Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3780
Karar No: 2019/7170
Karar Tarihi: 08.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/3780 Esas 2019/7170 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, miras yoluyla gelen hakka ve miras hissesi satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Kadastro sırasında, temyize konu 122 ada 32 parsel sayılı taşınmazın ölü olduğu kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına, diğer taşınmazlar ise farklı kişilere ayrı ayrı irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Mahkeme, dava konusu taşınmazların her birinin ayrı ayrı kimin terekesine ait olduğu, kimden geldiği, kim tarafından, ne suretle ve ne kadar zamandır kullanıldığı, mirasçılar arasında miras hissesi devrinin yapılıp yapılmadığı ve mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği konusunda yeterli araştırma ve incelemeyi yapmadığından hükümlerinin doğru sonuca ulaşamayacağı sonucuna varmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri açıkça belirtilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi         2019/3780 E.  ,  2019/7170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan temyize konu 122 ada 32 parsel sayılı taşınmaz, ölü olduğu kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... adına, 141 ada 11, 144 ada 47, 175 ada 2, 8, 16, 18 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 144 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ... adına ve 200 ada 58 ve 202 ada 27 parsel sayılı taşınmazlar ise ... adına ayrı ayrı irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit edilmiştir. Davacı ..., miras yoluyla gelen hakka ve miras hissesi satın alma iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu 122 ada 32, 141 ada 11, 144 ada 6, 47, 175 ada 2, 6, 16, 18, 200 ada 58 ve 202 ada 27 parsel sayılı taşınmazların davacının muris...’den gelen miras hissesi oranında davacı adına, kalan payların ise tespit maliki davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ..., davalı ... ile davalı ... tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
    Davacı ... dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazlarda murisi olan babasının miras hissenin yazılmadığını ileri sürmüş, mahkemece taşınmazlar başında yapılan keşifte ise, dedesi ... adına yazılan 122 ada 32 ve 202 ada 27 parsel sayılı taşınmazlarda ... mirasçılarından...in payının ...oğlu ...’dan babası ... ve amcası ... tarafından satın alındığını, 141 ada 11, 144 ada 47, 175 ada 2, 8, 16 ve 18 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...’ten eşit paylarla davalı ..."nin babası ...ile kendi dedesi ...’ya kaldığını, yine ... mirasçılarından ..."in payının ...oğlu ...’dan babası ... ve amcası ... tarafından satın alındığını, 144 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kendi babası ...’e ait olduğunu, muristen kalmadığını, 200 ada 58 parsel sayılı taşınmazın ise kök muris ...’e ait iken sağlığında taşınmazı dedesi ...’ya bağışlandığını, ... mirasçılarından ..."in payının yine ...’dan babası ... ve amcası ... tarafından satın alındığını ileri sürerek ...hissesinin yarısının babası ... adına yazılması isteminde bulunmuştur. Davalılardan ... ise, taşınmazların kök muris ...’ten kaldığını ve mirasçıları arasında taksim edildiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazların tamamının terekeye ait olduğu, murisin ölümünden sonra mirasçıları arasında yöntemine uygun taksim edilmediği, davacının dedesi ...’nın; ..., ..., ... ve ... adında yedi çocuğunun bulunduğu, çocuklarından ...’in tek mirasçısı olan ...’un miras hissesini amcaları ... ve ...’ye satıp köyü terkettiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, Mahkemece, dava konusu taşınmazların her birinin ayrı ayrı kimin terekesine ait olduğu, kimden geldiği, kim tarafından, ne suretle ve ne kadar zamandır kullanıldığı, mirasçılar arasında miras hissesi devrinin yapılıp yapılmadığı ve mirasçılar arasında taksim edilip edilmediği konusunda bilirkişi ve tanıkların her birinden ayrı ayrı beyan alınmamış; davacının her bir taşınmazla ilgili iddiasına ilişkin beyanı kopyalanmak suretiyle keşif tutanağına bilirkişi- tanık beyanı gibi geçirilmiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilmez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece, mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişileri ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların evveliyatlarında ilk olarak kime ve kimin terekesine ait olduğu, tarafların kök murisi 1214 senesinde ölen ...’e mi, yoksa davacı tarafın dedesi ... oğlu ...’ya mı ait olduğu, kimden kime kaldıkları ve kim tarafından, ne zamandan beri ve hangi hakka dayalı olarak kullanıldıkları; kök muris ...’ten geliyorlarsa, murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse taşınmazların kime düştüğü, mirasçılar arasında miras hissesi satışı olup olmadığı hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi