14. Hukuk Dairesi 2016/19185 E. , 2019/4929 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2009 gününde verilen dilekçe ile mera komisyon kararının iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi İl Mera Komisyonu Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, ... İl Mera Komisyonu tarafından ...Köyü ...Beldesi sınırları içerisinde bulunan merkez 1 No"lu ... Teknik ekibinin tespit tutanağı doğrultusunda haritasında (B) harfi ile gösterilen yaklaşık 108.000m2 yüzölçümlü parselin mera olarak tespitine karar verildiğini; yine (C) harfli 120.000m2 yüzölçümlü yer içinde 4342 sayılı Kanunun 5. maddesinin (b) bendine göre mera tespit kararı verildiğini; ... Mal Müdürlüğü tarafından bu taşınmazların büyük bir kısmının kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı, kadim mera vasfını taşımadığı gerekçeleri ile itiraz edilmiş se de 12.06.2009 tarih, 568 sayılı Karar ile itirazın reddine karar verildiğini; bu yerlerin çok dik ve eğimli bir arazi yapısına sahip olduğunu, mera olarak kullanılabilecek bitki örtüsüne sahip olmadığını, ... Köy ihtiyar Heyetinin 03.03.2008 tarihli kararında mülkiyeti Hazineye ait 291 parselde fıstık çamı yetiştirmek amacıyla tahsisini talep etme kararının alındığını, bunun da söz konusu yerlerin kadim mera olmadığını gösteren deliller olduğunu belirterek, 08.05.2009 tarih, 563 sayılı Mera Komisyon Kararının iptali ile Hazine adına tescil kararı verilmesini istemiştir.
Davacı Hazine vekili, 30.09.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile Mera Komisyonunun 24.04.2009 tarih, 561 sayılı Kararı ile 08.05.2009 tarih, 563 sayılı Kararlarının iptali ile dava konusu taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle davayı ıslah ettiğini belirtmiştir.
Davacı ... davalı Hazine ve... Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine açtığı davada dava konusu (B) ve (C) harfli yerler ile 291 parselde (A) harfli kesimin orman tahdidi içerisinde kaldığı gerekçesiyle orman vasfı ile Hazine adına tescilini istemiş, asliye hukuk mahkemesinin 2010/526 Esas, 2010/643 Karar sayılı dosya ile görülmekte olan dava, eldeki bu dava ile birleştirilmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl davanın ve birleştirilen davanın kabulüne, ... İli Mera Komisyonunun 24.04.2009 tarih, 561 sayılı Kararı ile 08.05.2009 tarih, 563 sayılı Kararlarının iptaline, 12.01.2012 tarihli bilirkişi ..."in raporunda belirtildiği üzere 384.214,72 m2 yüzölçümlü 291 (A) parseli, 104.992,89 m2 yüzölçümlü (B) harfli ve 107.551,82 m2 yüzölçümlü (C) harfli yerlerin orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesi hükmü uyarınca mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsis işlemleri Tarım ve Köy İşleri Bakanlığınca yapılır. Mera Komisyonları ise illerde valinin görevlendireceği bir vali yardımcısı başkanlığında yasada sayılan kişilerden meydana gelir. Bu komisyonun görevi mera, yaylak ve kışlakların tespit tahdit ve tahsis işlemlerini yapmaktır. Mera Komisyonlarının tüzel kişiliği yoktur. Dolayısı ile mera uyuşmazlıklarında husumet yararına tahsis işlemi yapılan köy veya köyler ile belediyelere düşer. Kısaca, mera komisyonlarına ve Tarım Bakanlığına uygulamadan dolayı husumet düşmeyeceğinden Mera Komisyonu Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumet yönünden reddi gerekir.
Diğer yandan;
6100 sayılı HMK’nin 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK’nin 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1-... illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2-... büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olaya gelince; davalı ..."nün 6360 sayılı Kanunun yukarıda belirtilen hükümleri gereğince tüzel kişiliği kaldırılarak mahalle olarak ilçe belediyesine bağlanması nedeniyle görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığından ve katıldığı ilçe belediyesi taraf olacağından 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 13. Fıkrası gereğince işlem yapılmak ve ... Köyü Tüzel Kişiliğinin bağlandığı belediye tüzel kişiliği davaya dahil edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.