı Yasanın 1/4. maddesi uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine,

    2-Sanıklar H.... A.., M.... Ş....., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın görevi ihmal suçundan ayrı ayrı beraetlerine,

    3-Sanık Y.... Z... A....."nın, TCK"nun 240, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 5083 sayılı Yasa hükümleri de nazara alınmak suretiyle 1 YTL. Adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 2 ay 15 gün süreyle memuriyetten yoksun bırakılmasına ve cezalarının ertelenmesine,

    4-Sanık H.... A.."ın TCK"nun 240, 80, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 5083 sayılı Yasa hükümleri de nazara alınmak suretiyle 2 YTL. Adli para cezasıyla cezalandırılmasına, 2 ay 27 gün süreyle memuriyetten yoksun bırakılmasına ve cezalarının ertelenmesine,

    5-Sanıklar C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın, TCK"nun 240, 80, 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 5083 sayılı Yasa hükümleri de nazara alınmak suretiyle 1 YTL. Adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, 2 ay 27 gün süreyle memuriyetten yoksun bırakılmalarına ve cezalarının ertelenmesine,

    Karar verilen somut olayda;

    Çözülmesi gereken sorunlar;

    1- Sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.haklarında 2863 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılıp 4616 sayılı Yasa hükümleri uyarınca ertelenen kamu davasında, atılı suçun suç tarihi itibariyle 4616 sayılı Yasa kapsamında bulunup bulunmadığı,

    2-Sanıklar H.... A.., C.... Ç.........., E.... A....., Ş.... D..... ve M.... Ş..... hakkında görevi ihmal suçundan verilen beraat,

    3-Sanıklar Y.... Z... A....., H.... A.., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A..... hakkında görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçundan cezalandırılmalarına ilişkin, hükümlerin isabetli olup olmadığı,

    Noktalarında toplanmaktadır.

    Asıl uyuşmazlık konularının değerlendirilmesine geçmeden önce; Suç tarihinde Sağlık Bakanlığı Müsteşarı S.... A......, APK Kurulu Başkanı M...... B...ve İdari ve Mali İşler Daire Başkanı H.... A.haklarında, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 65. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılıp, 4758 sayılı Yasa ile değişik 4616 sayılı Yasanın 1/4. maddesi uyarınca kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verilen olayda, Katılan vekilince hüküm, suç tarihinin 23 Nisan 1999 tarihinden sonra olması nedeniyle kamu davasının kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz edilmiş bulunduğundan, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 27.2.2001 gün ve 25/33, 17.9.2003 gün ve 206/310 sayılı kararlarındaki ilkeler uyarınca, 4616 sayılı Yasa uyarınca verilen davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine ilişkin kararlara karşı başvurunun, ceza miktarı, suç tarihi veya vasıflandırma gibi yargılama konusu suçu 4616 sayılı Yasa"da öngörülen erteleme kapsamı dışına çıkaracak hususlara yönelik olması halinde "temyiz" olarak değerlendirilmesi gerektiği saptanmakla, Yargıtay C.Başsavcılığının " 2863 sayılı Yasa kapsamındaki suçlar açısından, dosyanın itiraz merciince karar verilmek üzere incelenmeksizin iadesi istekli" görüşüne itibar edilmesine olanak bulunmadığına karar verilmek suretiyle uyuşmazlık konularının değerlendirilmesine geçilmiştir.

    1-Sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.."a yüklenen 2863 sayılı Yasaya muhalefet suçuna ilişkin olarak yapılan incelemede;

    Sağlık Bakanlığı hizmet binasının, Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu"nun 01.08.1986 gün ve 2524 sayılı kararı ile tescilli olduğu Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkların Koruma Kurulu Müdürlüğü"nün 26.07.2004 gün 1845 sayılı cevabi yazısıyla anlaşıldığı,

    Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulundan izin alınmaksızın, tescilli olan bu binanın A Blok arka cephesindeki giriş kapısının dış kısmına kanopi yapıldığı, aynı girişin çevresinin, yapının özgün malzemesiyle uyuşmayan mermerle kaplandığı, arka cephe ana giriş kapısının üzerindeki pencerelerdeki madeni şebekelik yok edilerek çerçevelerin PVC ile değiştirildiği, özürlü rampasının yapıldığı, B Blok ile E Blok arasındaki boşluk birleştirilerek yine PVC malzemeden giriş kısmı yapılmak suretiyle müdahalede bulunulduğu, Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Müdürlüğü"nün 22.10.1999 tarihli yazısı ile tespit edildiği,

    Tescilli binada izin alınmaksızın yaptırılan bu tadilatların sanıkların görevde bulundukları dönem içerisinde yapıldığı, ancak tadilatların ne zaman başlayıp ne zaman bitirildiği, bir başka anlatımla suçun hangi tarihte işlendiği konusunda tam bir kesinlik bulunmadığı, tanık M...... YYorulmaz"ın müfettişe verdiği ifadede, 1999 yılı Şubat ayında A Blok girişinin yapımına başladıklarını ve Nisan ayı başında işlerin tamamını bitirerek teslim ettiklerini belirttiği, Sanık S.... A...... tarafından APK Başkanlığına hitaben yazılan 04.05.1999 tarihli yazıda da, ana bina ve müştemilatının onarımı ile çevre düzenlemesinin Cumhuriyetin 75. yılına yakışır şekilde tamamlandığından söz edildiği, M...... YYorulmaz tarafından müfettişe sunulan, yapılan işlerin başlangıç ve bitiş tarihlerini gösterir listede ise, A Blok girişinin 05.06.1999 tarihinde bitirildiğinin beyan edildiği, mevcut delillere göre; tescilli binaya yapılan izinsiz müdahalenin bitiş tarihi ve dolayısıyla suç tarihini kesin olarak belirlemenin mümkün olmadığı, Özel Dairece de, "kuşku sanık lehine yorumlanır" ilkesi gereğince suç tarihinin 23 Nisan 1999 öncesi olduğu kabul edilerek, yüklenen suçun niteliği ve suça uyan yasa maddesinde öngörülen ceza miktarı itibariyle 4758 sayılı Yasayla değişik 4616 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabulü ile, sanıkların bu yöndeki istemleri de dikkate alınmak suretiyle, haklarındaki kamu davasının 4758 sayılı Yasa ile değişik 4616 sayılı Yasanın 1/4 maddesi gereğince kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği, bu kabul ve uygulamada dosyadaki kanıtlara göre bir isabetsizlik bulunmadığı saptanmakla, katılanın bu yöne ilişen temyiz itirazlarının reddi ile Sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.haklarında 2863 sayılı Yasaya aykırılık suçundan verilen hükmün onanmasına karar verilmelidir.

    2-Görevi ihmal suçuyla ilgili olarak yapılan incelemede;

    Sanıklar H.... A.., M.... Ş....., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın merkez bloklar genel onarımı, genel evrakın daire tabipliğine dönüştürülmesi ve dış cephe tadilatı işlerinde ihale komisyonu başkan ve üyeleri oldukları, müteahhit tarafından onarım işlerinin bitirildiğine ve kabul işlemlerinin yapılmasına dair 28.04.1999, 25.05.1999 ve 06.07.1999 tarihlerinde dilekçeler verildiği halde geçici ve kesin kabullerin yapılmasında gecikme olduğu anlaşılmakta ise de, gecikmenin, sanıkların birden fazla ve yoğun mesai isteyen işleri üstlenmesi ve görevleri gereği sık sık İl dışına çıkmaları nedeniyle bir araya gelip komisyonu oluşturamamalarından kaynaklandığının toplanan kanıtlardan anlaşıldığı, dolayısıyla atılı suçun manevi unsuru itibariyle oluşmadığı, bu itibarla Özel Dairece bu suç yönünden verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, verilen beraat kararlarının onanması gerekmektedir.

    3-Sanık Y.... Z... A....., H.... A.., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın görevde yetkiyi kötüye kullanmak suçundan cezalandırılmalarına ilişkin hükümlerle ilgili olarak yapılan incelemede;

    Y…

    …… Grubu Limited Şirketinin Sağlık Bakanlığından emanet usulü ile merkez B blok genel evrak kısmının daire tabipliğine dönüşümü, merkez bloklar genel onarım ve tadilatı ve D blok dış cephe ve terfi şubesi tadilat ve onarımı işini aldığı, Şirket yöneticileri tanıklar M...... Y…

    ….. ile N.... Y......"ın beyanlarına göre resmi olarak aldıkları bu işler yanında bakanlık üst düzey yöneticileri olan sanıklar S.... A......, M...... B...ve H.... A.."ın şifahi talimatları ile kendilerine, A blok makam giriş kapısı, A blok mescit onarımı, B blok idari ve mali işler tuvaleti tadilat ve onarımı, D blok 3-4 numaralı daireler klima tesisatı, B blok, D blok temiz su bağlantısı, bahçe içerisi sulama tesisatı, A blok APK genel evrakı, A blok APK bilgi işlem, A blok müsteşarlık katı çay ocakları ve Söğütözü lojman tadilatı işlerinin ihalesiz olarak yaptırıldığı, yine bu tanıklardan M...... YYorulmaz"ın anlatımına göre 1999 yılı Şubat ayında yapımına başlanan işlerin Nisan ayı başında bitirildiği,

    Keza Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulunca soruşturmaya başlanıldığı 04.08.1999 tarihinde Bakanlık merkez bloklarında devam eden hiçbir inşaat ve onarım işinin bulunmadığının müfettişler tarafından düzenlenen tutanakla tespit edildiği,

    Tanıklar O..... K.....ve Haluk Tokuçoğlu"nun göreve başladıkları 1999 yılı Haziran ve Temmuz aylarında Sağlık Bakanlığında devam eden tadilat bulunmadığı, önceden yapılıp bitirilen bu işler için emanet komisyonu kurulmasının istenilmesi üzerine durumun Bakanlık makamına intikal ettirildiği,

    Sanıklar C.... Ç.........., E.... A..... ve Ş.... D..... tarafından düzenlenen "A Blok makam girişi düzenlemesi ve zemin kat tadilatı" işine ait keşif özetinin 28.04.1999, anılan sanıklarla birlikte sanık Y.... Z... A....tarafından düzenlenen "bakanlık merkez bloklar onarımı ve B Blok 1. kat ıslak hacim tadilatı" işi keşif özeti 25.04.1999, sanık H.... A.tarafından düzenlenen ödenek talep yazısının 03.05.1999 ve ihale onay yazılarının ise 07.07.1999 tarihli olduğu,

    Her ne kadar Sanıklar, keşif özeti ve ihale onaylarını hazırladıklarında henüz inşaat işlerinin yapılmadığını savunmakta iseler de, tanık M...... YYorulmaz"ın işlerin başlama ve bitirilme tarihlerine ilişkin anlatımı, sanık S.... A......"nın teşekkür yazısının tarihi ve müfettişler tarafından soruşturmaya başlanıldığı tarihte Bakanlık hizmet binalarında devam eden inşaat bulunmadığına ilişkin tespitler ve tanıklar O..... K.....ile Haluk Tokçuoğlu"nun beyanları dikkate alındığında savunmaların gerçeği yansıtmadığı,

    Bu şekilde, sanıklar C.... Ç.........., Ş.... D....., Erdoğan Aslan ve Y.... Z... A....."nın şifahi talimatla ihalesiz olarak önceden yaptırılan işler hakkında henüz yapılmamış işlermiş gibi keşif özetleri hazırladıkları, sanık H.... A.."ın da A Blok makam girişi düzenlemesi ve zemin kat tadilat işi ile ilgili ödenek talebinde bulunup, her iki iş için ihale onayı hazırladığı, yasa, tüzük ve yönetmelikleri uygulamakla yükümlü olan sanıkların bu şekilde, mevzuatın açık ve kesin hükümlerine aykırı olarak, önceden yapılan bazı onarım işleri için sonradan keşif özeti ve ihale onayları düzenleyip imzalayarak yasa ve nizamlara aykırı davranmak suretiyle memuriyet görevlerini kötüye kullandıkları, ancak suç işlemelerinde şahsi bir menfaatlerinin bulunmadığı, sanıklardan H.... A.., C.... Ç.........., Ş.... D..... ve E.... A....."ın aynı suç işleme kararı altında suçu zincirleme biçimde işledikleri, sanıkların 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun görevi kötüye kullanma suçunu düzenleyen 257. maddesi karşısında hukuki durumlarının değerlendirilmesinde ise sanıkların, ihale kurallarına uymaksızın şifahi talimatlarla yaptırılan işlere sonradan keşif özeti ve ihale onayı hazırlanması sonucu, işin ihale ile yaptırılmış olması halinde ihaleye girenlerce keşif bedeli üzerinden yapılacak eksiltmeden yoksun bırakılmak suretiyle, kamu zararına yol açıldığı şeklindeki gerekçe kamu zararının saptanamaması nedeniyle somut olayla örtüşmemekte ise de, ihale kurallarına uyulmaksızın şifahi talimatlarla yaptırılan işlerde, ihaleye girme olanağı bulunan kişiler bu olanaktan yoksun bırakılmak suretiyle, onların mağduriyetine neden olunduğundan, 5237 sayılı Yasanın 257/1. maddesinde düzenlenen suçun da unsurları itibariyla oluştuğu, ancak 765 sayılı Yasanın 240/2. maddesi uyarınca yapılan uygulamanın sanıklar lehine bulunduğu saptanmakla, görevi kötüye kullanmak suçundan verilen hükümlerin de bu değişik gerekçe ile onanmasına karar verilmelidir.

    Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Başkanı O.Şirin;

    "5237 sayılı Yasanın 257. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu; kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi ve bu aykırı davranış nedeniyle, kişilerin mağduriyetine, kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız kazanç sağlanması ile oluşur. Görüldüğü gibi 765 sayılı Yasanın 240. maddesindeki suçun oluşumu için norma aykırı davranış yeterli iken; 5237 sayılı Yasanın 257. maddesindeki suçun oluşabilmesi için, norma aykırı davranış yetmemekte; bu davranış nedeniyle, "kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlanması" gerekmekte, böylece 765 sayılı Yasanın 240. maddesinde tehlike suçu olarak düzenlenen bu suç, 5237 sayılı Yasada zarar suçu haline dönüştürülmüş bulunmaktadır. Nitekim bu husus madde gerekçesinde; "Kamu görevinin gereklerine aykırı olan her fiili cezai yaptırım altına almak, suç ve ceza siyasetinin esaslarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle, görevin gereklerine aykırı davranışın belli koşulları taşıması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçunu oluşturabileceği kabul edilmiştir. Buna göre, kamu görevinin gereklerine aykırı davranışın, kişilerin mağduriyetiyle sonuçlanmış olması veya kamunun ekonomik bakımdan zararına neden olması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamış olması hâlinde, görevi kötüye kullanma suçu oluşabilecektir." şeklinde vurgulanmış, öğretide de bu husus Artuk-Gökçen-Yenidünya tarafından "TCY"nın 257. maddesindeki suçun oluşması, kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesinden, kişilerin mağdur olması veya kamunun zarar görmesi ya da kişilere haksız bir kazanç sağlanmasına bağlıdır. Bu sonuçları doğurmayan norma aykırı davranışlar, suç kapsamında değerlendirilemez." (Ceza Hukuku-Özel Hükümler, 6.Bası, sh.685 vd.) şeklinde açıklanmıştır.

    Madde gerekçesinde "ekonomik bir zarar olduğu" vurgulanan, 5018 sayılı "Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Yasası"nın 71. maddesinde ise; mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda kamu kaynağında artışa engel veya eksilmeye neden olunması şeklinde tanımlanan kamu zararı, hakim tarafından, iş, mal veya hizmetin rayiç bedelinden daha yüksek bir fiyatla alınıp alınmadığı veya aynı şekilde yaptırılıp yaptırılmadığı, somut olayın kendine özgü özellikleri de dikkate alınarak belirlenmelidir. Bu belirleme; uğranılan kamu zararının miktarının kesin bir biçimde saptanması anlamında olmayıp, miktarı saptanamasa dahi, işin veya hizmetin niteliği nazara alınarak, rayiç bedelden daha yüksek bir bedelle alım veya yapımın gerçekleştirildiğinin reddedilemez düzeyde netlik kazanması halinde de kamu zararının varlığı kabul edilmelidir. Ancak bu belirleme yapılırken, norma aykırı her davranışın, kamuya duyulan güveni sarstığı, dolayısıyla, kamu zararına yol açtığı veya zarara uğrama ihtimalini ortaya çıkardığı şeklindeki bir varsayımla da hareket edilmemelidir.

    Mağduriyet kavramı, sadece ekonomik bakımdan uğranılan zararla sınırlı olmayıp, bireysel hakların ihlali sonucunu doğuran her türlü davranışı ifade eder.

    Haksız kazanç ise, görev gereklerine aykırı davranılmak suretiyle kişilere haksız bir yarar sağlanmasıdır.

    Somut olayda, kamu zararına yol açıldığı veya kişilerin mağdur edildiğine ilişkin bir belirleme bulunmadığı gibi kişilere haksız kazanç sağlandığı konusunda da bir saptama, hatta bu yönde bir iddia dahi bulunmamaktadır.

    Ceza hukukunda, "kuşku sanık lehine yorumlanır" evrensel hukuk ilkesi uyarınca, şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddialar sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemez. Bu nedenlerle somut olayda, giderilememiş kuşkuyu sanık aleyhine yorumlamak suretiyle suçun oluştuğu sonucuna ulaşan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum" görüşüyle

    Diğer dört kurul üyesi ise; "olayda kamu zararının doğduğunun kesin olarak saptanamadığı" gerekçesiyle, hükmün bozulması yönünde oy kullanmışlardır.

    SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

    1- Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 03.06.2005 gün ve 15292/3164 sayılı hükmünün ONANMASINA,

    2- Dosyanın Yargıtay 11.Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine,

    3- 07.02.2006 tarihinde yapılan müzakerede kısmen tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak,

    a) 2863 sayılı Yasaya aykırı davranmak ve görevi ihmal suçlarından verilen hükümler yönünden oybirliğiyle,

    b) Görevi kötüye kullanma suçundan verilen hüküm yönünden oyçokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi